Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Balık çiftliklerine BM çözümü

Eski Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe’yi balık çiftlikleri mi yedi?

Can Pulak, 41 yıllık arkadaşımdır. Gazetecidir. Özal’ın başdanışmanıydı. Denizcidir. Çevrecidir.
Yaşamını Bodrum’da sürdürüyor.
Ege kıyılarının büyük derdi balık çiftlikleri ve çevre konusunda Can’ın anlattıklarını yansıtıyorum...
Vladimir Mamayev, Birleşmiş Milletler çevre sorunlarında çözüm ve mali yardım için “doruk adam”.
New York’tan bir Türk arkadaşının önerisiyle Bodrum-Kazıklı Koyu’nda küçük bir ev satın alır.
Orayı çok sever.
Fakat... Gökova’yı andıran bu cennet yöre, ne yazık ki balık çiftliklerinin işgali altına girmiştir. Sular, pırıltısını yitirmekte, kirlenme yayılmaktadır.
Vladimir Mamayev, Ankara’daki BM kanalıyla devletin ilgili birimlerine başvurur. Balık çiftliklerini başka uygun yerlere taşımak için yer gösterilmesini ve proje hazırlanmasını ister. Bu projenin finansmanı için fon sağlayacağını bildirtir.
Aradan 1 buçuk yıl geçer, tek satır cevap gelmez.

Haberin Devamı

Vladimir Mamayev’in komşuları gazeteci arkadaşlarımız Yalçın Bayer ve Meriç Köyatası, Can Pulak’la ikisini karşı karşıya getirirler.
Şimdi top Can Pulak’ta...
Ankara’yı harekete ancak o geçirir.
Bir de eğer yararı olursa, bizlerin yazıları...

Balık çiftliklerine BM çözümü

Balık çiftliklerine BM çözümü

KOLYE YENİDEN GERDANDA

Balık çiftliklerine BM çözümü

Büyük Efes Oteli İzmir’in “kaybolan kolyesidir.” Yıllarca bu kentin simgesi olmuştur.
Orası buluşma noktasıydı.
Körfez’e bakan odaları, içi görünen ve akvaryum diye anılan yüzme havuzu gün boyu en koyu sohbetlerin kaynatıldığı yerdi.  Akşamları ise barı bir başka keyifti. Müdavimleri vardı. Akşamüstleri yoklama yapılırdı “herkes tamam mı”  diye...
Mazhar Zorlu ve Haşmet Uslu etrafında bir sohbet ve kahkaha halkası oluşurdu.
Hürriyet’in eski sahibi Erol Simavi aylar boyu orada kalırdı ve barın müdavimiydi.
Başta Zeki Müren ve Ajda Pekkan olmak üzere dönemin sanat yıldızları Büyük Efes’te kalırlardı. Fuarın kulisi gibiydi burası.
Benim de burada hoş anılarım var.
Harika bir aşçısı vardı. Koskoca mutfağın ortasında kaptan köşkü gibi yüksekte bir cam odası vardı.
Orada bana özel mezelerle masa kurduruldu. Dostları da alır, özel mezeleri yer, rakı içerdik.
Otel uzun süre “metruk”  kaldıktan sonra MV Holding ve Tahincioğlu Holding tarafından satın alındı.
Orjinaline sadık kalınarak temelinden çatısındaki ayrıntıya kadar her şeyiyle baştan yapıldı. Kolye yeniden İzmir gerdanına takıldı. İşletmesi Swissotel’e verildi.
Leading Hotels of the World’e dahil edildi.  45 süit, 400 oda... 2500 kişilik konferans salonu, tüm  elektronik donanımlarıyla toplantı salonları, yemek salonları ve roof’u...
Otelin ön tarafı İzmir’in o güzelim körfezine bakıyor. Örneğin... Şu satırlar yazılırken Karşıyaka önünde yelken yarışları yapılmakta...
Kolyeye bir taş daha ilave edilmiş.
Hint kökenli alternatif tıp doktoru bu enfes SPA’nın başında.
Bitkisel terapiden tuzla terapiye, lotus ve susam yağlarıyla masaja, ayurveda felsefesi uygulamasıyla sağlık hizmetlerine, Türk hamamına, buhar odasına, saunaya ve kapalı yüzme havuzuna kadar her şey var.
Ve iki katlı bir de spor salonu.
Bu sihirli kolye ile Ege ruhunu da bulmuş olacak.
Swissotel, Grand Efes İzmir, Ege’nin ötesine açılıyor. Örneğin, ekimdeki Münih Festivali iki gün boyunca Swissotel Grand Efes’te yaşanacak.

Haberin Devamı

YAHUDİ EFENDİ

Balık çiftliklerine BM çözümü

Son padişah Vahdettin’in Selanik kökenli Sefarad Yahudisi bir cariyesi vardı.
Ondan olan çocuğu yarım kan Yahudiydi.
Saray bu çocuğu kabul etmedi.
Annesiyle birlikte büyük bir çiftlik evine gönderildi.
İşte bu çocuğun romanını sayfaları yutarcasına okudum.
Adı; “Yahudi Efendi”
Kapak resminde yüzü görünmüyor fakat sarayın sırmalı giysileri içinde prens gibi bir çocuk.
Romanın yazarı da ilginç...
Toksöz Bayram Karasu, Albert Einstein’ın Tıp Fakültesi’nin Psikiyatri ve Davranış Bilimleri Bölümü’nde Üniversite Başkanı olarak görev yapıyor. 10 üniversitenin başkanı.
Yahudi Efendi kitabı, aslında ilk olarak “Of God and Madness  (Tanrı ve Deliliğe Dair)”  adıyla 2005 yılında İngilizce yayımlanmış. New York Times kitap ekine kapak olmuş.
Başka hiçbir şey yazmadan, sadece “mutlaka okunması gereken kitap” diye noktalıyorum.