Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Fransız Dışişleri Bakanı Michel Barnier, akılcı bir laf etti.Fransa Parlamentosunda Türkiyenin AB üyeliği tartışılırken yaptığı konuşmada şöyle dedi:"Haritaya bakınız. Finlandiya - Paris arasında ne kadar uzaklık varsa, Türkiyenin de Parise uzaklığı o kadardır.Coğrafi konumuna bakıldığında, Türkiye de Finlandiya kadar Avrupadadır.Türkiye, Kopenhag kriterleri ile ilgili beklentilere cevap verir hale gelmiştir.Bu durumda, karar vereceğiz...Türkiye iç sınır mı, dış sınır mı olacaktır?"Michel Barnier bu söylemiyle, çok açık bir mesaj veriyor."Finlandiya mademki, Avrupanın bittiği bir dış sınır değil, tam tersine, Avrupanın onu da içine alan sınırıdır... O halde, Türkiye de, Avrupanın içinde yer alan iç sınır ülke olmalıdır..." Pazar yazıları gününde bir "Pazartesi yazısı..." Fransa Parlamentosunda Türkiye tartışmaları, olumsuz söylemlerle yansıdı.Gerçi, öyle saplantılar yoğundu ve yaygındı.Ama...Kararı, Başkan Chirac verecek.Dışişleri Bakanı da, Chiracın "nabız atışı" gibi görülmeli.Barnier, kürsüden şöyle soruyordu:"Türkiyenin Avrupaya aidiyetini, Fransa daha 1963te De Gaullele birlikte kabul etmişti.Şimdi, yıllar sonra Türkiyeye HAYIR demek sorumluluğunu nasıl üstlenebiliriz? (Bugünkü iktidar De Gaullecülerin uzantısıdır. G.C.)Kaldı ki...Türkiye, bugün tam üyeliğe gerçekten hazır değil ama 10 -15 yıl sonra ne olacağını da zamanla göreceğiz.Bugün Türkiyeye vereceğimiz söz, sadece müzakerelerin başlaması olacaktır."Görülüyor ki, 17 Aralıkta tarih almak için, Türkiyenin önündeki "Fransa sorunu" aşılmaz değil. Artılar da var Gene de Fransada özellikle sağ partilerden kaynaklanan bir tavır var.Sosyalistler arasında da Türkiyenin üyeliğine karşı görüştekilerin sayısı az değil.Yaz sonunda yapılacak olan Avrupa Birliği Anayasası için referandumuyla Türkiyeye görüşme tarihi verilmesi sorununu örtüştüren bir kampanya yürütülüyor.Hedef, bir sonraki seçimlerde Chiracın yeniden başkan adayı olmasını önlemek, kendi adaylarını güçlendirmek."İslami terör girişimleri, okullarda başörtüsü yasağına karşı eylemler gibi" nedenlerle tedirgin olan Fransız kamuoyuna böylece Türkiye sorunu raptiye gibi batırılıyor.İşte bu oyunu bozmak amacıyla iktidarın, Anayasa referandumunu öne çekerek, hazirana alması olasılığı konuşulmaya başlandı.Referandumun haziranda yapılması ve Türkiyeye tarih verilmesinin o oylama sonrasına bırakılması formülü Fransada konuşulmakta.Le Figaro gazetesinde yayımlanan ve o "formülü" dile getiren makale bir işaret olabilir.Kötü olasılıkla Fransanın, 17 Aralık zirve toplantısında, "Türkiyeyle müzakerelerin başlaması, ancak tarihin 2005 ortalarında verilmesi" önerisini yapması mümkün.........Fransa, Türkiyenin AB yürüyüşünde zorlu bir kavşak.Fakat...Fransada yönetim briç oyunundaki partner gibi algılanır ve karşılıklı kartlar uyum içinde oynanırsa, bu kavşak bir yol kazası olmadan geçilebilir.Briçte söylenen söz geri alınmaz... Oynanan kart geriye çekilmez. g.civaoglu@milliyet.com.tr Ara formüller