Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

The Rolling Stones'un tadını çıkarttık.
Asrın, hatta, bin yılın son mega konserlerinden belki en görkemlisini Türkiye'ye getiren, iki Ahmet'e; Ertegün ve San'a teşekkürler...
Sadece müzik değil, görüntü şöleni de izlettirdiler.
Ahmet Ertegün'den bir ilginç anı...
1950'li yıllarda New York'un gökdelenlerinden birinin asansöründe, harikulade bir genç kadın...
The Rolling Stones'un lideri Mick Jagger'ın manken eşi Jerry Hall'u andıran bir sarışın afet...
Yanında, genç yaşına rağmen başı çıplak, boyu kadından daha kısa, dürbün gibi çok kalın camlı gözlükler takmış, çenesi sakallı, koyu esmer bir adam...
Asansörde, o sıralarda genç bir diplomat olan, daha sonraki yılların Galatasaray Başkanı ve ünlü işadamı Selahattin Beyazıt ta var.
Beyazıt, yanındaki arkadaşına, "Bir şu adama bak, bir de yanındaki harikulade kadına... Adalet mi bu?" der.
Arkadaşı, "Selahattincim, armudun iyisini kimler yer, biliyorsun" der.
Gözlüklü ve sakallı koyu esmer adam ile harikulade sarışın oralı değillerdir.
Konuşmalarını İngilizce sürdürürler.
El eledirler.
Adam, kadına biraz daha sokulur.
İkisi, son derece tahrik edici bir yakınlık görüntüsü çizmektedirler.
Asansör, gökdelenin katlarını böylece tırmanır.
Nihayet, çok yükseklerde durur.
Gözlüklü adam, asansörden çıkmadan önce, cüzdanına el atar.
Kartvizitini çıkartır.
Şöyle der:
"Beyefendi, ben Ahmet Ertegün, kardeşimle birlikte Atlantic Records şirketinin kurucusu ve sahibiyiz. Türkiye'nin eski Washington Büyükelçisi Münir Ertegün'ün oğullarıyız.
Sadece armudun değil, müziğin iyisini de seçeriz."


Bu olayı, Ertegün'den, Cannes Festival Sarayı'nda dinlemiştim.
MIDEM tarafından, Ertegün'e, Yılın Adamı ödülü verilmişti.
MIDEM: Uluslararası Müzik - Plak Yapımcıları ve Editörleri Birliği'dir. Fransa Kültür Bakanı Catherine Trautmann'da aynı törende, Ertegün'e, Fransa'nın Edebiyat ve Sanat Şövalyesi ödülünü sunmuştu.
Sonra...
Ahmet Ertegün, küçük bir gruba verdiği davette, orada bulunan dostlarını tek tek tanıtıyor ve hepsiyle ilgili birer anı anlatıyordu.
Selahattin Beyazıt ta konuklar arsındaydı.
"Sadece armudun değil, müziğin de iyisini seçerim" sözünün, Beyazıt'la yarım yüzyıla yaklaşan yakın dostluğu başlattığını anlatmıştı.
Beyazıt'ın, elbette sakallı ve gözlüklü adamın Türk olabileceği, o gün aklından bile geçmemiş.
Ancak...
Söylem, Beyazıt'a bir nükte niteliğinde dile getirilmiş olsa bile, özüyle doğrudur.
Ertegün, müziğin daima en iyisini seçmiştir.
Seçmekle kalmamış, en iyi seslere ve yeteneklere, pırıltılı fikirleri de vermiştir.
Atlantic Records, Ertegün'ün dehası, merhum kardeşinin ve çalışma arkadaşı Şerif Mardin katkılarıyla, hep zirvede kalmıştır.
Geçen yıl, ABD'nin en çok plak satan firması olmuştur.
MIDEM tarafından, Ertegün'ün Yılın Müzik Adamı seçilmesi boşuna değil.
İstanbul'u ayağa kaldıran ve The Rolling Stones topluluğunu üne kavuşturan da Ahmet Ertegün'dür.
O'nun seçtiği ve geliştirdiği lezzetin tadını çıkarttık.



Türkiye'de ve dünyada, "Katibim" şarkısıyla ün yapan Eartha Kitt te, Ertegün'ün buluşudur.
Ertegün, o gece hangi kentte ise, müzik yapan ikinci sınıf yeraltı barlarını dolaşır.
Yetenek arar.
Ajandasında, daima dinlenmesi gereken sesler vardır.
Eartha Kitt te bunlardan biriymiş.
Ertegün, onu dinlemiş.
Beğenmiş.
Sonra, masasına davet etmiş ve söyleşmeye başlamışlar.
Eartha Kitt'e, caz parçalarının ötesinde yenilikler yapmasını söylemiş.
Örneğin...
Türk müziğinin bazı parçalarını, Batı sazlarıyla ve ritmiyle yansıtmak...
Ve, o sırada aklına gelen "Katibim'i", mırıldanmış.
Kitt, "Katibim" melodisine, neredeyse balıklama dalmış.
Dünyayı saran ve milyonlarca satan "Katibim" parçası, işte böyle oluşmuş.
Zenci şarkıcının, kelimeleri deforme ederek söylediği bu şarkı, hala kulaklarda.
"Katip, uykudan uyanmış, gözleri mahmur.
Katip benim, ben Katibin, el ne karışur.
Katibime kolalı da gömlek, ne güzel yaraşur."
Ne yazık ki, Eartha Kitt, bu plağı anlaşmayla bağlı olduğu bir başka plak - yorum şirketi için okumuş... Milyonlarca doları, o şirket kazanmış.


Mick Jagger ve O'nun The Rolling Stones'una dönelim.
"Satisfaction" unutulmayacak melodileri...
"I can get no... Sa - tis - fac - tion..."
Bu büyülü kelimelerle, kimbilir kaç kez danseden kızlar ve oğlanlar, birbirlerine aşık oldular.
Satisfaction, sanki onları birbirine çeken büyülü mıknatıstı.
Tatlıca, usulca, kızararak birbirlerine sokuldular.
Milyonlar, The Rolling Stones ile pistlerde dalgalandılar.
Dün gece de, herhalde, pek çok yeni aşk tomurcukları açmış olmalı.





Yazara E-Posta: g.civaoglu@milliyet.com.tr