AB’nin enerji güvenliği, hidrojen ve Türkiye

24 Nisan 2022

Rusya’nın 24 Şubat’ta Ukrayna’ya karşı başlattığı savaş dış politikanın ağırlıklı konusu haline geldi. Rusya’nın Ukrayna’da kazandığı veya kaybettiği mevziler ve Ukrayna silahlı kuvvetlerinin direnci derinlemesine ele alınıyor. Keza, ABD ve NATO müttefiklerinin Kiev yönetimine verdiği askeri desteğin etkisi de yine dış politikayı meşgul eden başlıca konular arasında. Ancak gündemin gölgesinde kalan konular yok değil. Hatta gündemle çok bağlantılı olmalarına rağmen.

Nitekim hafta içerisinde iki önemli toplantı gerçekleştirildi. Avrupa Komisyonu’nun yeşil mutabakattan sorumlu başkan yardımcısı Frans Timmermans Çarşamba ve Perşembe Ankara’daydı. Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasında yapılması kararlaştırılan yüksek düzeyli siyasi diyalog toplantıları kapsamında geldi. İstişareler tabii ki yeşil mutabakatla bağlantılı konular etrafında döndü. Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlatmış olduğu savaşla birlikte AB’nin Rusya’ya enerji bağımlılığı ve bunun yarattığı sorunlar da yine Brüksel’de tartışma konusu. Almanya Başbakanı Olaf

Yazının Devamı

Rusya'ya karşı taktik değişikliği

17 Nisan 2022

Rusya'nın Ukrayna’ya karşı başlattığı savaşta 53 gün geride kaldı. Savaşın ilk günlerinde ABD ve NATO müttefikleri, Rusya’ya ekonomik açıdan sert yaptırımlar uyguladı. Moskova, uluslararası ödeme haberleşme sistemi SWIFT'ten dışlandı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e yakınlığıyla bilinen birçok oligarkın mal varlıkları donduruldu. Rusya'nın kömür, kauçuk gibi ürünleri de ABD ve Avrupa Birliği (AB) piyasalarında yasaklandı. Yetmedi, Rus bandıralı ve Rus armatörlere ait üçüncü ülke bandıralı gemilerin de AB limanlarına girişi yasaklandı.

ABD ve NATO müttefikleri, Ukrayna ordusunun kısa vadede ihtiyaçlarını giderecek ivedi kullanımlı silah tedarikinde bulundu. Bu silahların çoğu savunma amaçlıydı. Müttefikler, Ukrayna’ya sadece savunma amaçlı silah temin etmeye özen gösterdi. Kiev ile Moskova arasında yaşanan savaşta muharip konumuna düşmemeyi amaçladılar. Putin ise, 24 Şubat'ta başlattığı Ukrayna savaşını çok kısa sürede bitirebileceğini düşündü. Hatta, "özel askeri

Yazının Devamı

Macron'u zor bir süreç bekliyor

12 Nisan 2022

Fransa'da cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turu, önceki gün yapıldı. 2017'de beklenmedik bir şekilde ipi önde göğüsleyen Emmanuel Macron, seçimlerde yine adaydı. İlk turda sandıktan az farkla da olsa birinci çıkan Macron’un, buna karşılık ikinci tur ve sonrasındaki işi zor. Zira 12 adayın yarıştığı seçimlerde, aşırı sağ Ulusal Birlik Partisi lideri Marine Le Pen, Macron’un 4.2 puan gerisinde ve oyların yüzde 23.4’ünü alarak ikinci tura kalma hakkını elde etti.

Aşırı sağ ve sol partiler arasında son derece çekişmeli geçen kampanyaların ardından ilk tur seçim sonuçları, ülkedeki kutuplaşmayı da gözler önüne seriyor. Nitekim, Fransa’nın geleneksel sosyal demokrat ve merkez sağ partileri yüzde 5’lik barajı aşamadı. Sosyalist Parti adına cumhurbaşkanlığı yarışına katılan Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo, oyların sadece yüzde 1.7’sini alabildi. Cumhuriyetçiler Partisi'nin adayı Valery Pecresse de, oyların yüzde 4.7’sini alarak hem kamuoyundaki iddiasını yitirdi hem de seçim harcamalarının devlet

Yazının Devamı

Rusya’nın Ukrayna savaşı ve Avrupa

10 Nisan 2022

Rusya’nın 24 şubat’da Ukrayna’ya karşı başlattığı saldırı ve işgal süreci Avrupa’yı siyasi, ekonomik ve sosyal açıdan etkilemeye başlıyor. Bir dönem Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile barış görüşmeleri konusunda aracılığa soyunan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, savaşın ilk günlerinde kamuoyundan aldığı desteği hızlı bir şekilde kaybetti. Bugün Fransız seçmeni sandık başına gidiyor. Ülkeyi yönetecek cumhurbaşkanını belirleyecekler. Macron’la tamam mı devam mı? Seçimlerde halk Ukrayna ve Rusya’yı unuttu. Alım gücü, işsizlik ve yüksek enflasyondan dolayı etkilenen halk alım gücü sorununa yanıt verecek siyasiyi belirlemeye çalışacak. Anketlerde Macron hala önde görünüyor. Ancak aşırı sağ ulusal birlik partisi ile sol radikal parti Macron’un ensesinde. Seçmenler arasında 11 milyon kararsız bulunuyor. Oyların %30’unu teşkil ediyorlar.

Almanya’da ise Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock müthiş bir performans sergiliyor. Başbakan Olaf Scholz ise Rusya konusunda sanki Almanya’nın tarihte yer edinmiş

Yazının Devamı

‘Yüzde 2 tavan değil taban!’

