Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

TUNCELİ’DE seçmenlere “beyaz eşya” dağıtılması ilke olarak yanlış...
Seçim öncesi televizyonlarda siyasi parti haberlerine ve konuşmalarına bile demokraside “adil rekabet” gereği “eşit süre” verilirken, devletin valisinin seçmene buzdolabı, çamaşır makinesi dağıtması sistemin özünü sabote ediyor.
“Oyların satın alındığı” yorumlarına kapıları sonuna kadar açıyor.
“Yağ, pirinç, şeker, makarna” derken tonlarca kömüre tırmanışta siyasi ulufe...
2009 seçimleri öncesi artık hiçbir sınır yok.
Demokrasi tarihimizde görülmemiş bir fütursuzluktur bu.
Nitekim, YSK da “oy pazarı kuran” böyle bir uygulamayı haklı olarak yasakladı.
Dinleyen kim!..

‘Beyaz eşya’ esmerleşse de
Usule uydurmak
GERÇİ ortada bir “usul” tartışması var ve orasından burasından çekiştiriliyor ama hadisenin özü değişir mi?
Başbakan Erdoğan dağıtımı yapan valiyi tebrik ediyor. Vali de “Dağıtımı yasal fondan yapıyorum, yasaya ve usule aykırılık yok” diyor...
Tarhan Erdem ise YSK’nın “re’sen yasak kararı alamayacağı” görüşünde...
“Sadece yurttaşın şikayeti halinde, seçim kurullarının dosyayı açabileceğini” söylüyor...
Bunlar görünüşü kurtarmaya dönük söylemler.
Öyle ya...
“Fon” kimin yetkisinde?..
Vali, iktidar emrinde değil mi?
Demokrasinin derisi yüzülürken, yaranın üstüne “usul” markalı şal örtmektir bu.
Öte yandan, “karşı yorumlar” da yüzeyde kalıyor.
Kılıçdaroğlu’nun doğduğu yöreye beyaz eşya dağıtımı, onun siyaset siciline “kendi kökünün olduğu topraklarda bile seçimi AKP kazandı” kaydının düşülmesini hedefliyormuş.
“Tümüyle hesap dışı” diye bir iddia olamaz ama sanıyorum, bu Kılıçdaroğlu figürünün de yer aldığı asıl “büyük resmi” görebilmek daha önemli.

Makas değiştirmek

İŞTE burada yukardaki satırlardan ayrılıyorum. Büyük resimde “AKP’nin Güneydoğu’da seçimleri DTP’ye bırakmamak” stratejisine odaklandığını algılıyorum.
DTP’nin, “Türkiye değil bölge partisi” ve “Kürt kökenlilere endeksli” politikaları ve söylemlerine meydan boş bırakmamalı.
DTP’nin Güneydoğu’da oyların ve belediyelerin çoğunluğunu ele geçirmesi, Türkiye’nin bütünlüğünü sürdürebilmesi için potansiyel tehlikedir.
Ne yazık ki, yörede DTP karşısında tek siyasi parti AKP.
PKK rüzgârının yelkenlerini cömertçe doldurduğu DTP’nin yolunu, sadece AKP kesebilir.
O nedenle AKP de Güneydoğu’ya yükleniyor.
Sanıyorum Tunceli’de “beyaz eşya dağıtımı” deneme bağlamında bir ilk... Arkasının Güneydoğu illerinde de süreceğini düşünüyorum.
Yörede yapılan röportajlarda verilen cevaplar, AKP’nin beklediği seslerinin geldiğini gösteriyor.
Daha önce de bu köşede yazmıştım. AKP’yle yollarım ayrıdır ama Güneydoğu’nun bir ilinde, sözgelişi Diyarbakır kütüğünde kayıtlı olsam bütün bu nedenlerle oyumu AKP’ye verirdim.
DTP’nin Kürt eksenli politikasına karşılık “AKP’nin din tabanlı” ve “beyaz eşya” seçim promosyonlu politikası karşı karşıya.
Keşke üçüncü seçenek olsaydı... Keşke demokrasi irtifa kaybetmeseydi. Ne yazık ki “keşke” demekle olmuyor.
Sonuçta iki eşit yanlışlık arasında, AKP’ye, tek gözümü kapatabiliyorum.
“Beyaz eşya”nın rengi esmerleşse de...