NATO’ya üye ülkelerin istihbarat servisleri yeniden uyarı bayrağını çektiler. Ama bu sefer göndere çektiler, uzun süre de inmeyecek gibi görünüyor. Sondan başlayacak olursak eğer, Rus istihbarat birimleri için çalışan Novica Antic isimli bir Sırp, Avrupa Parlamentosu’nda çok sayıda milletvekiliyle temasa geçmiş. Rusya adına etki ajanlığı görevini üstlenen Antic, AP’de görev yapan vekillerin Rusya konusundaki görüşlerini ve söylemlerini yumuşatmakla görevlendirilmiş. Aynı zamanda Sırbistan silahlı kuvvetler sendikası başkanlığı görevini üstlenen Antic, Euromil ve Epsu olarak bilinen Avrupa askeri dernek ve ticari sendika temsilcileri ile de bir araya gelmiş. Faaliyetleri AB’nin istihbarat kurumları tarafından da tespit edilmiş.
Avusturya ve İsviçre, Rus üssü
Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimiyle başlayan savaşın ardından Moskova, kıta Avrupasındaki istihbarat faaliyetlerini artırdı. NATO’ya üye ülkelerin istihbarat birimlerinin ortak tespitine göre AB ve NATO ülkelerinde barınma
Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerine hazırlanan Avrupa Hristiyan Demokratlar partisi (EPP), Avrupa Birliği’nin (AB) Türkiye ile olan ilişkileri konusundaki söylemlerini yumuşattı. Romanya’nın başkenti Bükreş’te düzenlenen parti kongresinde ulusal kongre üyeleri, AP seçimlerine önderlik edecek olan adayı ve seçim manifestolarını değişiklik önergeleriyle birlikte onayladılar.
Milliyet gazetesinin sadık okurlarının hatırlayacağı üzere, 23 Şubat tarihli nüshada yayınlanan ‘Hristiyan demokratlar, Türkiye’yi koz yaptı’ başlıklı haberde, Almanya, Fransa, Avusturya gibi ülkelerde aşırı sağ, yabancı düşmanı partilerin seçmenlerine göz diken EPP’nin taslak seçim manifestosunda Türkiye’nin adaylık statüsüne son verilmesi öneriliyordu.
Türkiye-AB ilişkilerinin bir ‘dostluk işbirliği’ çerçevesinde ilerlemesini öngören taslak seçim manifestosu Türkiye’nin de tepkisine neden olmuştu. Ankara’nın AB kurumlarının önde gelen isimleri ile EPP’nin iktidardaki
Altı haftadır devam eden ‘Steadfast Defender 2024’ tatbikatının Polonya ayağında, müttefiklerin, başta Rusya olmak üzere, NATO üyelerine yönelik hasmane emelleri olan üçüncü ülkelere karşı, uyarı niteliğinde açıklamaları oldu.
Dün NATO’nun istikam birliklerinin nehir geçiş törenine Avrupa Müttefik Kuvvetler Başkomutanı Orgeneral Christopher Cavoli ile ev sahibi ülke Polonya Cumhurbaşkanı Andrezj Duda, Litvanya Cumhurbaşkanı Gitanas Nauséda ve çok sayıda kuvvet komutanı katıldılar. Siyasi liderler ile askeri yetkililer, NATO’nun savunma amaçlı bir örgüt olduğunu hatırlatarak, yeni tehditlere yönelik tüm ülkelerin askeri imkan ve yeteneklerini geliştirmeye devam edeceklerini ilan ettiler. Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimi ve başlatmış olduğu savaşla birlikte NATO müttefiklerinin güvenlik kaygılarının doğal bir şekilde arttığını belirten askeri ve siyasi liderler, bu hususta Atlantik’in iki yakasındaki toplam 1 milyar NATO yurttaşının güvenliğini sağlama konusunda kararlı olduklarına dikkat
NATO tarihinin en kapsamlı tatbikatında düşman işgaline karşı harekat hazırlığı icra ediliyor. ‘Çok Yüksek Hazırlıklı Müşterek Görev Kuvveti’nde İngiliz ve İspanyol birlikleriyle birlikte görev alan Türk birlikleri büyük övgü aldı
22 Ocak tarihinde başlayan ve NATO’nun en kapsamlı tatbikatı olan ‘Steadfast Defender 2024’ün (SFD24) Polonya’daki bölümü oldukça gerçekçi bir senaryo çerçevesinde icra edildi. Zira NATO ülkesine saldıran düşman bir ülkenin köprü ve yolları tahrip etmesine karşın NATO müttefiklerin uygulayacağı harekat senaryosu icra edildi.
Bu senaryo çerçevesinde köprülerin ve yolların işlenmez hale geldiği durumda, NATO ülkelerinin istikam birliklerinin sahneye çıktığı harekatta Türkiye, İngiliz ve İspanyol birlikleriyle birlikte NATO’nun yüksek düzeyli hazırlıklı acil müdahale gücünün keşif birliğini oluşturdu. Bir başka deyişle, NATO’nun zırhlı birlikleri ile piyadelerinin saldırıya uğramış olan
Soğuk savaşın sona erdiği 1989 yılından bu yana gerçekleşen en büyük NATO tatbikatında Türk basınından sadece Milliyet yer aldı. 31 NATO üyesinin yer aldığı tatbikatta, Washington Anlaşmasının 5. maddesindeki ‘karşılıklı koruma’ sınanıyor.
NATO, soğuk savaşın sona erdiği 1989 yılından bu yana tarihinin en büyük tatbikatını icra ediyor. Türkiye’den sadece Milliyet gazetesinin izlediği ‘Steadfast Defender 2024’ (SFD24) olarak adlandırılan ‘Sarsılmaz Savunucu’ harekatına İttifak’ın tüm üyeleri katılıyorlar. 31 ülkeden 90 bin askerin katıldığı harekatın temel amacı, NATO’nun karşılıklı koruma esasına dayalı olan Washington Anlaşmasının 5. maddesindeki yükümlülüğü sınamak. Bir başka deyişle harekat, NATO’ya üye bir ülkenin üçüncü bir ülke tarafından saldırıya uğraması halinde İttifak’ın vereceği askeri yanıt ve dayanışma mekanizmalarını sınıyor. 5. madde kapsamında kurgulanan ‘Steadfast Defender’, Kuzey ve Doğu Avrupa’da gerçekleştirilerek, Almanya, Polonya, Norveç ile
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron dış politikada zaman zaman sanki amacını aşan açıklamalarda bulunmuyor değil. Zira hafta başında Avrupa ve NATO ülkelerinin Ukrayna’ya asker göndermesini önermesi, uzun bir amacını aşan açıklamalar silsilesine bir yenisinin eklenmesine neden oldu. Oldu mu sahi? İktidarda neredeyse 7 yılını dolduran Macron’un geçmişteki açıklamalarına bakılacak olursa, sicili oldukça kabarık.
2019’da Londra’da yapılan NATO zirvesinin arifesinde ‘The Economist’ dergisine NATO’nun beyin ölümünün gerçekleştiğini açıklamış olmasını herkes hatırlıyor. Dönemin ABD başkanı Donald Trump’ın bile tepkisine neden olması, açıklamanın ne kadar yersiz olduğunu gösteriyor. Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasıyla birlikte NATO’nun ne kadar önemli bir güvenlik sigortası olduğunu görüldü. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i fazla eleştirmemek ve yaftalamamak gerektiğini savunan Macron, Tayvan konusunda da Avrupa’nın ABD’nin dümen suyundan giderek Çin’in
Başlıktan Ukrayna-Rusya savaşı ile Fransa ve Moldova’nın arasındaki alakanın, ilintinin ne olabileceğini soruyor olabilirsiniz. Hemen anlaşılmasa bile, ilintisi yok değil. Hatta hepsi birbiriyle bağlı. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy mühimmat açığını gidermek amacıyla mekik diplomasisini sürdürüyor. Avrupa Birliği (AB) Mart 2024’e kadar Ukrayna’ya mühimmat vermeyi taahhüt etmişti. Bu taahhüdünü zamanında yerine getiremeyecek. Aslında getirebilir. Türkiye gibi bir üçüncü ülkeden Fırtına obüsleri satın alabilir. Ancak Fransa, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi 16 Şubat tarihinde toplanan güvenlik politikaları komitesinde, Ukrayna’ya AB’nin parasıyla üçüncü ülkelerden mühimmat teminine karşı çıktılar. Oysa Alman Rheinmetall CEO’su Armin Papperger, Bild gazetesine verdiği demeçte Mart ayına kadar Ukrayna’ya verilen taahhüdün yerine getirilemeyeceğini açıklamıştı.
ABD’de ise Ukrayna’ya mühimmat alımı için verilecek olan mali yardım Senato’nun
AP seçimleri öncesi hareketlilik artarken, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula Von der Leyen’ın adayı olduğu ve Hristiyan Demokratlar olarak bilinen EPP, seçim bildirgesinde Türkiye’yi adeta “umudu” haline getirdi!
Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, 6-9 Haziran tarihlerinde yapılacak Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerine start verdi. Hafta başında Avrupa Komisyonu Başkanlığı görevini sürdürmeyi hedeflediğini açıklayan Ursula Von der Leyen, Avrupa Halklar Partisi (EPP) olarak bilinen Hristiyan Demokratlar adına AP seçimlerinde aday olduğunu duyurdu.
6 Mart’ta Macaristan’ın Budapeşte kentinde düzenlenecek parti kongresinde kabul edilecek taslak seçim beyannamesinde bir kez daha Türkiye’nin AB’ye adaylık statüsü ve üyelik sürecine son verme önerisi bulunuyor. Milliyet’e ulaşan 14 sayfalık taslak metinde, Hristiyan Demokratlar, AB’nin Balkanlar, Ukrayna, Moldova ve Gürcistan’a doğru genişletilmesinin ihtiyaç olduğunu vurguluyor, ancak Türkiye ile tam üyelik müzakerelerinin sonlandırılması gerektiğine