Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Kuzey Iraka silahlı müdahale... ABDyi bile beklemeden 10 gün içinde müdahale" gibi söylemler o zaman "çılgınlık" diye Özala karşı ayaklanmış olanlardan geliyor.3 Kasım yaklaşırken ayranları kabartan kahramanlık gösterileri ve pompalanmış şoven duygularıyla lümpen oyları kapmak yarışı mı?Körfez Savaşı sırasında Turgut Özalın iyi - kötü bir planı vardı: "Kuzey Irakta birbirine düşman Barzani ve Talabaniyi Türkiye şemsiyesi altında uzlaştırmak... Türkmenleri ve Asurileri de katarak Türkiyeye bağlı bir oluşum sağlamak... Böylece Musul - Kerkük petrollerine de uzanabileceği platformu yaratmak..."Bunun uluslararası hukukta bir izahı olması için "Türkiyeye bağlanacak federe devlet formülünü tartışalım" diyordu.Şimdi plan ne?Neden müdahale?Hem de neden ABDyi bile beklemeden müdahale?..Bu çağrıların sivil kesimden gelmesi daha önce de belirttiğim gibi "savaş askere bırakılmayacak kadar ciddidir" yerleşik yargısını tersine çevirmekte ve "savaş sivillere bırakılmayacak kadar ciddidir" formatına dönüştürmekte.Üstelik onların kimileri belki, 3 Kasımdan sonra, Türkiyenin yönetimini devralacak.Bu denli "acul" ve her şafakta gençlerini ölüme gönderebilecek olanlara karşı kuşku duyulmaz mı? Merhum Turgut Özal ın, "K.Iraka girelim. 1 koyar, 3 alırız" söylemi aklı başında herkesin mabadına raptiye gibi batmıştı. "Olmaz böyle şey" diye ayağa fırlamamış mıydık? Zamanlama Türkiyenin Kuzey Iraka girmesi zorunluk olacaksa o mementumda girilir.Etekleri zil çalarak "haydi Kuzey Iraka tavrı" yanlıştır. "Kararı ve uygulamayı seçim sonrası oluşacak Meclise ve hükümete ötelemek de yanlış."Doğru olan ise MGK önerirse, derhal Meclisi toplayıp hükümete yetki kararını çıkartmaktır.Türkiyenin bütün sürprizlere ve oldu - bitti kalkışmalarına hazır olmasını sağlamaktır.3 Kasımdan sonra TBMMnin çalışır hale gelmesi, tüzük hükümlerinin yerine getirilmesi için en az üç haftayı bulur.Ama...Öyle seziliyor ki Meclisin, "gerektiğinde askeri müdahale için hükümete yetki verilmesi amacıyla" toplanmasına, birilerinin iç politika kaygıları var; "Ya TBMM bu arada 3 Kasım seçimlerini de iptal ederse? Bu iptal kararına savaş halini gerekçe gösterirse!"Oysa...Artık o çabaların ipliğinin pazara çıktığı bilinmeli.Korkulan olmaz.Buna karşılık bölge birden karardığında Türkiye fenersiz yakalanmış olabilir.Asıl bundan korkulmalı. Her olayın kendine özgü zamanlaması vardır. Elmalar ve armutlar - Kuzey Irakta federe devlet sadece "tartışmaya açılmış anayasa taslağı. O taslağın yürürlük maddesi Irakın tüm halkı tarafından referandumda onaylanma koşulunu öngörmekte."- "Adamlar malı götürüyorlar. Kerkükü başkent ilan ettiler. Petrollere de el koyuyorlar" iddialarına gelince. Kerkük, Irak Silahlı Kuvvetlerinin denetimindedir. Ateşkes anlaşmasıyla da egemenliği Iraka bırakılmıştır. Barzani ve Talabani istedi diye petrolün atardamarı bu beylere verilmez.Ne Araplar verir, ne Amerika, ne Avrupa ve ne de Türkiye... Zaten Kerkükün başkentliği sanal anayasa taslağının içinde - hani mesala dedik - misali bir hüküm.- Türkiye nasıl ABDyi bile beklemeden Kuzey Iraka girecek? Kerküke hangi gerekçeyle dayanacak? ABD bile müdahale için BMden yeni karar bekliyor.Türkiye böyle bir silahlı müdahaleyi şu son derece duyarlı süreçte kime ve nasıl izah eder? Ama Barzani ve Talabani, ateşkes hükmünü ihlal ederek, Kerküke el koymaya kalkışırsa, başlarına her şey gelebilir.- Ve nihayet Turgut Özal hiç değilse, "1 koyup, 3 almaktan" söz ediyordu. Özalın 2002 yılındaki siyasi reenkarnasyon uzantıları ne koyup, ne almayı umuyorlar........Sakıp Sabancının kriz sonrası söylemini anımsıyorum:"Üçün biri kaldı."Körfez Savaşında öyle oldu.Gene öyle olmasın! g.civaoglu@milliyet.com.tr Gene Kuzey Iraka "hemen" müdahale söylemlerinin yanlışlığına gelince: