Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bugün O zaman dehşetengiz Türk parasını koruma maddeleri yürürlüktedir, yakalanırsa yıllar boyu hapse atılacağını biliyor.Oysa, Galatasaray Lisesi'ni yeni bitirmiş olan bu genç, Paris Sorbonne Üniversitesi'nde okumakta, hayata umutla bakmaktadır.Peki ya pabuçların içine sakladığı dövizler? Anlatayım... Henüz 19 yaşında yakışıklı bir genç. Ayakkabısının tabanıyla astarı arasına zula yerleri açıyor. İçine 1000'lik kupürler halinde İsviçre frankları dolduruyor. İstanbul havaalanı gümrüğünden geçerken ecel terleri dökmektedir. İlk konser organizasyonunu gerçekleştirmiş ve Türkiye'ye ünlü şarkıcı Christian Adam'ı getirmiştir. O devirde Türkiye'nin değil dışarıdan getirilen bir ses sanatçısına konser için dövizle ödeme yapmak, röntgen filmi için bile ithal edecek dövizi yok. Christian Adam, şimdilerde gençlerin "Sütü seven kamyon şoförü" diye söyledikleri ve yüksek yaratıcılık ile Türkçeye kazandırdıkları (!!!)"Si tu savais combien je t'aime" şarkısıyla ün yapan bir dünya starı.Pabucunda, Christian Adam'a konser ücretini vermek için taammüden döviz kaçaklığı yapan ve namus borcunu "hapse girme riski" pahasına ödeyen gencin adı Ahmet San. Aradan yıllar geçti, müzik organizasyonlarıyla Türkiye'nin öncüsü oldu. Ahmet San'ın Çeşme festivallerini kim unutabilir?Zaman zaman batma noktasına da geldi. En umutsuz bir gününde, Turgut Özal, katkılarda bulunarak, Türkiye'nin tanıtım hizmetleri nedeniyle tüm sorunlarını çözmüş. Bunları anlattığı gece Semra Özal, Ahmet San'ın davetinde onur konuğuydu, yan yana oturuyorduk.Daha önce de yazmıştım, Julio Iglesias ve Al Bano da konuklarıydı.Ahmet hep büyük oynadı... Vizyonu genişti... Örneğin, Mesut Yılmaz'ın seçim kampanyası için Fransa'nın en iyi reklamcısı Seguela'yı getirdi.Hani o "Anneme Reklamcı Olduğumu Söylemeyin, O Beni Genelevde Piyanist Sanıyor" kitabının yazarı...Şimdi Maslak'ta, Ahmet San'ın da imzası olan Arena kuruldu. Arena'da yıldızlar fırtınası esiyor.Jose Carreras, Dionne Warwick, Julio Iglesias, Toto Cutugno, Pepinno Di Capri, Natalie Cole... Ve devam edecek.Ahmet San'ın bu girişimdeki ortakları Elif Dağdeviren ve Cüneyt Ortan.Yaptıkları iyi işler ve başarılarıyla gözleri ışıl ışıl. Bilmiyorum, Ahmet San tabanlarında zula açtığı pabuçlarını hâlâ saklıyor mu. Eğer atmadıysa Arena'nın kapısına assın. Büyük oynamak Gitarist, piyanist, çellist... Ney, arp, flüt çalan pek çok kadın sanatçı gördüm, izledim. Ama saksofon çalanına az rastladım. Hele fotoğrafta gördüğünüz gibi böylesine...Adı Natalie Marchenko. İlk kez Reina'nın merdivenlerinden aşağı yürürken görmüştüm onu. Reina'nın tüm müziği kesilmişti. Sadece onun saksofonundan yükselen blues... Saksofonu çalarak yürürken podyumdaki bir manken gibiydi. Sonra, bardaki yüksek platforma çıktı, solo saksofonla müziğini sürdürdü.Çok güzel bir görüntüydü. Kim olduğunu, daha sonra sevgili bir dostumun davetinde öğrendim. Almanya'da yaşayan ve Alman vatandaşı olan bir Rus. İyi eğitim almış, iyi kazanıyor, zaman zaman Türkiye'ye de geliyor. Bu topraklara "bir gönül bağı" var anlaşılan.O davette Natalie ile Faruk Süren arasında 3-5 dakikalık bir konuşma geçti, galiba Natalie Galatasaraylı oldu.Norah Jones da bu ününe kavuşmadan önce alto saksofon çalıyordu.Belki Natalie de ileride, Norah Jones gibi bir küresel ünlü olabilir. gunericivaoglu@milliyet.com.tr GALATASARAY'IN SON TRANSFERİ