Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


ABD'nin unutulmaz Başkanı Kennedy'nin basın sorumlusu Pierre Sallinger şöyle yazmış:
"Washington'da önde gelen politikacılardan hiç biri, New York Times'ı okumadan güne başlamaz...
Washington Post'un önemi ise, her gün Başkan'dan başlayarak, Washington'daki yetkililerin tümü tarafından okunmasıdır."
İşte "etkili gazete" olmanın büyüsü...
Dünya siyasetinin nabzı da bir seçkin gazeteler demetinde atar.
Fransa'dan Le Monde, İngiltere'den The Times, Almanya'dan Die Welt, İspanya'dan El Pais, İtalya'dan Corriere della Sera, Japonya'dan Asahi Şimbun...
Elbette başka etkin ve yüksek tirajlı gazeteler de var.
Ama bu saydıklarım, dünya politikasının omurgasıdır.
Eskiden, listede, Sovyetler Birliği'nin Pravda'sı, Mısır'ın Muhammed Heykel yönetimindeki El Ahram'ı da yer alıyordu.
Birincisi Sovyetler Birliği ve bütün uydu ülkelerin nabzıydı.
İkincisi de İslam aleminin...

Kök

Bütün bu gazetelerin ortak özellikleri "köklü" olmalarıdır.
Uzun bir geçmişe ve zaman içinde süzülüp, arınan geleneklere sahip bulunmalarıdır.
Onlar da zaman zaman yanılırlar.
Ama...
Uzun yılların kalıtımı ve gazete yapısının dokusundaki genlerle doğruyu bulurlar.
Bu özellik, kişilerden, zamandan, mekandan, olaydan bağımsızdır.
Gazetenin bilinçaltı gibidir.
Kendiliğinden harekete geçer.
Gazeteyi her türlü bozulmadan koruyan bu antikorlar, büyük acılarla, büyük direnişlerle oluşmuşlardır.
Söz gelişi...
Corriere della Sera, Mussolini ve faşizme karşı savaşmıştı.
Mussolini'nin politik cinayetlerini yayınlamak yiğitliğini göstermişti.
Kapandı.
1945'ten sonra yeniden yayına geçti.
1934'de Asahi Şimbun'un merkezini askerler bastı.
Yaktılar, yıktılar.
Baskı tesislerini tahrip ettiler.
New York Times, Pentagon dosyalarını "devlet sırlarını faş etmek suçunu işlemek pahasına" yayınladı. Muhabirleri, haber kaynaklarını açıklamayıp, gazetecilik ilkesine bağlı kaldıkları için hapse girdiler.
Watergate dinleme skandalı yayınını, Washington Post, bütün tehditlere karşın sürdürdü. Başkan Nixon'ı düşürdü.
İspanya Parlamentosu, juntacılar tarafından basıldığında, El Pais, attığı direniş başlığı ve yıldırım baskıyla ihtilal girişimini durdurdu.
Kremlin'in en koyu baskı dönemlerinde bile Pravda, Gulag'daki insanlık suçlarına ombudsman sayfasıyla eleştiri getirebiliyordu.

Ya Türkiye?

Bize gelince...
Acaba uçağa binince istenen ve hemen tükenen hangi birkaç gazete?
Türkiye'yi devlet ve özel sektörlerde yöneten ilk 1000 kişinin evlerine, işyerlerine giren Türkiye'deki büyükelçilerin mutlaka bilgi sahibi olmak istedikleri gazeteler hangileri?
O gazeteler, büyük sınavlardan ve acılardan geçmiş, kökleri nesillere uzanan geleneklere mi sahipler?
O gazetelerin ömürlerinin "burunlarından kıl aldırmayan seçilmiş krallar" gibi başbakanlardan, onların ne oldum delisi iktidarlarından, astığı astık, kestiği kestik junta yönetimlerinden uzun oldukları ve baş eğmedikleri için ayakta kaldıkları kanıtlanmış mı?
O gazeteleri her gün yapanlar, - şimdilik - aralarında olmasalar bile, bazı arkadaşlarını hep yanlarında hissediyorlar mı? Kurum kimliğinin oluşmasında, onların geçmişteki değerli katkılarının bilincindeler mi?
Evet...
Bu pazar gazete yazısı değil, gazetelerin yazısı...
Belki de yazgısı.



Yazara E-Posta: gcivaoglu@milliyet.com.tr