DÜN onu kaybedişimizin yıldönümünde Atatürk’ümüzü sevgi seli olarak andık.
Atatürk için yazdığım satırlardan bazılarını yansıtıyorum...
.......................
ATATÜRK’ün boyu 1.68 mi, 1.72 miydi? Sanki 1.68 olsa, büyüklüğünden yitirecek!
Oysa...
Atatürk için asıl başka ölçülerdir onu büyük yapan.
“Entelektüel Atatürk” ve bu donanımını hayata geçiren “cesareti...”
........................
Atatürk’ün en büyük eseri “laik cumhuriyettir.”
Bu “laik” kelimesi olmasa Türkiye Cumhuriyeti de Ortadoğu ve Kuzey Afrika’nın “cemahiriye” dedikleri “kum” cumhuriyetlerinden biri olurdu.
Saddam zamanının Irak’ı, mollaların son sözü söylediği İran, Esad’ın Suriye’si gibi...
Atatürk neden “laik cumhuriyeti” seçti?
Atatürk’ün yapı taşlarının yükseldiği temel “inanç” değil “bilgi”dir.
George Herbert Vells’ten “dünya tarihinin genel hatlarını” okumuş.
Şu satırların altını çizmiş.
“Yaklaşmakta olduğumuz ideal toplum inanç ve itaat toplumunun yerini alacak olan bilgi toplumudur.”
Aradan yüz yıla yakın süre geçmiştir.
Günümüzün simgesi “bilgi toplumu”dur.
Atatürk’ün laisizme yönelişinde “Leone Ceatani’nin yazdığı İslam Tarihi” kitabı da katkı yapmış olabilir.
Kitaptan altını çizdiği şu satırlara bakın:
Çölün haşin ve acımasız yaşamı, hiçbir değişme kabul etmez.
Orada yaşamak isteyen, ya yörenin değişim kabul etmez kalıplarına katlanmak ve onlar içinde kalmak ya da ölmek zorundadır.
Bundan dolayı çöl, öyle bir damgadır ki, yalnız bir tek tür insan meydana çıkarabilir.
Bu türü belirler ve sürekli değişmeyen yüzyılların gelip geçmesine karşın, bu türü hiç değişmez biçimde saklar, sürdürür.
İşte Atatürk modern Türkiye Cumhuriyeti’ni bu kalıpların dışında kurmayı amaçlamıştır.
“Laik devlet” yüzyılların tek tür düşünce ve insan türünün karşıtıydı.
TÜLBENT ŞERİTLER
ATATÜRK bir kitaba başladığı zaman bitirinceye kadar uyumazmış. Bazen günlerce odasından çıkmadan okurmuş.
Tek şikâyeti çok okumak nedeniyle yorulan gözlerinden yaşlar akmasıymış.
Yorgun gözlerinden yaşlar aktıkça birkaç metrelik tülbent kestirdiği şeritlerle silermiş.
Neler okumazmış ki!
Fransa’nın eski Kültür Bakanı Frederic Mitterrand, Atatürk’ü araştırmış ve yazmıştır. Frederic Mitterrand onun “Gustave Flaubert’i, Balzac’ı ve özellikle Voltaire’i” okuduğunu yazdı.
Başka eserleri de...
Örneğin...
Ramsoy Muir’in “Ulusçuluk ve enternasyonalizm”ini...
Böylece “ırkçılık” değil “ulusçu bireysellik ve ortak özgürlükler” ekseninde “milliyetçilik” tanımı yapmış:
Bakın cumhuriyeti kuran “Türkiye Halkı” demiş, “Türk Halkı” değil.
Atatürk milliyetçiliğine ırkçılık yüklemesi yapanlar haksızlık ediyorlar.
...........................
Atatürk cumhuriyeti ilan ettiği yıllarda başta Cenevre Üniversitesi Antropoloji Profesörü Egon Peter ve diğer başka antropologları okuyup “ulus devlet” şifrelerini araştırmış.
Uygarlıklar tarihine dalmış.
Antik Yunan’ı, Mısır’ı...
Hint, Çin ve Babil uygarlıklarını da araştırmış...
Uzatmıyorum...
Gürbüz Tüfekçi Atatürk’ün entelektüel boyutu için bir araştırma yapmıştır.
“Atatürk 1800 cilt dolaylarında kitap okumuş.
200 bin dolaylarında satır altı çizmiş.
Binlerce kenar notu ve dipnot yazmış.
Binlerce çarpı işareti koymuş.”
..........................
Onun bu okuduklarını üst üste koyup bir boy aynası olarak düşünün. Uygun gördüklerinizi o boy aynasındaki yansımasıyla hayal edin. 1.68 mi, 1.72 miydi tartışması nasıl da “sığ” kalıyor.
Hele neredeyse yüzyıla uzanan gölgesinin büyüklüğü yanında “hiç” kalıyor.