ANKARA'da zaman zaman büyükelçiler aralarında değerlendirmeler yaparlar.
Yunanistan Büyükelçisi, İsrail Büyükelçisi'ne şöyle bir dokundurma yapıyor:
"İsrail, Türkiye ile ilişkilerinde - bencil- davranıyor.
Bölgede kendisine destek sağlamak için, Türkiye'nin haksızlıklarına göz yumuyor.
ABD nezdinde Türkiye'nin lobisini yapıyor.
Bu, Türkiye'nin, Kıbrıs'taki hukuka aykırı varlığını sürdürmesine katkı anlamına gelir."
İsrail Büyükelçisi'nin yanıtı şöyle oluyor:
"Evet, biz Türkiye politikasında - bencil - davranıyoruz.
Türkiye'yi sadece ABD'de değil, Avrupa'da da lobi yaparak destekliyoruz.
Ancak...
Bunun Yunanistan'ın aleyhinde olduğu kanısında değiliz.
Yunanistan da,- bencil - bir Türkiye politikası izlese, bizimle aynı çizgide yer alırdı.
Çünkü...
Orta Doğu'da Türkiye, laik, çok partili parlamenter demokrasiyle yönetilen, batıyla entegre olmuş tek devlettir.
Aynı bölgeyi paylaştığımız böyle bir Türkiye'yi, demokrasi akrabası olarak görüyoruz.
Desteklememiz doğaldır... Türkiye'nin ayakta ve sağlam olması, İsrail'in yararınadır.
Ama sadece İsrail'in değil... Yunanistan'ın, Avrupa'nın, batının da yararınadır.
Yunanistan da bizim gibi - bencil- olabilse, doğudaki sınır komşusunun İran'laşmış bir Türkiye değil, bugünkü laik, demokrat ve batıyla entegre bir çağdaş Türkiye olduğunu görebilirdi.
Yunanistan'ın Türkiye politikasının da bencil olması gerekir."
İSRAİL Ankara Büyükelçisi Zvi Elpeleg, iyi bir tarihçidir.
Tarihle harmanlanmış dış siyaset doktrini kitapları, üniversitelerde okunmaktadır.
Batı dillerine çevrilmiştir.
Eşi de şairdir.
Onun da dünya dillerine çevrilen kitapları, 500 binden fazla sattı.
Bu aydın çiftin Türkiye için katkıları, bizim Dışişleri Bakanlığı tarafından değerlendirilmelidir.
Sadece Dışişleri değil...
Hükümetin Refah Partisi kanadı da, bu bakış açısının sahiplerinden yararlanmalı.
O bağlamda Refah Partisi'nin zaman zaman İsrail'e ve Museviler'e karşı ipin ucu çok kaçmış söylemlerine de işaret etmeliyim.
Hitler Almanya'sıyla birlikte tarihe gömülmüş çirkinliklerin yarım yüzyıl sonra yeniden günümüzün söylem zombileri haline gelmesi, genelde yanlıştır.
Özelde ise...
Türkiye'nin dünya lobilerinde iki büyük karşı bloku zaten var.
Ermeni lobisi ve Rum lobisi...
Türkiye'nin tek dayanağı, her ikisinden de daha güçlü bir lobi olan Musevi kesimidir.
Onları kırmanın, hiç anlamı yok.
Kaldı ki...
"Türkler'in kıyımı" gibi iddialara karşın, İspanya'dan kaçarak Osmanlı'ya sığınan ve burada 500 yılı aşkın süredir huzur içinde yaşayan Musevi yurttaşlarımız güçlü kanıtımızdır.
BİR haftadır alevlenmiş bulunan Kıbrıs bunalımı bu pencereden de bakılarak izlenmelidir.
ABD Dışişleri sözcüsünün "Türkiye, Ada'ya müdahale falan yapamaz. Haddini bilmelidir" sözleri, yenilir yutulur gibi değildi...
Ama daha da acı olan gerçek, bu sözlerin arkasında Amerikan yasama organlarındaki Rum lobisinin etkinliğinin bulunmasıydı.
Bunun Beyaz Saray'a baskı halinde yansımasıydı.
Dünya haritası üzerinde tek merkezli, yani Amerika ağırlıklı siyaset günümüze damgasını vurmaktadır.
O halde Türkiye, ABD'nin kararlarını ve tavırlarını yönlendirmekte bu en etkili camiadan yararlanmalıdır.
Onu itmekten kaçınmalıdır.
Rus füzelerinin Kıbrıs Rum Kesimi'ne verilmesinin dahi arkasında ABD'nin yaktığı yeşil ışığın bulunduğunu sezmemek için, çok saf olmak gerekir.
Türkiye, Kıbrıs ya da bir başka bağlamda batıyla olan kanallarını tıkayacak infilaklardan kaçınmaya özen göstermeli.
Kıbrıs'ı öfkeli demeçler ve gövde gösterileriyle değil, akılla bir çözüme ulaştırabiliriz.
Kıbrıs'ta ayranı kabaranların kayıkçı kasırgası görüntüleri veren politikaları yanlıştır.
Kendi yararını bilmeyen ve düşman rolünü benimseyen Yunanistan'a karşı, kendi çıkarının çağdaş, laik ve demokrat Türkiye'yi desteklemek olduğunun bilincindeki İsrail dışlanmasa...
Türkiye, dünyada kendisine kapalı gibi görünen kapıların aralandığını görecektir.
Eğer bu akılcı politikayı, karşılıklı atılacak önemli ve birbirini izleyen tutarlı adımlarla sürdürebilirse, kapılar giderek açık konuma da gelebilir.
ABD'nin ve İsrail'in Erbakan yönetimine karşı bir ön yargısı yok.
Ama kuşkularının olduğu...
Ve bu kuşkuların Ankara'da beslenmediği söylenemez.
Ayrıca...
Türkiye de, en az İsrail kadar... Ya da Yunanistan'a önerdiği kadar bencil dışpolitika uygulayabilse, sorunlarımız bu denli yoğunlaşmazdı.