İRTİCA faaliyetleri nedeniyle ordudan ihraç edilen subay ve astsubaylar RP'de hoşnutsuz sesleri yükseltti.
Örneğin...
RP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Halil Çelik'e göre RP yargısız infaza alet olmuştur.
Çelik şöyle konuşmuştur:
"Ordudan ihraç edilen subay ve astsubaylar, yargı önüne çıkarılmalılar. Suçları varsa yargı tarafından cezalandırılmalılar.
Milli Güvenlik Kurulu kaldırılmalıdır. Meclis iradesi üzerinde irade olmaz. Seçilmişler, ne zaman atanmışların emrinden çıkarsa, bu ülkede demokrasi o zaman gerçekleşir
Genel Kurmay Başkanlığı da bir an önce Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanmalıdır."
RP Ağrı Milletvekili Mehmet Sadık Altay eski ordu mensubudur. Hava kuvvetlerinden emekli albaydır. Altay'ın sözleri de hayli alevli:
"Bugüne kadarki bütün Yüksek Askeri Şura kararlarına karşıyım. Anayasa Mahkemesi, TBMM kararlarını bile bozabiliyor da, Yüksek Askeri Şura kararlarını yargı denetimi dışında tutuyor. Anayasa'nın 125. maddesi generallerin görevlerine dönerek askeri hiyerarşiyi bozmaması için konuldu. Ama şimdi herkese uyggulanıyor. Bu yanlıştır.
Anayasa'yı silah zoruyla değiştirmeye kalkışan örgütler mahkemede yargılanıyor. Ama disiplin suçları yargıya gitmiyor. Genel Kurmay'ın askeri mahkemelere güveni yok mu?
Biz bu konulardaki görüşlerimizi 3O Ağustos Şura'sından önceki grup toplantısında Genel Başkanımıza açıkladık. Şimdi bizim bilemediğimiz bazı hususlar olduğu için Başbakan imzalamışsa, grubumuza bunu açıklamalıdır."
RP Grup Başkanvekili Sivas Milletvekili Temel Karamollaoğlu'na göre sorunun temelinde yargı yolunun kapalı olması var. Başbakan kendisine bağlı olan silahlı kuvvetlerin araştırıp önüne getirdiği bir dosyayı imzalamayarak güvensizlik beyan edemezdi. Asıl yapması gereken idarenin yargı denetimi dışında bir karar bırakmamaktır."
RP İstanbul Milletvekili Bahri Zengin şöyle diyor:
"Ordudan atılmalar kılık kıyafet veya dini inançlar nedeniyle ise elbette kabul edilemez. Bizim tabanımız bu uygulamaların hemen durdurulmasını, bıçak gibi kesilmesini istiyor. Ama bıçak gibi kesilemez ki... Zamana ihtiyaç vardır. İktidar olmak bunları önlemek için imkandır."
Parlamento muhabiri arkadaşlara RP'den söylenenler bu doğrultuda şeyler. Onlardan dinlediklerimden birkaçını aktardım.
Zaten hepsinin ana çizgileri aynı.
KARŞI görüşleri yansıtmadan önce bu olayın fotoğraflarını yansıtayım.
Yüksek Askeri Şura'da Başbakan Necmettin Erbakan irtica faaliyetleri saptandığı için ordudan ihraçları öngörülen subay ve astsubaylar için gözü kapalı imza atmış değildir.
Tam tersine... Erbakan dahaYüksek Askeri Şura toplantısından önce konu üzerinde durmuştu şöyle kaygıları vardı:
"Bu subay ve assubayların temiz insanlar oldukları yolunda bilgiler aldık. İnançları nedeniyle ordudan atılmaları halinde milletle silahlı kuvvetler arasında bütünlükte istenmeyen çatlamalar olabilir endişesini taşıyorum. O subay ve astsubaylar bize geldiler. Başka ilişkileri olmadığını söylediler."
Aldığım bilgilere göre bu düşünceler ordu üst kademelerine iletilmiş.
Onların izahları da Erbakan'a uygun kanallarla sunulmuş.
Örneğin... Her kuvvet komutanı, ayrı ayrı kendilerinin başında bulundukları kuvvetlerden irtica nedeniyle ihraçları öngörülen kişilerin durumlarını tek tek incelediklerini" belirtmişler.
Şöyle izahlarda bulunmuşlar:
"Kendi halinde namazında olan inançlı subaylarımız ve assubaylarımız için böyle uygulamalar kesinlikle yoktur.
İhracı öngörülenler şu...şu... şu tarikatlarla aktif ilişkidedirler.
Bunu yüzeysel ya da kulaktan duyma dedikodularla saptamış olduğumuz sanılmasın.
İhracını öngördüğümüz subay ve astsubaylardan her birinin dosyalarında 37'şer imza vardır.
Aralarında hukukçu disiplin subaylarının da bulunduğu birimlerde kademe kademe incelemeler yapılarak varılan kaaatler imzalanarak ihraç aşamasına varılmıştır.
Ayrıca...
Her bir dosya 5 ayrı komisyondan geçmiştir.
Dosyalar 2 yıldır bu kademelerdedir.
Son 6 ay - 1 yıl içinde bu durumda olan bütün subay ve assubaylar üstleri tarafından çağırılmışlar ve tarikat ilişkilerini kesmeleri, irtica sayılabilecek faaliyetlerini noktalamaları söylenmiştir. Bazıları bu uyarılara uymuştur. Bazıları ise tutumlarını hiç değiştirmemişlerdir.
İhraç aşamasına böyle gelişmiştir.
Diledikleri takdirde Sayın Başbakan'a bu dosyalar sunulabilir."
İşte Yüksek Askeri Şura öncesinden görüntüler.
Erbakan'ın imza atışı böyle olmuştur.