NATO'nun
MC - 111 numaralı
"çok gizli" belgesinde, her an çatışma beklenen
16 riskli yöre sayılmakta.
Bu bölgelerden
13'ü
Türkiye çevresinde.
AB tarafından, bu yörelere gereğinde müdahale etmek üzere,
60 bin kişilik bir kolordu kuruluyor.
Türkiye, bu oluşumun neresinde?
Milliyet'e ulaşan haberlere göre,
AB Dönem Başkanı Portekiz'in hazırladığı belgede bizi
"tedirgin" edecek unsurlar yer almakta.
Şöyle ki...
Ne içinde ne dışında
Daha önce,
AB'nin
NATO dışında savunma örgütü, kısaca
BAB diye anılan
Batı Avrupa Birliği'ydi.
Şimdi bu örgüt, içi boş tutulup, kurumaya terkedilerek,
Avrupa Güvenlik ve Savunma Kimliği devreye sokuluyor.
Amacı,
"yöresel ölçekli çatışmalara acil müdahaleyle, Avrupa'da barışı korumak."Bunun iki yöntemle yapılması öngörülmekte.
1- AB Kolordusu'nun müdahalesinde,
NATO olanaklarını kullanmak ve harekat için önce
NATO üyelerinin onayını almak.
AB ülkelerinin,
C - 130 gibi büyük askeri nakliye uçakları, uzaydan istihbarat teknolojisi
- yeterince - yok.
O nedenle...
Ciddi çatışmalarda
NATO'dan yararlanmak ve
NATO'nun onayını almak zorunda.
Türkiye de, kararı verecek
NATO üyelerinden biri olduğu için kararda söz sahibi.
2- Bu denli büyük olmayan müdahalelerde
NATO'dan yardım istememek ve sadece
Avrupa'nın gücüyle kimlik gösterisinde bulunmak.
O zaman...
Portekiz'in hazırladığı belgeye göre,
Türkiye ya da onun gibi ülkeler, operasyona
- kayda değer bir güçle katılacaklarsa - "karar" değil fakat sadece
"gündelik yürütmede" söz sahibi olacaklar.
Yani...
Türkiye, başkalarının karar verdiği bir müdahalenin yalnızca günlük operasyonlarında görüş bildirecek.
Böylece...
Türkiye, gene
AB'nin de teğet çizgisinde tutuluyor.
Pratik
Tutun ki...
AB'nin
60 bin kişilik kolordusu,
Türkiye çevresinde bulunan
13 kritik yöreden birinde patlayan çatışmaya müdahale ediyor.
Türkiye'den
"ileride ortağımız olacaksınız" gerekçesiyle kuvvet hatta
Türkiye topraklarında üs olarak yararlanmak isteniliyor.
Ve böyle bir durumda dahi,
Türkiye, karar aşamasında yok.
Sadece yapılacak operasyonların
gündelik yüretmesinde yani
pratik aşamasında söz söyleyebilecek.
Bunu kabul etmezsek,
AB ile uyumsuz konuma düşebiliriz.
Kabul edersek, içimize sinecek mi?
Çok kaygı verici bir ikilem.
Adımlar
AB hedefi, ekonomik açıdan ortak para
"Euro" ile
- bir bakıma - gerçekleşti.
Ancak...
Siyasi birlik yani
Federal Avrupa için iki unsur çok önemli:
"Ortak dış politika ve ortak güvenlik politikası."O nedenle...
AB, bir
"ortak kuvvet çekirdeği" oluşturarak, iki politikayı bu eksende sarmaya yöneliyor.
AB Kolordusu, ileride büyüyebilir.
Avrupa orduları, hava ve deniz kuvvetleri de oluşabilir.
Yunanistan da bu sürecin içinde.
Türkiye böyle dışlanırken ne yapmalı?
Şimdiki ateşli ve istekli aşık rolünü mü sürdürmeli?..
Yoksa...
Madem bizi dışlıyorsunuz, o halde biz de
"AB ile ilişkileri durduruyoruz" şokuyla
Helsinki Toplantısı'ndan çıkardığı
"tam üyeliğe adaylık" anılarını mı tazelemeli?..
Yani
"siz bilirsiniz" tavrı mı?
Şükrü Elekdağ üstada göre,
AB, bazen bu dili daha iyi anlıyor.
Yazara E-Posta: gcivaoglu@milliyet.com.tr