Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

İSTANBUL’DA bir büfenin önüne attıkları masanın etrafındayız.
İlkbahar güneşi altında kahvelerimizi yudumluyoruz.
Yandaki masadan bir genç kadın kalkıp yanımıza geldi.
Muntazam ama aksanlı Türkçe konuşuyordu.
Rus, Ukraynalı, Moldovyalı olabilirdi.
“Beni TV’den tanıdığını, bir sorusu olduğunu” söyledi.
Sorusu şuydu:
“Evim karşıda.
İşten çıkışta bindiğim otobüs muhafazakâr olarak bilinen ilçe üzerinden geçiyorsa farklı şeyler oluyor.
Bana erkekler yer vermiyor ama yanı başımda başı örtülü bir kadın varsa kalkıp ona koltuğunu veriyorlar.
Hatta o örtülü hanımın yaşı benden 5-10 yaş küçük bile olsa...
Neden?..
Onların gözünde başı açık kadınlar da örtülü olanlar kadar saygın değiller mi?”
Cevaba elbette saygınlar, diğer otobüslerde, metro da böyle mi?
Değil...
Aslında, sorunun cevabı içindeydi.
“Böyle durumlarla, sadece muhafazakâr ilçeden geçen otobüslerde karşılaştığını” söylemişti.
Ona kısaca “mahalle baskısı” diye bir şey işitip işitmediğini sordum?
“Mahalle baskısı nedir öğrenin” dedim.
İnanıyorum ki o otobüste -genç ya da yaşlı fark etmez- bazı erkekler bu renklerinden, giyiminden yabancı olduğu belli olan kadına yer vermek istiyorlar ama çevrenin sessiz baskısı- ile hareketsiz kalıyorlar.
Bir arkadaş havayı yumuşatmak istedi.
“Çantanızda bir eşarp bulunsun. O otobüse binerken başınızı örtün...”
Gülüştük...
Fakat acı soslu bir gülüştü.
Bunun tam tersi durumlar da oluyor.
Örneğin...
Başı açık bazı ileri görüşlü (!)- hanımlar, bir yemekte, cafede alkol almışlarsa direksiyona geçmeden önce çantalarındaki eşarbı çıkartıp başlarına usulünce bağlıyorlar.
Hele gecenin geç saatleri değilse trafik çevirmesinden yırtıyorlar.
Bazı trafik polisleri başlarının örtülü olduğunu görünce alkol testi yapmıyor “geçin” diyorlarmış.
İşte birkaç icabında işe yarar başörtü tüyosu.

Haberin Devamı

Başörtü tüyoları

HAŞİM KILIÇ’TAN GÖNDERMELER
ANAYASA Mahkemesi’nin kuruluş yıldönümünde Başkan Haşim Kılıç “referans” bir konuşma yaptı.
AİHM’nin (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) örtülü olduğu için üniversiteye alınmadığı iddiasıyla başvuruda bulunan Leyla Şahin ve kapatılan Refah Partisi başvurusu üzerine açıkladığı iki karara gönderme yaptı.
AİHM bu başvuruları geri çevirdi.
Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının doğru ve yerinde olduğunu açıkladı.
Gerekçesinde “Türkiye Anayasası’nın yapı taşlarının laiklik, çoğulculuk ve eşitlik olduğunu” vurguladı.
...................
“Başörtüsü” artık zaten sorun olmaktan çıktı.
Üniversiteler onlara açık.
Doğru olan da budur.
Refah Partisi’nin Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılması ve bunun Anayasa’ya uygun olduğu yolundaki AİHM kararına gelince...
28 Şubat asıl AİHM’nin bu kararında sorgulanmış ve yanlışlığı hükme bağlanmıştır.
28 Şubat olmasaydı ve hukuk yollarında bir süreç yaşansaydı Erbakan’ın başında bulunduğu Refah Partisi kapanacak ve Refahyol Hükümeti zaten düşmüş olacaktı anlaşılan.
....................
Başkan Haşim Kılıç’ın şu söylemi de bir kenara not edilmeli:
“Güçlü olduğumuzda haksızlık yapmamızı önleyen ilkeler ileride güçsüz olduğumuzda bizi güçlülerin haksızlığından korur.”
Bu söylemin altına kim imza atmaz ki!