Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

SURİYE’DE “ateşkes” daha ilk günden delindi. Aslında bu “ateşkes” dikiş değil teyel.
Tutmaz.
Çünkü tanklar çekildi ama askerler sokaklarda...
Ateşkes gereği muhaliflerin toplanmaları ve siyasi gösteriler yapmaları, mitingler engellenmeyecek.
Yani...
Ateşle barut yan yana...
Patlamalar için birkaç kıvılcımın uçuşması yeter.
Ayrıca...
Esad yönetimi ile muhalifler masaya oturacak.
“Demokrasi reformları” konuşulacak ve bir “hızlandırılmış takvim” oluşacak.
Oysa...
Esad yönetimi daha önce “zamana yayılmış reform ajandası” açıklamıştı.
Muhalifler “hızlandırılmış takvim” için ısrarlı olurlarsa -ki öyle olması gerekir- Esad yönetimi ayağını frenden çekmezse ateşkesin sigortası atar.
Kısa devre yapar ve alevlerin yükselmesi kaçınılmaz olur.
Esad yönetiminin hiç değilse bu kez “sağduyulu” olması hem halkı hem kendisi için şarttır.
Kan dökerek, baskıyla nereye kadar gidebilir ki.
Esad’ın amcası bile “yeğeninin sonuna yaklaştığını” söyledi.
Bu geçiş mümkün olduğunca kansız olmalı.
Bölünmüş halk arasında karşıtlık duyguları daha da derinleşmeden dondurulmalı.
Aksi halde daha uzun süre kan dökülür.
Halklar arasında iç savaş yaşanır.
Esad gitse bile Suriye’nin toprak bütünlüğünü ve tek devlet iradesini sürdürmek için halkları birbirine “kin davası güder” hale düşürmemek önemlidir.

YEREL OYUN KÜRESEL EYLEM
TÜRKİYE’YE gelince...
Son 24 saatte Suriye topraklarına girmek gibi söylemler dile getirilmiyor.
Doğrusu da budur.
“Türkiye’nin NATO ülkesi olduğuna, sınırlarının NATO güvencesine bırakıldığına” yapılan göndermeler, Ankara siyasetinin akıl yörüngesine oturtulduğunu gösteriyor.
Türkiye ayrıca, Rusya ve Çin’i BM kararı için devreye sokmak çabasında.
AB, ABD ve Rusya ile Çin tribün seyircisi iken “tek kalmak” değil NATO ve BM’yi de devreye sokan strateji.
Buna “yerel oynarken küresel düşünülmüş katılımcı eylem” denebilir.

Haberin Devamı

SON DALGA: 28 ŞUBAT
BİR dalga daha...
28 Şubat için evlerde aramalar ve gözaltılar.
Yol haritasında geçmişin izleri silinmezse bir daire üzerinde hep aynı izler takip edilerek turlar atılır.
Demokrasinin bu başladığı yere yeniden dönüşler yapan kısır döngüleri kader olur.
Ancak....
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın “gözaltılarda ve tutuklamalarda özen” söylemi de önemlidir.
Yargıda bu çizginin son günlerde izlenimleri alınmakta.
Nedim Şener, Ahmet Şık, Ragıp Zarakolu’nun tahliyeleri bunun güncel örnekleri.

Haberin Devamı

Ateşkeste kelebek ömrü

ABD’NİN SİYASAL İSLAMLA DANSI
PROF. Emre Kongar yazmış.
Son kitabının adı “ABD’nin Siyasal İslam’la Dansı...”
Dün bu köşede ABD’nin Şii İran ve onun etkisindeki İslam ülkelerine karşı bir “Ilımlı İslam kuşağı oluşturmak” küresel oyununa perde açtığını yazmıştım.
Bunda ılımlı İslam çizgisine kayan Müslüman Kardeşler’e destek verdiğine işaret etmiştim.
Çünkü en yaygın, en örgütlü, en disiplinli örgüt bu.
İslam ülkelerinde sandıklar kurulduğunda Müslüman Kardeşler’in kazanmasına “banko” gözüyle bakılıyor.
Tunus ve Fas bunun örnekleri.
Müslüman Kardeşler’in doğum yeri olan Mısır da öyle.
Suriye’deki çok parçalı muhalefetin omurgasını hatta beynini Müslüman Kardeşler oluşturuyor.
Sıranın Suriye’ye gelmesi olasılığı büyümekte.
ABD daha önce de siyasal İslam’la dans etmişti.
El Kaide’nin kurucusu Bin Ladin “Made İn USA”dır ama sonunda ABD’ye en büyük tehdide dönüşmüştür.
Taliban da ABD’nin desteğiyle oluşmuştu.
Hedef soğuk savaş yıllarında Sovyetler Birliği’ne karşı “yeşil kuşak” oluşturmakta.
Türkiye’de bile bu “yeşil kuşak” uygulamasında ABD izleri derindir.
Şimdi ise “Ilımlı İslam” için “açık yeşil” kuşak.
Emre Kongar’ın kitabında bu dansın tarihçesi ve geleceğe dönük koreografisi yansıyor.
(Remzi Kitabevi/Nisan 2012)