Bayram ortamında
"adaletin kutsallığını" belki daha sağduyulu, daha geniş vizyonlu düşünebiliriz.
Önce bir alıntı:
"Bugün, kendi hür irademle, Yahudilere karşı adaletsiz tavırlarımız ve yaptığımız kötülükler nedeniyle başımı utançla eğiyor ve Yahudi halkından özür diliyorum.Fakat bugün yargının verdiği kararın ışığında, herhalde bu sözlerim ikiyüzlülük olarak yorumlanacaktır."
Bu sözler, tarihe
Nazi Kasabı olarak geçen ve
6 milyon Yahudi'nin kıyımının sorumluları arasında bulunan
Adolf Otto Eichmann'a aittir.
Mart 1962'de idam kararının
Yüksek Mahkeme'de onaylanmasından sonraki söylemidir.
Eichmann, barıştan
16 yıl sonra
Arjantin'de yakalanıp,
İsrail'e getirilmişti.
14 hafta süren
114 oturum sonucu, mahkeme onu idama mahkum etti.
Karar, üst mahkemede de onaylandıktan sonra uygulandı.
Öyle bir tepkinin odağıydı ki, mezarının
İsrail toprakları olması kabul edilmedi.
Külleri,
İsrail karasularının dışında
Akdeniz'e döküldü.
İnsanlık suçu ve yaşam antikorları
Öleceğini bilen bir insanın son sözlerinin
"özür dilemek" olması...
Fakat
kötü sicili nedeniyle inandırıcı bulunmayacağı kuşkusu düşündürücüdür.
Eichmann'ın bu sözleri, derinliğine ve çeşitli açılardan incelenmeli, yeni kıyımlar olmaması ve yeni günahların işlenmemesi için bir psikolojik araştırma olarak uygarlıklara sunulmalıdır.
Kimileri böyle yapıtlarla, geleceğin aynasında bir gün duyabilecekleri büyük utancı önceden iliklerine kadar ürpererek hissedebilseler, acaba kan dökücülüğe, kıyımlara gene de kalkışırlar mıydı?
Dünya kültürü, ne yazık ki
ırkçılık ve
devrimcilik adına
cinayetlerin bir siyasal yöntem gibi sunulduğu ve
destanlaştırıldığı agresif ciltlerle dolu.
Ama...
İnsanlığın, hayata saygının, yaşama sevincinin savunması için
"kültürel antikorlar" diyebileceğimiz
koruyucu yapıtlar çok az.
İnsanlar doğuştan suçlu mudurlar?.. Bizler suçlu mu üretiriz?
Bu tartışmanın cevabı tam alınamasa bile, insanlık, suçlu üretimini engelleyecek kültür birikimini, çocuklarımıza, gençlerimize verebilmelidir.
Demokrasi ve insan haklarını besleyerek geliştiren
özsuyu, kültürdür.
İnsanlık suçu ve hukuk
6 milyon insanın ölümünden sorumlu Eichmann'ın
114 oturumla yargılanmasına dikkat ediniz.
İsrail devleti,
Eichmann'ı savunan avukat
Dr. Servatius'a
30 bin dolar ödemiştir.
Devrin hukuk yolları tamamen tükeninceye kadar
hukuk devleti ilkelerini sonuna kadar uygulamıştır.
Bölücü terör örgütübaşı
Abdullah Öcalan'ın idamı tartışması da, şu aşamada öncelikle
hukuk penceresinden görülmeli.
Avrupa'nın idama karşı olması... Kimilerimizin ilke olarak idamın yanında ya da karşısında olmamız...
Öcalan idam edilsin ya da edilmesin yolundaki görüşler... Bunun terörü yeniden ateşleyeceği ya da
AB veya
Avrupa Konseyi'ndeki durumumuz.
Bunlar elbette düşünülür ama sonraki aşamanın tartışma sorunlarıdır.
İçinde bulunduğumuz aşama, iç hukuk yollarının tükendiği ve artık bizim iç hukukumuz olarak sistemimize girmiş bulunan
AİHM'nin
yürütmeyi durdurma kararına uymak ve
AİHM'nin son kararını beklemektir.
Mahkemenin muhatabı ise
Türkiye devleti adına
T.C. hükümetidir,
TBMM değil.
Kim olurlarsa olsunlar, hukuk herkese eşit uygulanır.Kimse için de hukuk terazisinde adalet, siyaset darasıyla tartılmaz.
...............
Ramazan Bayramınızı yürekten kutluyoruz.
Yazara E-Posta: gcivaoglu@milliyet.com.tr