Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Çünkü...Bilgili, Türkiye insanının büyük çoğunluğunun kucakladığı bir kişiliktir.İstifasını açıklarken gene zarifti ama gözlerine yaş damlası geçiş izni vermemişti.Kimilerinden bunu görmek zevkini(!) esirgemişti.Kısa, net, kendine güvenli, saygılı konuştu.Ayrıldı.Belirttiği gibi, böyle terbiyesiz güruhun küfürleriyle ayrılışı hak etmiş değildir.BJKya, spor dünyasında, Türkiyede güzel şeyler bırakarak gidiyor. Serdar Bilgili haysiyet, olgunluk ve uygarlık dersi verdi. Tribünlerdeki iğrenç sesleri duymazlıktan gelmeyecek sağlam karakterdedir. İstifa etti. Ancak... Tribünler, gerçek BJK tabanının sesi değildir. Hele spor kamuoyunun nabzını hiç yansıtmamıştır. Oysa 48 saat önce bunun - neredeyse - tam tersi bir örnek yaşandı.Denktaş referandum sonuçlarını görmezden, sokaklara dökülenlerin kendi şahsına tepkilerini duymazdan geldi.Onun geçmişine, eski hizmetlerine saygı kaydımı düşerek belirteyim..."Bilgilinin aksine istifayı hak ettiği halde görevini sürdüreceğini" açıkladı.Oysa...KKTC ve Türkiyede büyük çoğunluk, artık Denktaştan desteğini çekmiş bulunmakta.Referandum sonuçları, Denktaşa "güvensizlik oyu" sayılabilir. Denktaş, bir düşünmeli..."Vatan hainliği" diye suçladığı EVET çoğunluğunu nasıl temsil edecek?Denktaş, kendisini atlayarak Talat ile ortak politikalar yürüterek Ankara hükümetiyle nasıl birlikte yürüyebilecek?Küresel diplomaside, KKTCnin referandum sonuçlarına dayanarak "ambargonun kaldırılmasını ve tanınmayı" istediğinde "Sen bu EVETlere karşı değil miydin?" cevabını yiyip yutacak mı?Zaten... Küresel zirvelerde de, Denktaşın artık muhatap alınmadığı görülüyor.Daha önceleri KKTC tanınmadığı için Cumhurbaşkanı olarak değil, sadece Kıbrıs Türk Kesimi Başkanı sıfatıyla, uluslararası ilişkilerde muhataptı.Oysa dün, Brüksele KKTCyi temsilen Başbakan Talat gitti. ABDye de o gidecek.Hangi sıfatla?KKTC tanınmadığına göre onun Başbakanı nasıl tanınır?Talat, Türk toplumunun başkanı da değil. Ve de resmen tanınabileceği herhangi bir sıfattan yoksun.Ama buna karşın gene de Denktaş değil, o muhatap alınıyor.Bu, anlamlıdır.Hasan Hastürelin açık mektubunda yazdığı gibi, karakterine ve neşesine uymuyorsa, "Silahtar Burcundaki koltuğunda oturmayı sürdürür.Ama artık KKTCyi temsil için Türk toplumundaki tabanı yitirmiştir."Atinada konuştuklarım da bana "Adadaki Türklerin çözüm istediklerini gördük. Ancak, Denktaş bir yolunu bulur, açılabilecek yeni kanalları tıkar" dediler.Denktaşın kişiliği psikolojik bariyer oluşturmakta. Denktaşsız asla (!) Atina dönüşü, oradan taze bir izlenim yansıtayım. Tayvandan sonra, KKTC bağlamında Makedonya örneği de konuşuluyor.Biraz da kaygıyla... KKTC için, Tayvan modeli beyin ve söylem jimnastiği, zaten yapılmıştı.Makedonya modeli ise şöyle:Yunanistanın karşı çıkması nedeniyle, Makedonya - herkesin kullandığı adı bu olsa da - "resmen" FİLON olarak tanınmakta...Bu ülke, AB kararıyla değil, AB üyesi ülkelerin perakende ikili kararlarıyla ve onları izleyen diğer ülkelerin de tanımalarıyla, uluslararası varlığını zaman içinde aşamalarla kazandı.Bir ay önce de ABye üyelik başvurusunda bulundu.Ve... En son Yunanistan tarafından "Şartlı olarak" ve FİLON adıyla tanındı.Çünkü, Yunanlılara göre İskenderin yurdu Makedonya, Yunan patentlidir.Elbette...Böyle bir süreç ve statü KKTC için çok uzak.Ama...Makedonya bir travma...Yunanistanda, - Kıbrıs Rumları, vahim yanlışlarını ve Türk tarafının elini kuvvetlendirmeyi sürdürürlerse - benzer bir sürecin, Kuzey Kıbrısta da başlayabileceği paranoyası, bilinçaltı derinlerinden gelen mesajlarla oluşmakta. g.civaoglu@milliyet.com.tr Makedonya sendromu