ABD sicili için bazı gerçekler... Ve sonra, bazı "diğer" gerçekler. Önce birincisi... l 1953... ABD, Moskova yanlısı İran Başbakanı Musaddık’ı darbeyle devirdi.
Yerine Şah Rıza Pehlevi’yi getirdi. Böylece Şah, ABD’yi de arkasına alarak, İran’ın tek yetkilisi oldu. 1 yıl sonra İran topraklarındaki petroller için İngiliz, Fransız ve Amerikan şirketleriyle anlaşma yaparak ABD’ye borcunu ödedi.
1950... Milliyetçilik programı izleyen Arbenz, Guatemala Başkanı seçildi. Arbenz, o zamanki Amerikan Dışişleri Bakanı John Foster Dulles ve kardeşi CIA Başkanı Allen Dulles’ın büyük miktarda kişisel yatırım yapmış oldukları United Fruit Company’yi millileştirmişti. Bunun üzerine CIA, Nikaragua diktatörü Somoza’nın desteği ile Arbenz’i devirtti. Yerine Guatemala Silahlı Kuvvetler Başkanı Castillo Armas’ı geçirdi. 200 bin sivil Guatemalalı öldürüldü.
Amerikan şirketlerinin millileştirilmesine son verildi.
1963... Güney Vietnam Başkanı Diem öldürüldü. ABD’nin, Vietnam Savaşı boyunca 4 milyon sivil hayatını kaybetti.
1973... CIA’nın yer aldığı bir darbe ile, sol eğilimli Cumhurbaşkanı Salvador Allende öldürüldü. Yerine General Pinochet getirildi. Diktatör Pinochet döneminde 5 bin Şilili sivil hayatını kaybetti.
1977... ABD, El Salvador’daki askeri yönetime destek verdi. 70 bin Salvadorlu ve 4 Amerikalı rahibe öldürüldü.
1980... CIA, Afganistan’ı işgal eden Sovyet güçlerine karşı savaşmaları için Usame bin Ladin ve örgütünü eğitti. 3 milyar dolar yardım etti.
1981... Başkan Reagan yönetimi, Nikaragua "contra"larını eğitti... 30 bin sivil Nikaragualı öldürüldü.
1982... Amerika, İran - Irak Savaşı’nda Saddam Hüseyin’i destekledi. Ona, milyarlarca dolarlık destek verdi.
O yıllarda Reagan, şimdiki ABD Milli Savunma Başkanı ve savaş isteyen şahinlerin öncüsü olan Donald Rumsfeld’i özel temsilcisi olarak Irak’a gönderdi. Rumsfeld, Saddam ile görüştü. Reagan’ın mektubunu sundu.
Reagan yönetimi, resmi açıklamalarında Irak’ın zehirli gazlar kullanmasını kınıyordu.
Ancak, 1994 Senato raporuna göre, 1985 - 1989 arası ABD, lisanslı biyolojik ve kimyasal maddeleri Irak’a göndermişti. Bunlar, İran’a ve Kürtlere karşı kullanılmıştı.
1989... CIA ajanı ve Panama Başkanı Noriega, Amerika’nın emirlerine karşı çıkmaya kalkışınca, ülkesi ABD tarafından işgal edildi. Noriega tutuklandı. 3 bin Panamalı sivil öldürüldü.
1991... ABD, Kuveyt’in işgali üzerine Irak’a girdi. 6 haftada 85 bin ton bomba atıldı. Ürdün Kızılay’ına göre savaşta 113 bin sivil Iraklı öldü.
1991’den 1998’e kadar ise, kötü beslenme ve hastalık nedeniyle yarısından fazlası çocuk olmak üzere 1 milyonun üzerinden Iraklı hayatını kaybetti.
Bunu takiben ABD, Saddam paniği yaşayan Arap yarımadasına, 100 milyon dolarlık silah ve uçak sattı.
1998... ABD, Sudan’da bir silah fabrikasını bombaladığını açıkladı. Ancak sonra fabrikanın sadece aspirin ürettiği ortaya çıktı.
2000’ler... CIA tarafından eğitilen, örgütlenen ve beslenen Usame bin Ladin, İkiz Kuleler’i vurdu. 3 bin Amerikalı öldü!
Madalyonun diğer yüzü
Bütün bu bilgileri ve "Amerika neden böyle?" sorusunun cevabını "Benim Cici Silahım" (Bowling for Columbine) adlı filmde bulabilirsiniz.
Ödüle doymayan muhteşem bir belgesel...
Ancak madalyonun öbür yüzüne de bakalım. Despot Saddam, ABD’den daha az mı kanlı ve kıyıcı?
Petrol gelirlerini silahlanmaya akıtmasa, başını belaya sokmasa, çocuklar açlıktan ölür müydü?
Türkiye, ABD’nin Saddam’a karşı yapacağı harekât dışında kalırsa, ulusal güvenliği hangi depremlerle karşı karşıya kalacak?
Uluslar da, insanlar gibi bazen güvenliği, onuru, geleceği uğruna - içine sinmese de - zorunlu beraberlikler yaşayabilir.
Bu ise, "diğer gerçek"...
TBMM kararı, Türkiye’nin kabile devleti, muz cumhuriyeti olmadığını gösterdi... Ama Türkiye’yi zora soktu. Hükümet, hem kendine güven onarımı, hem Türkiye güvenliği için tezkereyi yeniden Meclis’e getirir sanıyoruz.