CHP İstanbul Milletvekili ve eski Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tanla, Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu'dan randevu aldı. İngilizler gibi saat 17.00'de karşılıklı çay içiyorlardı.Konu: "Cumhurbaşkanı seçimi için Meclis'in ilk oylamasında 367 oy bulunmazsa ne olacağıydı...CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, 'cumhurbaşkanı seçimi ilk tur oylamasında 367 oy kullanılmazsa, seçimi izleyen 10 dakikada Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuş olacağız' söylemi de dikkate alınırsa hukuki seçenekler neler olabilir?" sorusu için bir ufuk turu...Tanla, 30 yıllık deneyime sahiptir.Sırasıyla Dalan, Özal, Demirel ve Baykal için araştırmalar yapmıştır, siyasi analizler sunmuştur.Yıllarca dördünün de çok yakınında olmuştur.Böyle duyarlı konuların nasıl dile getirildiğini, üslubunu ince ayarlarıyla bilir.Tabii... Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın ve üyelerinin ileride önlerine gelebilecek bir hukuk dosyası için "ihsas-ı rey", yani "kişisel görüş ve olası oyu" gibi algılanabilecek söylemlerden kesinlikle uzak duracaklarının da bilincindedir.Ne konuştular bilemem.Ancak... "İhsas-ı rey" anlamına gelecek bir yanıt almadığı kesin.Sonucu elbette Anayasa Mahkemesi hâkimlerinin çoğunluk iradesi belirler.Başvurunun kabul edilip incelemeye başlanması ya da "yetkisizlik" kararı alınarak geri çevrilmesi bile epey toz kaldırır.Tartışmalar Çankaya'ya bir sis bulutu indirebilir.Bir dizi olumsuzluğun yanı sıra şu yansıttığım izlenimler bile cumhurbaşkanı seçimi için "uzlaşmanın" gerekli olduğunu ortaya koyuyor.Üstelik Türkiye, Ortadoğu coğrafyası karışırken, MİT Müsteşarı Emre Taner'in de işaret ettiği gibi "ulus devletleri vuran rüzgârların orta yerindeyken" silahlı kuvvetlerin de başkomutanı, cumhurbaşkanı etrafında tam bir bütünlük oluşturmak ihtiyacındadır.Bazen ulusun, ülkenin, demokrasinin öncelikleri, kişileri aşmalıdır. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası ne olacağı konusunda sondaj için Anayasa Mahkemesi'ne temsilci gönderdi. Bize yansıyan bilgilere göre de R. T. Erdoğan kamuoyu araştırmalarında popülerlik sıralaması birincisi...Hem de yüzde 37 oranla açık ara birinci...Ancak... Soru "Çankaya'ya çıkması" olunca, hayli düşüyor. Yüzde 15'in altına...Yani... Toplum istikrar istiyor.AKP oyları yüzde 7 dolaylarında düşmüş olsa bile bu parti hâlâ birinci...Eski çoğunluğunu alamasa bile "Erdoğan'ın başbakanlığı sürecek" fikri AKP'yi gene -belki de- tek başına iktidar yapabilir.Erdoğan'ın yüzde 37 oranla partisinin hayli önünde olan puanlarının, AKP başında kalırsa, oyları artıracağını düşünüyorum.CHP'nin de karargâh değerlendirmelerinin bu yolda olduğunu sanıyorum.Bunun diğer alternatifi, "CHP-MHP-DYP" olası ortak hükümeti...Her ikisi de "istikrarsızlık" mesajı vermiyor.Buna karşılık... Çankaya'yı sis basarsa, cumhurbaşkanlığı seçimi, toz duman kaldırırsa, "istikrarsızlık" işaretleri ufukta... Anketlerin dili AB Komisyonu Ankara eski temsilcisi Kretschmer'in, sınırları aşan söylemlerle TSK'yı eleştirdiği yolundaki başvuruya verilen cevap şöyle:"Türk basınında yer alan yayınlar Kretschmer'in ve komisyonun görüşlerini yansıtmıyor."AB Komisyonu'nu bilmem ama Kretschmer'i, 19 Eylül 2006 Salı gecesi Ritz Carlton'da Marmara Grubu'nun yemeğinde dinledim. Aynı masadaydık."Askerin, siyaset üzerinde ağırlığı olduğunu, siyasi konularda askerin konuştuğunu, AB ülkelerinde siyasetin üzerine üniforma gölgesinin kesinlikle düşmediğini" birkaç kez tekrarlayarak vurguladı.Masada bir de emekli Org. Necdet Timur vardı.Kretschmer, bu sözleri onun gözlerine baka baka söyledi.27 Eylül'de "Kretschemer'in üslubunu, diplomasinin ötesinde köşeli ve sert bulduğumu belirtmek isterim. Düşüncelerini daha zarif bir ifadeyle dile getirebilirdi" diye bu köşeye bir gözlem satırı yazmıştım. gunericivaoglu@milliyet.com.tr Zırva tevil götürmez