Ve sürpriz...
Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Necdet Sezer ortak hükümetin adayı.
Sezer, 26 Nisan 1999'da
Anayasa Mahkemesi'nin
37. kuruluş yıldönümünde Türkiye'yi
8 şiddetinde deprem gibi sarsan bir konuşma yaparak, dikkatleri üzerine çekmişti.
"- 1982 Anayasası, temel hak ve özgürlükleri sınırladı. Değiştirilmelidir.- Açıklanmayan düşünce korunamaz.
- Düşüncenin yayılmasında bir dilin kullanılması yasaklanamaz.
- Mahkemeler, kanıtlanmayan istemleri yerine getirme aracı olamaz."
Bu konuşmadan sonra onun hukuk yaklaşımı üzerine yorumlar yapılmıştı.
Örneğin...
Doğan Heper: "Çağdaş olma yolundaki bir ülkede, yasama ve yürütme, yargının sesine kulak vermeli." Umur Talu: "Bir hukuk adamı, hem de en üst makamdan yerinde, zamanında ve öncü bir ses vermiştir."
Taha Akyol: "Sezer, konuşmasıyla Anayasa hukuku tarihimizde yeni bir dönem açmıştır."
Sezer ve muhalefet
Daha
Sezer'in
ortak hükümet adayı olarak açıklanmasından çok önce, zaten telefonlarla ve aracılarla, gerek
Kutan'ın, gerek
Çiller'in nabızları tutulmuştu.
"Ne dersiniz?"Anayasa Mahkemesi ve
28 Şubat süreci başlarının üzerinde giyotin gibiyken onlar, bir yıl önce
Sezer'in o hukuk depremi gibi söyleminden hoşnuttular.
Sezer'i zor ve sıkışık durumdayken onlar da alkışlamışlardı.
Ama...
Dün
Sezer'in adaylığı sorulduğunda,
Ecevit'e gene de
"yetkili kurumlarımıza danışalım" dediler.
Aslında...
Bir yıl önce
Sezer'in yaptığı konuşmanın pozitif elektriği sürmekteydi...
Kutan'ın da açıkladığı gibi
FP milletvekilleri
Sezer'in de adaylığını desteklemeye hazır olduklarını belirtmişlerdi.
Ama...
Önerinin liderler zirvesine
Mesut Yılmaz'dan gelmiş olmasından kuşku duyuyorlardı.
Boşluğa basmamak için zaman kazanmak istediler.
Matruşka Bebekleri
Dün
Ankara'daydık.
Ankara kulislerinde
Yılmaz'ın aday olacağı bekleniyordu.
Ama o, liderler toplantısında iç içe
Matruşka Bebekleri çıkarıverdi.
Örneğin
Kamuran İnan'ı, sonra
Yılmaz Karakoyunlu'yu...
O adaylarda bir uzlaşma olmayınca, büyük sürpriz olarak
Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Necdet Sezer'i önerdi.
Bu son öneri üzerine liderlerin aralar vererek sarkan toplantısı...
Muhalefet liderleri ile doğrudan telefonla ve dolaylı konuşmalar...
Çiller'in,
Kutan'a,
"acele etmeyelim, yarını bekleyelim" çağrısıyla frene basılış...
+ ve -
Ya sonra?
Şu aşamadan sonra artık iktidar ortakları son turda
- çok büyük olasılıkla - istedikleri adayı seçtirebilirler.
Kaldı ki...
FP ve
DYP'nin de daha bir yıl önce alkışladıkları
Sezer'e karşı tavır koymak için gerekçe bulmaları
- hükümeti düşürme hesapları dışında - zor.
Cem "zaten her türlü kararın Ecevit'e ait olduğunu" ona söylemişti.
Tırmanıştadır. Geleceği bugünden görünüyor.
Ama...
Akbulut adaylığını çeker mi?
Meclis, kendi dışından bir adaya,
5 + 5'e olduğu gibi tepkilerle tüm hesapları bozar mı?
Sezer'i yıpratacak polemikler başlar mı?
MHP'de
Koray Aydın'ın da belirttiği gibi bazı ön koşullar görmezlikten gelinebilir mi?
Bunları da düşünmek gerek.
Matruşka Bebekleri'ni yeniden anımsıyalım.
Eğer
Çankaya bunalımı özenle ve ciddiyetle aşılmazsa, ardından hükümet bunalımı adlı bir başka
Matruşka doğumu da olabilir.
.........
Sezer'in konuşması bu köşede de desteklenmişti.Ama bazı söylemlerine tam katılmadığımızı da belirtelim.
Yazara E-Posta: gcivaoglu@milliyet.com.tr