Recep Tayyip Erdoğan’ın adaylığı için AKP’de son umut "1996 seçimlerinde aday olan Ahmet Karavar’ın durumu..."
Adli Sicil’de yasağı yokmuş. Seçimlere girmiş.
Seçilmiş.
1 yıldan fazla hapis yatmış olduğu gerekçesiyle YSK’ye itiraz olmuş.
YSK, bu itirazı "Karavar’ın hapis yattığı fiil, TCK’de yapılan değişiklik nedeniyle artık suç değil. Bütün sonuçları ile birlikte ceza ortadan kalkmıştır" gerekçesiyle geri çevirmiş. Böylece Karavar’a mazbatasını vermiş. Karavar, TBMM’ye milletvekili olarak girmiş.
AKP hukukçuları da bu "kararın emsal olabileceği ve TCK 2. maddedeki - lehte olan yasa uygulanır - hükmünün geçerli olduğu" görüşündeler.
"Erdoğan’ın hapis yattığı TCK 312. maddedeki fiil artık suç değil. Cezası yok. Sonuçları da ortadan kalkmıştır" diyorlar.
YSK’nin Karavar dosyasında olduğu gibi gene - bağımsız - karar verebileceğini öne sürüyorlar.
Sonuç alacaklarından umutlular mı?
Pek değil...
Yargıtay 8. Dairesi’nin ittifakla aldığı "Erdoğan aday olamaz, ona yeşil ışık yakan Diyarbakır 4 nolu DGM kararı yok hükmündedir" kararı kesin...
İtirazı, temyizi yok.
Tashihi karar yolu açık ama... Onun karar yeri gene de Yargıtay 8. Daire.
İttifakla aldığı karardan vaz mı geçecek?
YSK’nin 1996’da Ahmet Karavar için verdiği karar ise "adaylığın kabulü değil seçim sonrası mazbata almasına yapılan itiraz" bağlamında.
Kısacası, Erdoğan’ın adaylığı, şu aşamada "sürpriz" olur.
Başka söylemler de var.
Örneğin...
"Bu nasıl hukuk devleti?
Aynı dosya için 3 nolu DGM başka, 4 nolu DGM başka karar veriyor.
Aynı durumda olan Hasan Celal Güzel’e adaylık yolu açılıyor, Recep Tayyip Erdoğan’a kapatılıyor.
Yasalar değişirken TBMM’de hem Erbakan’a hem Erdoğan’a seçilme yollarının açıldığı zabıtlara geçiyor, ama yargı kararı, kanun koyucu iradesinin üzerini çiziyor...
AB’ye uyum yasaları uygulamaları daha da kuşkulu hale gelmiyor mu?
Seçimlere demokrasi üzerine gölge düşürerek girmenin yararı ne?"
Bugün ve yarın sorgulama dalgası yükselecek.
Peki Erdoğan’ın aday olamaması ne sonuç verir?
"Seçimleri istemezük" hareketine, AKP oyları da katılabilir mi?
AKP’den "resmi" yanıt elbette "hayır..."
Ama partinin resmi tutumuyla, uygulama farklı olabilir.
Belki AKP’liler oylamaya girmez. O bile istemezükçülerin ekmeğine yağ sürer.
Bu seçimi kaçırırsa Erdoğan, bir seçim dönemi yok.
Belki yeterince AKP milletvekilini istifa ettirerek, gelecek yıl araseçim yapılmasını zorunlu hale getirir... Böylece seçilebilir ama bir kişi için seçimlerin yapılmasını kamuoyuna izah çok zor.
Kısacası treni kaçırır.
Abdullah Gül’e yerini bırakmak zorunda kalabilir.
Bunun seçim sonuçlarına etkisi?
Şimdilik pek bir şey değişmez gibi görünüyor.
Hatta bir yandan tepkiler, öte yandan merkezdeki seçmene daha ılımlı görünen Gül ile AKP, belki oylarını artırabilir bile...
Fakat bir sezgi... Bir duygu... Erdoğan siyasette 9 canlı. Damdan her düşüşünde daha sağlam kalkıyor yerden.
Şimdiye kadar önüne konulan çok engeli aştı.
Engeller onun adını abartılı büyüttü.
Bu kez seçimler ertelenirse, Erdoğan gene yırtabilir.
Belki de bunu maskelenmiş AKP oylarıyla kendisi oluşturabilir.
Evet...
Erdoğan için bir ihtimal daha var; 3 Kasım’ın ertelenmesi...
Ne ilginç...
Eğer 3 Kasım’da seçim ertelenirse... 2003 baharına kalırsa; - kâğıt üzerinde - Erdoğan’a Başbakanlık, hatta Cumhurbaşkanlığı yolu açılıyor.
3 Kasım’da seçim olursa, Erdoğan atı, Üsküdar’ı geçecek olanlara bırakmak zorunda kalabilir.
Yüksek rakımlı tepede siyaset ile "0" irtifa arasında bir süreç.