Yani, Türkiye insanının "kuzuların sessizliğini oynadığı" sanılmasın. Tepkinin daniskası daha şimdiden kamuoyu araştırmalarında görünmekte.Türkiye insanı sokaklara dökülmeyerek, demokrasi inancı ve olgunluğuyla cevabını sandıklarda verecek.Üstelik ölçüsüz değil.AKP, 81 ilin tamamında birinci görünse de oyları yüzde 23 dolaylarında.AKPye de "ihtiyatlı" bakıyor.Daha inanabileceği, güvenebileceği siyasi partilere ya da ittifaklara en az yüzde 77lik bir seçim şansı bırakmakta.Partiler bu büyüklüğü de paramparça etmek aymazlığını sürdürürlerse... Krallıktan, beyliklere dönüşmüş küçücük kalelerinin duvarları arasına sıkışan "az olsun benim olsun" kafasında giderlerse, o kafaları 4 Kasımda duvarlara vururlar.Kâbus senaryosunu hayata geçirebilecek aymazlıklar, AKPyi yüzde 23 oyla TBMMde yüzde 55 oy oranına bile taşıyabilir. Türkiye, evet bir Arjantin olmadı. Halk sokaklara dökülmedi. Ama seçmen, tepkisini uçtaki partiye oylarını dökerek gösteriyor. AKP 81 ilin 81inde de birinci. Dervişin semahı O nedenle "ittifak" semahını sol ve merkez partiler arasında döne döne belki de son kez yapıyor.Gecikmekte gibi görüntüleri, Derviş için "artık şampanyanın tadını kaçırıyor" eleştirilerine neden oluyor.Elbette Derviş söz konusu olunca "gazozun gazı kaçtı" söylemi, ona şekilde "nezaket" diye algılanabilir ama özde de anlayış ve özen gösterilmeli.1980 ihtilalinden sonra kırılmış vazonun parçalarını bütünleştirmeye çalışıyor. 22 yıldır yapılamayanı yapma uğraşısı bu.Zor ama gerekli. Kemal Derviş bu gerçeği ilk görenlerden biri. Yarısı ekili tarla Uçlara savrulan tepki oyları sorunu AKPnin yüzde 23 oyu ötesine de taşmakta.Örneğin HADEP... Bu partinin oyları yüzde 6 görünüyor ama anket sorularına bu duyarlı kesim kuşku duyar. Siyasal eğilimini gizlemek geleneği vardır. O nedenle oranın yükselmesi olasıdır.MHPnin AB uyum yasalarına oy veren siyasi partilere "bölücülerle işbirliği yapmak" gibi çok ağır suçlaması da tehlikeli.Yani Türkiye, dinsel ve etnik partilerle yüzde 45e yaklaşan "uçlara oy savrulması"nın eşiğinde.Bu oran, makul çoğunlukta parçalanmışlık ve umut veremeyiş sürerse daha da yükselebilir.Böylece Profesör Sencer Ayatanın söylemiyle "Siyaset tarlasının yarısı ekilmiş, ne çıkacağı hemen hemen şimdiden görünmekte."Ya diğer yarısı?İşte sorun oradaki parsel kavgasında.Seçmen de o nedenle tepkisini sandıkta göstermeye yöneliyor.Demirele göre aymazlara bir şamar patlatacak.Öyle olmasa AKPnin artan oylarının yarısına yakını daha önce MHP, DSP, ANAP ve hatta DYPye verilmiş oylardan oluşur muydu? Çünkü... Dervişi gagalamak yanlışı Gücünü de bu orandan alıyor.Eğer başarma şansını bulursa belki "kâbus senaryosu" değişebilir.Çünkü yüzde 8 - 12 bandında sıralanan merkez ve merkez sol partilerin Dervişin katma oy değerine ihtiyaçları var.Diğer parti katılımlarıyla birlikte ulaşılacak oran, yeni bir çekim alanı yaratacağı için kararsızlar havuzundan da oy sağanağı olasıdır.Bayar gibi bir ismin YTPye katkısı, başında bulunduğu partinin oy oranından çok genellikle sağ kesimden sol oluşumlara duyulan kuşkuları çözmek ve kararsızlardaki kapalı kanalları açmaktır.Bunu Cem gibi Baykal da görmüştü.Şimdi Derviş, Baykalı da deniyor.Sonra, sırada Karayalçının SHPsi...Belki ANAP da!Bu çabaları süren Dervişi gagalamak ve onunla birlikte olan oy oranını erozyona uğratmak yanlıştır. Tepki oylarına büsbütün dönüşürler. g.civaoglu@milliyet.com.tr Derviş kendi adına bağlı, oranı tam bilinmeyen ama yüzde 7 - 8i bulduğu tahmin edilen oy oranını "joker kart" olarak kullanarak ittifak oluşturmayı deniyor.