Şu satırlar,
Türkiye'de yayınlanan
İSLAMİYAT Dergisi'nden alındı.
Farklı bir sesi yansıtıyor:
"Şeriat, tarihin ilk asırlarından itibaren bozuldu, canlı gelişmesine son verildi. Çünkü Kuran ölülerin gözüyle okunmaktadır...(Herhalde
Hz. Muhammed'in vefatından sonra ve içtihat kapısı kapanmadan önceki dönem kasdediliyor sanıyorum G.C.)
Biz, zamanımızın sorunlarını, onların formüllerini tekrar etmekle yetinerek değil ama onların yöntemlerinden esinlenerek çözebiliriz.Kaynaklara dönmek demek, gözler geçmişe dikilmiş bir halde geleceğe geri geri yürümek değildir.
20. asrın insanlarına, 7. asrın ve Arabistan'ın bir yasasını empoze etmek, Kuran hakkında yanlış ve itici bir mesaj veren bir bölme eylemidir. İslam'a karşı cinayettir."
Yazarı
siyasal İslam'ın teorisi bağlamında,
Roger Graudy...
Türkiye'deki
İslam entelektüellerinin ağırlıklı yayınlarından
"İSLAMİYAT"ın
"ŞERİAT" özel sayısında yer almakta.
Çıta yükseliyor
Bayramda
İslam entelektüellerinden seçmeler okumak için daha fazla zaman buldum.
Sadece birkaç satırı şu köşeye taşıyabildim.
Vardığım sonuçlar, daha önceki gözlemlerimi bir bakıma doğrulamakta.
Örneğin...
- Menemen Olayı'nda cami cemaatine din adına çağrı yapılırken,
Arapça alfabe okunduğu,
Arapça bilmeyen cemaatin, kutsal dini çağrılar sanarak tahrikçilerin peşine düştüğü,
Kubilay'ın katledildiği kalabalığın böyle oluştuğu rivayet edilir.
Bugün yetişmiş, okuyan, yazan, çağdaş bilimlerden süzülen bir
İslam entelektüel kesimi var.
Onların içinden
siyasi İslam'ı amaçlayanlarla diyalog hatta mücadele, derinlik gerektiriyor.
Sakal, cübbe, başörtüsü ve
Hizbullah'a odaklanmakla yetinmek, kökleri ve başka boyutları görememek büyük eksiklik.
Laik kültürün işi eskiye göre giderek zorlaşmakta.
- Kuran'ı kanun gibi görenlerle yani yoruma ve yenilenmeye karşı olanlarla, şeriatın ölülerin gözleriyle okunmamasını, ona çağın mercekleriyle bakılmasını isteyenler, ilk bakışta farklılık izlenimi veriyorlar.
Ama aslında
- şimdilik - gene de aynı ortak paydadalar.
Son amaç ikisinde de şeriat ama aralarında bakış farkı var.
Cesaret
- Ancak kültür ve araştırmacılıkta varılan her ufuk, yeni bir ufka açılıştır. Akılcılığa yolculuk adımlarıdır.
"7. yüzyılın Arabistan yasası ile 20. yüzyılın düzenlenemeyeceği" yolundaki satırlara, o kesimin ağırlıklı bir yayınında yer vermek bile başlı başına cesarettir.
Bir zihniyet açılımıdır.
Belki...
Bir sonraki kuşağa ekilmiş
İslam'da reform tohumları olabilir.
Sonuç...
- TCK 312 de içinde olmak üzere, yasalarda demokrasinin ince ayarları yapılmalıdır.
Ölçüsü kaçmış cezalar yeniden düzenlenmelidir.
Ama...
Anayasa'nın değiştirilemez temel ilkeleri olan
"laik devlet" ve özgür parlamenter düzeni, demokrasinin kendini koruma hakkını sürdürerek...
R. Graudy, başka amaçla yazmış olsa bile,
"gözler geçmişe dikilerek geleceğe yürünmez" söylemini sevdim.
Yazara E-Posta: gcivaoglu@milliyet.com.tr