Bugün Cumhurbaşkanı sorunu hâlâ bu süreçte...Seçim öncesi yazılan "alacakaranlık senaryolar" AKP'nin sandıklardan tek başına çıkmasıyla rafa kalktı. İyimser rüzgârlar esiyor. Fakat şimdi de dikkatler "AKP'nin Gül'ü cumhurbaşkanı adayı gösterip göstermeyeceğine" ve "Gül olmazsa hangi isim" sorusunun cevabına odaklandı.Abdullah Gül, dün medya önünde açıkça "cumhurbaşkanlığı adayıyım" ya da "adaylığım sürüyor" demedi, fakat "aday değilim" demekten de kesin uzak durdu.Söyleminin satır aralarındaki ağırlıklı mesaj, "Cumhurbaşkanı seçilmemi istediğini halk, meydanlarda ve sandıklarda gösterdi, doğru olan adaylığımın sürmesidir" diye tercüme edilebilir.Peki...Erdoğan ve AKP'nin tavrı ne olacak?Seçim kampanyasını, "Gül'ün önünün kesilmiş olmasına" dayandıran Erdoğan'ın bir "U" dönüşü yapması çok zor. Böyle bir keskin dönüşü ne kendine, ne Gül'e, ne AKP tabanına ve ne de topluma anlatabilir. O nedenle Erdoğan, "Benim adayım Gül'dür, ama takdir ve karar Abdullah Bey'indir" söylemiyle kapıyı açmış fakat aralık bırakmıştı.Erdoğan'ın sözlerinin satır aralarına gelince... "Gönlümün istediği Gül'dür, ancak bir kez daha kilitlenme olursa ve sistem sıkışırsa bu durumda Abdullah Bey'in sağduyusu, anlayışı devreye girer" anlamı algılanıyor. Gül'ün de dünkü açıklamasındaki "Konunun cevabını zamana bırakalım" mesajı bu doğrultuda yorumlanabilir.Evet, "Allah'ın değirmenleri geç ama iyi öğütür". Allah'ın işine karışmış olmayalım ama biraz fazla "geç" olmuyor mu? Şöyle bir söz vardır: "Allah'ın değirmenleri geç ama iyi öğütür." Abdullah Gül cumhurbaşkanı seçilebilir mi? Meclis aritmetiği olarak sorunun cevabı -herhalde- "EVET." "Bağımsızların yanı sıra MHP'nin de oylamalarda Meclis'e girmesi" beklentisi var. AKP birinci tur oylama için gerekli 367 oyu bulabilir.Gül de 4. turda çoğunluk oylarıyla seçilebilir. Peki... MHP için bu öngörü kesin mi?Bahçeli, seçim sonrası "Erdoğan, 35 yıllık partimizi selam vermeye bile değer görmediğini söylemişti" gerekçesiyle Erdoğan'ın tebrik telefonuna çıkmadı. Hâlâ dönmedi."Bu bir nezaket sorunu... Cumhurbaşkanı seçimi için Meclis'e girmek ise siyaset ilkesi..." denebilir ama herhalde "dayatma" değil, en azından üzerinde "uzlaşma" için ciddi çaba gösterilmiş ve MHP'nin de görüşü sorulmuş bir adayın belirlenmesi artılar sağlar. Gene de uzlaşmaya varılmasa bile MHP'nin Meclis'teki oylamalara girmesi değil girmemesi bir "sürpriz" olur.Erdoğan seçim kampanyasında, "Cebimde cumhurbaşkanı adayları listesiyle, siyasi partileri ziyaret edeceğim, uzlaşma arayacağım" demişti.Eğer sözü hâlâ geçerliyse bir liste olsa bile en başta Abdullah Gül'ün bulunması hem adalet hem de vicdan gereğidir. Üzerinde "uzlaşma" olur ya da olmaz... "MHP de oy verir ya da vermez... Ayrı konu. Ama tekrarlayayım... MHP, Genel Kurul'a girmeye angajedir."Bazen rüzgârlar ters esse de pusula Abdullah Gül'ü gösteriyor. PUSULA VE GÜL Seçim sonuçlarını neredeyse bire bir bilen Tarhan Erdem ve Adil Gür'e göre, "AKP'ye oy dalgalarının e-muhtıra ile kabardığı" iddiaları "abartı..."Elbette katkısı var, ama sanıldığı gibi çok değil... Sadece 1-2 puan dolaylarında. Bugünkü MİLLİYET' teki, kamuoyu araştırmaları seyir defteri ve hem Gür'ün hem de Erdem'in yorumları bu "abartı"yı ortaya koymakta.Halkın demokrasi için tavır koyduğu iddialarına -Gül'ün kişiliğinin tamamen dışında- bir başka soru:"Örgütün, AKP yönetiminin, genel başkan yardımcılarının hatta Gül'ün kendisinin bile bilmediği bir Çankaya adaylığını R.T. Erdoğan'ın sabah evden çıkarken sadece eşine söylemesi, topluma açıklamak için son günü beklemesi ve adayın tek kişinin iki dudağı arasında belirlenmesi demokratik midir?" gunericivaoglu@milliyet.com.tr MUHTIRA VE SANDIK