Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Gökyüzünde kaymakta olan pırıl pırıl bir yıldızı romantik duygularla izliyorsunuz.
Niyet tutuyor musunuz?
Ama...
Belki artık o yıldız yok.
Çünkü...
Milyonlarca ışık yılı önce kaymıştı.
Görüntüsünün dünyamıza gelmesi için aradan milyonlarca ışık yılı geçti.
İşte böyle bilmediğimiz pek çok galaksideki milyarlarca gezegenden birinde yaşıyoruz.
Tıpkı bir uzay kumsalındaki kum tanesi gibi dünyamızın bu gece 2000'inci yılını kutlayacağız.
Peki, ulaşılmaz galaksileri ve milyarlarca gezegeniyle uzay nasıl oluştu?
Teoriye göre büyük bir "bum" yaşandı.
Yani...
Tanımı yapılamayacak bir patlama.
Bir bakıma kıyamet.
Ya "bum" öncesi?
Bilinmiyor.

Modern kıyamet

Biz ise uzay kumsalındaki kum tanesinde 2000'inci yılın modern kıyametini konuşuyoruz.
Buna, "Millennium Bug" deniyor.
2000'lerin bilgi çağına geçiş, ekran yolculuğu ile yapılmakta.
Kıyamet de bilgisayarlarda bekleniyor.
Bu bir tür "sanal virüs."
Son tarih olarak 99 yılına endekslenmiş olan dünya bilgisayar sistemleri, 2000'in son iki rakamı olan 00'lı bütün işlemlerde kaosa girebilir.
Dünyanın ve Türkiye'nin bu bağlamdaki kaygılarını ve önlemlerini manşetimizde ayrıntılarıyla okuyacaksınız.
Ama...
Üstesinden gelinebilir bu hastalıkla değil, bilgisayarı, yarattığı büyük bilgi devrimi ile alkışlamak gerek.
Dünya, bu noktaya çok zorlu yollardan geçerek geldi.
Geride kalan bin yılın zaman tünelinde bir yolculuk yapalım.

Atatürk'ün yüzyılı

Önce bu yüzyılla başlayalım...
Geride kalan yüzyıl, değişimin en büyük ivme kazandığı süreçti.
Bu değişime imza atmaya soyunan yüzyılın liderlerine bakınız.
Atatürk, Lenin, Hitler, Mussolini, Mao... Çağın çevre yollarında kalan diğerlerini ayrıca yazmayalım.
Bütün bu isimlerden çağımıza vurduğu damgası hala geçerli olan sadece Atatürk.
Hatta gelecek yüzyıla, daha da değer kazanarak uzanıyor.

Kum tanesini yontanlar

Uzakdoğu'da büyük ustalık, pirinç tanesi üzerine desen yapmaktır.
Pirinç tanesinden heykelcikler yapan ustalar da vardır.
Uzayda bir kum tanesi olan dünyayı da yontarak, bugünlere getirenlerden birkaç isim sıralayalım.
Örneğin...
İnsanlığın kökeni için teori üreten Darwin, gerçeği ne denli yansıtmıştır bilinmez... Çünkü kanıtı kesin olmayan bir teori.
Ama...
Hurafeleri, bilim dışı inançları, tabuları yıkmıştır.
Araştırıcılığın, akıl çağının önünü açmıştır.
Newton'ın çekim kanunu oluşmasaydı, uzay yolculuklarına çıkabilir miydik?
Einstein'ın izafiyet (görece) teorisi olmasaydı, dünyada tek değişmeyen şeyin değişme olduğunu kavrayabilir miydik?
Martin Luther, dinde reformu başlatarak, laisizmin meşalesini yakmasaydı... Guttenberg matbaayı icat etmeseydi, aydınlanma başlar mıydı?
Freud ile iç dünyamıza yolculuk yapmanın kapıları açılmadı mı?
Galilei Galileo, "Dünya'nın yuvarlak olduğu ve Güneş'in etrafında döndüğü" söyleminin bedelini çok ağır ödedi. Ama insanlık kazandı.
14 Temmuz 1789 yılında patlak veren Fransız İhtilali'nin sloganı "eşitlik, kardeşlik ve özgürlüktü."
Esin kaynağı, Fransız İhtilali'nin bu ilkeleri olan demokrasi ve insan hakları 2000'li yılların ekseninde yer alacak.
Yıl 1792.
Kadının ismi Mary Wallstonecraft.
Kitabının adı "Kadın Hakları Savunması."
Kadın hakları ve özgürlüklerden ilk söz eden ve kadın hakları ihtilalini ateşleyen isim.
............
2000'li yıllara yolculuğun heyecanını, henüz yeni doğmuş gibi tüm hücrelerimizde hissetmeliyiz.




Yazara E-Posta: gcivaoglu@milliyet.com.tr