3 Nisan 2022

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, her yıl olduğu üzere, İttifak’ın 2021'e ilişkin faaliyet raporunu yayınladı. Bu geleneği, ülkesinde başbakanlık görevini üstlenmiş olan Danimarkalı Genel Sekreter Anders Fogh Rasmussen başlatmıştı. Batı ülkelerinde hükümet başkanlarının parlamentolarına hesap verme geleneğini, faaliyetleri hakkında basın mensuplarına bilgilendirmede bulunup kamuoyu adına soruları yanıtlayarak sürdürdü.

NATO Genel Sekreteri’nin seçmeni yok ama 1 milyar insandan oluşan bir kitlesi var. Rasmussen’in raporları Kuzey ülkelerinin geleneksel Liberal Demokrat imgelerini içeriyordu. Raporlarda yüzeysel, kamu tasarrufuna endeksli, stratejik derinliği olmayan pragmatik öneriler bulunuyordu. Örneğin 2012 yılında "Smart Defense" yani "akılcı savunma" kavramını ortaya atan Rasmussen, müttefiklerin harcamalarını artırmadan, daha akılcı harcamalarla etkin ve caydırıcı savunmaya sahip olabileceklerini iddia etmişti. 2008 ve 2011’deki küresel mali krizin ardından NATO üyesi ülkelerin liderlerinin kulağına hoş gelen projeler sunan Rasmussen, o

Yazının Devamı

AB’nin stratejik pusulası ve 'şakül'

27 Mart 2022

Avrupa kıtasının önde gelen ülkeleri, 1948'den bu yana savunma alanında bir topluluk oluşturmaya çalışıyor. İngiltere, Fransa, Hollanda, Belçika ve Lüksemburg’la kurulan Batı Birliği, 1954 yılında Batı Almanya ile İtalya’nın da katılmasıyla Batı Avrupa Birliği’ne (BAB) dönüştü. 1954-1984 yılları arasında NATO’nun gölgesinde durağan bir kurum olan BAB, Roma Deklarasyonu ile yeniden canlandırıldı. Genscher-Colombo girişimi olarak bilinen, AB’nin güvenlik ve savunma konularına da eğilmesi gerektiğini öneren çalışmaya Danimarka, Yunanistan ve İrlanda gibi ülkeler uzun süre karşı çıktı. 1984 yılında yayınlanan Roma Deklarasyonu'yla, itirazlarına son veren bu ülkeler 1992 yılında Türkiye’nin BAB’a ortak üye sıfatıyla katılmasına da yeşil ışık yaktı.

1948 ile 1954 yılları arasında Avrupa’nın ekonomik, sosyal, hukuki ve savunma mimarisi, OECD, Avrupa Konseyi ve NATO üzerine inşa edilmişti. O tarihlerde Türkiye, her üç kurumda yer alırken, BAB’a da 1992 yılında kısmen olsa dahil edilmişti.

Türkiye’nin, o

Yazının Devamı

Zirvelerde birlik ve kararlılık vurgusu

26 Mart 2022

Belçika’nın başkenti Brüksel, aynı gün NATO, G7 ve AB-ABD'nin yanı sıra AB Devlet ve Hükümet Başkanları zirvesine ev sahipliği yaptı. Bu toplantıların ortak sonucuysa transatlantik birlik ve kararlılıktı...

NATO, G7 ve Avrupa Birliği’nin (AB)kurumsal belleğinde yer alacak, akıllarda da iz bırakacak bir tarih oldu 24 Mart 2022. Nitekim Belçika’nın başkenti Brüksel, Rusya-Ukrayna savaşının birinci ayında, NATO, G7 ve AB-ABD'nin yanı sıra AB Devlet ve Hükümet Başkanları zirvesine aynı gün ev sahipliği yaptı. Liderler, bu zirvelerde Rusya’ya karşı birlik ve beraberlik mesajı verirken, aynı zamanda da kararlılık sergilediler.

ABD Başkanı Joe Biden, ülkesinin, Avrupa'nın güvenliğini üstlenme konusunda Washington Antlaşması'nın 5. maddesine yönelik taahhüdünü yeniledi. Biden, ABD ve NATO’nun, İttifak üyesi tüm ülkelerin güvenliğini üstlenmek ve başta Rusya olmak üzere üçüncü ülkelerden gelecek tehditlere karşı korumak için hazır olduğunu tekrarladı. Toplantılarda, NATO’nun Ukrayna-Rusya savaşına doğrudan

Yazının Devamı

Brüksel'de yoğun trafik

24 Mart 2022

Belçika'nın başkenti Brüksel, tam anlamıyla yoğun bir zirve trafiğine sahne olacak. Nitekim kent, tarihinde ilk kez ardı ardına düzenlenecek, liderler düzeyindeki 4 zirveye birden ev sahipliği yapacak.

Belçika’nın başkenti Brüksel, bugün, tarihinde ilk kez liderler düzeyinde ardı ardına düzenlenmiş tam 4 zirveye ev sahipliği yapacak. 24 Şubat'ta Rusya'nın Ukrayna’ya karşı başlattığı savaşın ardından "Transatlantik Havza"nın önde gelen kuruluşları arasında yer alan NATO ve G7'nin üyeleri harekete geçti. NATO, bir yandan İttifak üyesi ülkelerin güvenliğini artırmak üzere önlemler alırken diğer yandan Ukrayna’ya yönelik silah ve mühimmat desteğinde bulundu. G7 ülkeleriyse, Rusya’ya karşı ekonomik yaptırımların başını çekerken, Avrupa Birliği (AB) de, Ukrayna’dan AB’ye akın eden sığınmacılara ve insani yardımlara ağırlık verdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden’ın da katılımıyla başlayacak NATO Zirvesi'nde liderler, Rusya’ya önemli uyarılarda bulunurken, Rusya’nın 4 haftadır Ukrayna’da

Yazının Devamı