Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

KANAL D'de yayınlanan DURUM programında, Palermo Savcısı Roberto Scarpinato büyük ilgi gördü.
Binlerce soru telefonu geldi.
Bu ilgi, halkın, "hukuk devletine" olan özlemini dile getiriyordu.
Gerçekten...
Bir ülkede sadece yasaların bulunması yeterli değildir.
İnsanların yasalar önünde eşit olduğu ve yasaların kesin güvence altındaki dürüst yargı adamları tarafından uygulandığı adalet ikliminde hukuk devleti yaşar. Hukuk devleti de gerekir.
Çünkü kanunlar, dikta rejimlerinde, krallıklarda, şeyhliklerde de vardır. Bunlar kanun devletleridir.
Ama...
Bunların hiçbiri hukuk devleti değildir.
Scarpinato, Pazar gecesi DURUM'da, hukuk devletinin ilkelerini ortaya koymuştur.

SCARPINATO "hukuk devletini oluşturmak için her aşamayı, her anayasa değişikliğini, her yasa değişimini hukuk mesleğinden kahramanları kurban vererek sağladıklarını" anlattı.
Anayasada dokunulmazlıkların kaldırılarak, savcıların doğrudan parlamenterlere ulaşabilme değişiklikliğinin yapılması...
Mafya ve bağlantılı siyasetçilerin servetlerine el konulması...
Polisin dışında, sadece savcıların emrinde olan adli polisin kurularak, savcılar tarafından soruşturmanın bağımsız yapılabilmesi...
Örgütlü suçlar için, ayrı ceza kanunu maddelerinin çıkarılması...
V.s.
Bunların her biri, ayrı ayrı ünlü savcıların, yargıçların, gazetecilerin mafya tarafından ortadan kaldırılmalarından sonra aşama aşama gerçekleşmiş.

ANCAK, mafya - siyaset - güvenlik güçleri, gizli servisler zehirli sarmalının nerelere uzandığını ve neleri amaçladığını yansıtmak da isterim.
İtalya'daki mafya, ülkeyi kuzey, orta ve güney olarak üçe bölmek istiyor. Güney İtalya, Akdeniz'in Singapur'u olacak. Serbest bölge haline getirilecek.
Uyuşturucu, kara para ve nükleer madde stoklarının merkezi olacak.
Mafya, Güney İtalya'da oyların yüzde 15'ine sahip olduğu için, mafyanın adamları olan ünlü siyasetçiler, hayat boyu iktidarda kalacaktır.
Ayrıca mafyanın bölerek egemen olacağı diğer ülkelerde de yönetim ele geçirilecek.
Bunlara nükleer madde ve atom bombası teknolojisi verilecek.
Kendi toprak büyüklüğünü çok aşan bir tehdit kuvvetine sahip olacaklar.
İşte hukuk devleti Palermo'nun bir köyündeki sıradan vatandaşla, Corleone'li dolar milyarderi mafya babasını ve İtalyan gizli servisleri şefini ve de İtalya'da 7 kez Başbakanlık, 35 kez Bakanlık yapmış Andreotti'yi yasalar önünde eşit hale getirmekle kalmıyor...
Önce İtalya'yı... Sonra dünyayı mafya devletler topluluğu tehlikesinden uzaklaştırıyor.
Türkiye'de çete iddiaları boş değildir.
Susurluk'taki kamyon kazası, tıpkı, İtalya'da savcı Falcone'yi havaya uçuran 1 ton dinamit patlaması gibi demokrasinin yeniden doğuş aydınlanma fişeği işlevini görebilir.

PAZAR akşamı televizyon söyleşisinden sonra Yılmaz, Baykal, Scarpinato, Cerrahoğlu ve beraberindeki siyasetçilerle birlikte çay içiyorduk.
Scarpinato, "son 4 yılda İtalya'da böyle 50'yi aşkın program yapıldığını" söyledi.
Böyle programlar ve gazete yayınlarıyla, kamuoyunun desteği sağlanarak, hukuk devletini oluşturan yasalar çıkarılmış.
Bu programda da, bazı ilk adımlar atıldı.
Örneğin...
Adalet Bakanı Şevket Kazan, "Susurluk dosyaları yargıya intikal ediyor. Artık bundan sonra üzerinde konuşulamaz, yazı yazılamaz" sözlerini tavzih etti.
"Yanlış anlaşıldığını" söyledi.
Gerçekten, yasaların da belirttiği gibi, mahkeme kararını yönlerdirmemek koşuluyla siyasetçiler bu konuda konuşabilirler. Medya, yayın yapabilir.
Kamuoyunun ilgisini ve desteğini sürdürmek için bu çok önemlidir.
İtirafçıların korunması yasası, sadece PKK'yla sınırlıyken, Yılmaz'ın işaretiyle Kazan, "bunun organize cürümlere genişletilebileceğini" açıklamıştır.
Milletvekili dokunulmazlığının, siyaset alanını kapsamamak koşuluyla, bütün bireysel ve organize, yani çetesel suçlara uygulanmayacağı konusunda Yılmaz ile Ecevit işbirliği için ilke anlaşmasına vardılar.
Gene Kazan, Susurluk için Başbakanlık Teftiş Kurulu raporunda, "sadece bireysel suçlar işlenmiştir. Organize ve toplu suç yoktur" ifadesinin yerine, çeşitli konularda, "toplu suç duyurusunun yer aldığını" da açıklamıştır.
Tıpkı İtalya'da olduğu gibi, polisin dışında bir adli polisin kurulması için çalışmalar yapılacağının güvencesini vermiştir.
Ve Kazan...
Savcı Scarpinato'
dan ayrıca, "İtalya'daki Adalet Bakanlığı örgütlenmesi hakkında bilgiler" de istemiştir.
Bütün bunlar, diyaloğun, konuşan toplumun ve demokrasinin yapıcı adımlarıdır.
Önümüzde daha hayli uzun mesafe olsa da, tünelin ucundaki ışığa doğru ilk adımlar sıklaşıyor.