Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

"1 - ...Sorumlu, ılımlı, yapıcı, birleştirici ve dikkatli yaklaşımım yanlış yorumlanabiliyor. Ben sesin gürlüğüne değil, aklın önderliğine itaat etmek isteyen bir askeri nesle komuta ediyorum.".........."2- Son zamanlarda medyada ve halkımızda şöyle bir beklenti olduğunu hissediyoruz. TSK, her önemli konuda EVET ve HAYIR diyerek kesin tavır koymalıdır, hatta koymak zorundadır ve bunu da kamu ile paylaşmalıdır. Elbette bu düşünceye saygılıyız. Ancak TSKnın her konuda taraf olması veya her şeyi kamuoyuyla paylaşması da beklenmemelidir."............Bu iki söylemin birincisi, Silahlı Kuvvetlerin de küresel değişim sürecinin dışında olmadığının vurgulanmasıdır.Harp okulları artık 2 yıllık yüksekokullar değil, 4 yıllık fakülteler.Artı...Harp okullarını bitirenler bilgisayar mühendisliği, makine mühendisliği, elektronik mühendisliği gibi bir ek disiplin daha kazanmış oluyorlar.Yabancı dil bilgisi bu eğitim sürecine eklenmeli.Ayrıca, doktora anlamına gelen "kurmay akademisi" general olmanın bir bakıma önkoşulu...Sürekli dış ilişkiler, yabancı ülke görevleri, NATO konsepti ile TSK mensubunu, ses yüksekliğinin desibeline endeksli robot gibi görmek ve onun varlığını "demokrasideki postal kokusu" gibi algılamak vahim yanlıştır.Askerlik elbette "itaat mesleğidir" ama aklın önderliğine itaatin.......... TSKnın "artık her konuda EVET ve HAYIR gibi tavırlar koymayacağı" mesajını veren ikinci söylem ise, AB uyum sürecinde demokrasi anlayış çıtasını yükselten TSKda zihniyet reformunu yansıtıyor.TSK, demokratik bir açılımla, görüşlerini MGKda dile getirmiş, hükümete yazılı bildirimlerde bulunmuş... Kenara çekilmiş.Kıbrıs konusunda hükümetle her konuda görüş birliğinin olmadığını belirtmekle yetinmek, "ama en doğru kararı ulusal iradeyi yansıtan TBMMnin ve referandumla KKTCnin vereceğine olan inancını" açıklamak, TSKnın demokrasiyi içselleştirmek göstergesidir. Genelkurmay Başkanı Org. Özkökün dünkü açıklamasındaki şu iki söylem "bilge komutan" saygınlığını vurgulamaktadır: Dünkü basın toplantısı, Orgeneral Özkökün görev çizgisi boyunca sürdürdüğü görev üslubunun uzantısıdır.O üslubu yorumlamak ya da yakıştırmalar yapmak çabasında olanlar, ona "Sezer sonrası için cumhurbaşkanlığı bile vaat edildiği" yolunda dedikoduları dolaştırıyorlar.Özkök, tüm böyle iddiaları, sözü eğip bükmeden, zamana bağlı esneklik payı bırakmadan açıkça ve mertçe cevapladı: "Genelkurmay Başkanlığı meslek hayatımın son ve aile bireylerimin en övünç verici ikbal noktasıdır..."Ve...Bu üslup nedeniyle, TSK üst kademelerinde derin görüş ayrılıkları bulunduğu yolundaki fısıltıları da kesin dille yalanladı.Bu zehirli kelimeler, Org. Özkökün de belirttiği gibi tehlikelidir.Şu belalı coğrafyada TSK diri, güçlü, güvenilir kalmalıdır.Yıpranmaması için özen gösterilmelidir.Ayrıca...Bu TSK, şahın, padişahın, sultanın, şeyhin, diktatörün değildir. Halkın kendisidir.Zaten o nedenledir ki, tüm kamuoyu araştırmalarında, açık arayla halkın en güvendiği kurum olduğu ortaya çıkmaktadır. Tehlikeli vıdı vıdılar Ancak...Bütün bunların ötesinde şu gerçekler de görülmelidir.- TSK siyasette tarafsızdır, ancak, Atatürk devrimleri, Anayasanın laiklik gibi vazgeçilmez ilkeleri ve Türkiyenin bölünmez bütünlüğü için taraftır.- TSK, bu konularda komutaya kim gelirse gelsin en küçük rütbeli bireyine kadar ayrılmaz bütündür......Kıbrıs referandum sürecine gelince... Org. Özköke göre "New Yorktan başlayarak MGK kararından farklı bir çizgi ilerlemekte."Karar ise, ulusal iradelerin.........Bu TSK ile gurur duymalıyız. g.civaoglu@milliyet.com.tr Demokratik uyarı