KUMARHANELER kralı diye anılan, Topal'ı öldüren katil silahta Çatlı'nın parmak izleri... Bir katilin Bucak'ın milletvekili lojmanında bir ay kaldığı yolundaki sözleri...
Kirli yumak çözüldükçe daha da karışıyor.
Çözüm; dosyalar üzerindeki "devlet sırları açılıp saçılamaz" kaygılarını giderecek, ince ayarlı ama kesin çizgili bir formül oluşturmaktır.
Bu bağlamda, uzunca süredir suskun olan Mehmet Ağar'ın "Cumhurbaşkanı'nın önünde liderler toplansın. Orada konuşalım."önerisi ilginçtir. Şöyle diyor:
"Terörle mücadelede herkes neler yapıldığını biliyor. Ama şimdi, kenara çekilip sanki hiçbirşeyden habersizmiş gibi tavır alıyorlar. Olmaz böyle şey.
Cumhurbaşkanı önünde konuşalım.
Kimin, devlete kaç katrelik hizmeti olduğu da görülür."
Ağar'ın bu sözlerinde, kırıklık, burukluk seziliyor.
Takdir edilmemek, yalnız bırakılmak onu üzmüş.
Birilerine mesaj verir gibi soruyor:
"Genel seçimlerde, yüzde 19 - 20 oyu nasıl aldınız?
Enflasyonu yüzde 10'un altına mı düşürdünüz?
Milli geliri ikiye mi katladınız?
Size verilen oylar, terörle mücadele karşılığıdır.
Bunu da bizler sırtlamışızdır."
Ağar'ın sözlerinin gönderildiği adres, açıkça belli.
Gerçi, Gümrük Birliği'ne girerek Avrupa Birliği'ne atılan adım ve RP'ye karşı kesin karşı tavır da DYP'nin oylarındaki diğer iki önemli etkendir... Ama DYP oylarında terörle mücadelenin katkısı yadsınamaz.
Ağar, bunu anımsatıyor.
"Devletin 20 yıllık faturası bana çıkarılıyor. Üstlenirim." diyor.
AĞAR'a bazı duyarlı konuları da sordum.
Örneğin ...
"Çatlı'yı tanıyor mu?.. Bir ilgisi, merhabası var mıydı? Herhangi bir operasyonda görevlendirildi mi?"
Cevabı şöyle oldu:
"Hiç tanımam. Adını elbette işitmiştim. Ama zaten görevi ben vermem. Sadece yapılacak işin talimatını ilgili dairelere veririm. Görevlileri onlar seçer, onlar temasederler."
Bir diğer soru:
"Çatlı'ya böyle operasyon görevleri verilmişse, onun bu organizasyonları, kişisel menfaat sağlaması, mafya ilişkileri ve cinayetler için kullanması yolundaki iddiaların doğruluk payı nedir? "
İşte yanıtı:
"Bana böyle bir istihbarat gelmiş değil. Yalnız bu adam kaçak yaşıyordu. En ufak bir ihbarda hayatı sönerdi. Sağa sola bulaşmadan yaşamış olması gerek. Birilerinden haraç almaya, bulaşık işlere girmeye yönelseydi, onun bu zaafı nedeniyle birileri ihbarda bulunurdu. Hayatını böyle devam ettiremezdi. Bakın aradan bir buçuk ay geçti, hala tek bir kişi çıkıp ta - Çatlı, benden şöyle bir para istedi - diye konuşmuyor."
Gene sordum:
"Ya Söylemezlerin - bizi Ağar ve Bucak öldürtecekti - iddiaları ?
Yanıtı, "Söylemezler, ilk ortaya çıkarıldığında onları Mehmet Ağar himaye ediyor, deniyordu. Onların da sesleri çıkmıyordu. Bunlar komik şeyler."
..........
NOT: B