Bugün Türkiye'nin mankenleri, sinema ve ses sanatçıları, yazarları, işadamları, sporcuları, onun konukları oluyor.En hasından dostluk ortamı, Gani'nin mütevazı yelkenlisi Ha Yacht'ta paylaşılıyor.Rüzgâr, deniz, balık konuşuluyor, tertemiz sularda kulaç atılıyor.Bir söz vardır: "Hem sevdiğim işi yapıyorum, üstüne de para veriyorlar."Gani'nin yelkencidir. Denizde yaşar. Bu söyleşileri, program gereği değil, yaşam tarzının yansıması olarak yapması nedeniyle, rol yok, yapaylık yok. Her şey doğal. Bugün siyasete bir parantez daha açalım... Bizim mesleğin keyifli işini Gani Müjde yapıyor. Göcek'teki teknesinde, TV programı için konuklarıyla söyleşiyor. Her programda, "dünya cenneti" Göcek'in bir koyunda sabahtan akşama keyifli saatler... Geride kalan cuma günü, Gani Müjde'nin yelkenlisinde konuktum.Diğer konuk da Güzide Duran...Saatler aktı, gitti...Burada bir gözlemimi yansıtayım... Artık fena halde kirlenmeye başlayan Göcek, bu kez pırıl pırıldı.TURMEPA iyi çalışıyor. "Deniz Temiz" projesi tutmuş, oturmuş.Bütün koylarda TURMEPA'nın koyduğu kapalı çöp konteynerleri...Körfezde artık, naylonlar yüzmüyor, koyların, o güzelim sularının derinlerinde bira kutuları, içki ve su şişeleri görünmüyor. Göcek iç denizinde inşaat yasağı, daha Turgut Özal döneminde çıkarılan yasayla güvenceye alınmıştı. Yani... Göcek koyları yeniden kazanılmış.Buna karşılık...Göcek'in içlerinde yapılaşma yoğun. Dağlara doğru yayılmakta.Arsa fiyatları, İstanbul'un gözde semtlerinin fiyatlarını yakalamış.Koylar kurtarılırken, o güzelim küçük kasaba, şehre dönüşmek üzere...Gani'yle söyleşimiz biter bitmez daha hava kararmadan eşim Canan'ın yanına karayoluyla Antalya'ya gittim. Güzel saatler Göcek'ten Antalya'ya geçtim.Hafta sonu gözlemlerimi yansıtayım...Bu yıl turist iyi.İlk iki sırada Ruslar ve Almanlar...Dükkânların vitrinlerinde ve inşaat panolarında "kiralık" ve "satılık" levhalarında Rusça ağır basıyor.Tarih boyu, çarlık döneminden itibaren Rusya'nın politikası, "Türkiye üzerinden Akdeniz'e inmek" olmuştur.Türkiye üzerine yüz yıllar boyu kuzeyden kâbus gibi çökmüş, Boğazlar için bastırmıştır ama bir türlü sıcak denize inememiştir.Ne var ki Ruslar artık Türkiye üzerinden Akdeniz'de...Antalya'da on binlerce Rus var. Bir kısmı yerleşik durumda.O kadar ki Türkiye için aralarında "Antalya'mızın kuzeyindeki ülke" diye mizah yapıyorlar.Ve bir haber:"Antalya Lara'da bir de Rusça eğitim veren okul var."Antalya'ya yerleşmiş bulunan Viktor Bikkenev ve öğretmen eşi İrina Bikkeneva tarafından açılan "Rusya Uluslararası Okul" adlı bu okulda sadece Rus ve eskiden Rusya'ya bağlı olan devletlerin vatandaşı çocuklar eğitim alıyor. Öğretmenleri de Rus.Şimdi bu okulla bağlantılı, Rusça ve İngilizce eğitim veren Turizm Meslek Lisesi de devreye girmekte.Eskiden "Moskova'ya Moskova'ya!.." diye slogan atılırdı... Yanlış mı anlaşıldı ne?Şimdi "Antalya'ya Antalya'ya!.." diye geliyorlar. ANTALYA'DA RUS OKULU Bu arada Bodrum'un son anda kurtarıldığını söyleyebilirim.Öyle yeni koşullar getirildi ki artık yarımadada eskisi gibi yapılaşma mümkün değil.Yap-satçılar başka yer aramalılar.Ancak... "Yapılaşma için 5 bin metrekare arsa kuralı" iyi ama, el değmemiş denize açılan güzelim ormanlık alanlar "yandaşlara" turistik tesisler için dağıtılırsa, bu darbe ölümcül olur.Bodrum'un tüm sivil toplum kuruluşları tavır koymalı.Kulağıma gelen fısıltılar iyi değil. gunericivaoglu@milliyet.com.tr BODRUM'DA İYİ VE KÖTÜ