Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

CUMHURBAŞKANI Süleyman Demirel, bir süredir "Anayasada değişiklik yapılarak, kendisine gereğinde meclisi feshetmek ve ülkeyi seçime götürmek yetkisinin verilmesini" istiyor.
Böyle bir yetki 6 Kasım 1996'da Cumhurbaşkanı Faruk Leghari tarafından Pakistan'da kullanıldı.
Leghari, Pakistan parlamentosunu kapattı. Kadın Başbakan Benazir Butto'yu görevinden aldı. Ülkenin 3 ay içinde genel seçimlere götürüleceğini açıkladı.
Cumhurbaşkanı Leghari, bu yetkileri anayasının 8. değişikliği ile sağlanan yasal ve meşru kaynaktan almıştır.
Pakistan örneğinden, Türkiye'nin alacağı demokrasi dersleri neler olabilir di?

iSLAMABAD'da 3 katlı beyaz bir konak...
Karşılıklı koltuklara oturup kameralar önünde söyleşimiz başladığında, az önce uzun koltuğa uzanmış yumuşak kedi görüntüsündeki Benazir Butto hemen tırnaklarını gösteriyor.
İlk kelimesinden itibaren tırmalamaya hazır.
Önümdeki notları istiyor. Göz atıyor. Bunlardan birkaç sayfayı yanındaki koltuğa atıyor. "Bu sorulara henüz hazır değilim" diyor.
O sorulardan biri: "Kocanızdan boşansaydınız kendinizi, partinizi, ülke hazinesini ve demokrasiyi kurtarmış olur muydunuz?"
Belirteyim ki; Butto'nun en duyarlı olduğu konu kocası...
Özellikle "hapiste olan kocasının, içeri girmeden kısa bir süre önce, bir başka kadınla evlendiği yolundaki çok yaygın söylenti..."
Bu söylentinin pek de yalan olmadığı izlenimini aldım. Hatta Benazir Butto hapishaneye gittiğinde, aralarında müthiş gürültülü bir kavga kopmuş. Bu hanım sinirlendiği zaman duvarları yumruklaması, ağlama krizleri ve çığlık çığlığa bağırmalarıyla ünlü...

BUTTO'ya ilk sorum, "Eşinizin adının - devlet ihalelerinden aldığı komisyon nedeniyle - Bay yüzde 10'a çıktığını biliyorsunuz.
Eşinizin yaptığı iddia edilen yolsuzluk iddiaları ve Cumhurbaşkanı tarafından görevden alınmanızın nedenlerinden birinin bu olması bağlamında ne düşünüyorsunuz? "
Benazir Butto'
nun gözleri ıslandı.
"Bu iddiaların eşime politik nedenlerle yapıldığı ve tamamının yanlış olduğu inancındayım. Bu iddialar, benim seçimleri kaybetme olasılığı bulunmayan başarılı siyasi lider olmamdan kaynaklanıyor. Babam da seçim kaybetmeyecek bir liderdi. Fiziksel olarak susturularak uzaklaştırıldı.
(Benazir Butto'nun babası idam edilmiştir. G.C) Şimdi bazı kesimler eşimi yolsuzluk yapmak ve kardeşimi öldürtmekle suçlayarak beni siyasetten uzaklaştırma çabasındalar. Hala bir dava açamadılar. Suç kanıtı bulamadılar."
BUTTO bu arada kendi döneminin icratını uzun uzun övdü. Kendisinin - yolsuzluklara son vermeye çalıştığı için - görevden alındığını iddia etti.
Şöyle dedi:
"Benimle BBC veya CNN kanallarında bir programa çıkmaya cesaret etsinler. Cumhurbaşkanıyla, başbakanla tartışırım. Fakat kimsenin buna cesareti yok."
Benazir Butto
bunları söylerken dikleşiyor, öne doğru eğiliyordu. Yüz adaleleriyle, gözleriyle, el hareketleriyle müthiş bir beden dili kullanıyordu. Sesi ve vurguları bir artist kadar yerinde ve etkiliydi. Her an yaşlar boşalacakmış gibi ıslanan gözleri, bu vücut diline eşlik ediyordu.
Ancak...
Birşey eksikti; inandırıcılık...
Bu kadar süs içinde samimiyet ve sadelik kaybolmuştu.
Zaten sözlerini sürdürürken kaybetmeye başladı bile:
"İkinci İslam Zirve Konferansını ve Müslüman Kadınlar Olimpiyatını Pakistan'da gerçekleştirmeye çalışan bir kadına...
Pakistan'a dünyada saygınlık kazandıran bir kadına karşı komplo kurdular. Kocama iftiralarla beni vurmaya kalkıştılar."
Az önceki başı açık kadın, şimdi başını örtmüş İslamcılık şampiyonluğu yapıyordu.

PAKİSTAN, Butto'ların gizledikleri parayla ve İngiltere'de malikane aldıkları söylentileri ile çalkalanıyor. Bu söylenti doğrumuydu?
Butto'nun yanıtı "Ben zenginlik içinde doğdum ve büyüdüm. İngiltere'de malikane alsaydım, gizlemezdim. Bunu da beni yıpratmak komplosunun unsuru olarak kullanıyorlar" oldu.
Ona "komplo dediği Cumhurbaşkanı kararının, Butto'nun yaptığı iptal başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi tarafından onaylandığını...
Ve halkın da Butto'nun partisinin milletvekillerini 100'lerden 12'ye indirdiğini, Cumhurbaşkanı kararının toplum vicdanınında da onaylandığını"
söyledim.
"Anayasa Mahkemesinin kararı için ilerde konuşacağım. Seçimlerde ise hile yapıldı" dedi.
Oysa hiçbir hile milletvekili sayısını 100'lerden 12'ye indirmez. Benazir Butto'nun hala kabul edemediği gerçek; Pakistan halkının büyük çoğunluğunun kendisinden ve kocasından nefret ettiğidir.

CUMHURBAŞKANI Leghari ile çok uzun bir konuşma yaptık. Söylediklerinin özeti şu:
"Eşi büyük yolsuzluklar yapıyordu. Bay yüzde 10 artık bay yüzde 50 hatta bay yüzde 80 olmuştu. Sadece tek bir işlemde hazine zararına kendisine 200 milyon dolar kazandırdığını söyleyebilirim. Ben Benazir Butto'nun eski genel sekreteriyim. Eski arkadaşız. Kaç kez gittim. - Yapma BB... kocana dikkat et - diye uyardım. Ağladı. - Sen de mi inanıyorsun? - dedi. Sonra partimizin yaşlı ve saygın iki mensubuyla tekrar ona gittik. Tekrar uyardık. Gene dinlemedi. Yolsuzlukları sürdü. Faili meçhul cinayetler işlendi. Hatta bunlardan biri kocasının adamları tarafından kendi öz kardeşinin öldürülmesidir. Ülkeyi kendi kafasına göre, başına buyruk ve aklına estiği gibi yönetti. Sonunda onu görevden almak, meclisi kapatarak ülkeyi seçime götürme kararını vermek zorunda kaldım."
Yeni Başbakan Nevaz Şerif'de, Benazir Butto'nun kocasını suçluyordu. Ancak, artık siyasi vendetta (öç) duygularının geride kalmasına özen göstereceğini vurguluyor, "Siyasi boyut katmadan, sadece hukuki boyutta adalet kanıtlanacaktır" diyordu.
Peki...
Bu hareketin arkasında ordu var mıydı?
"Resmen yok."
Kara Kuvvetleri komutanı Gulham Karamat "Cumhurbaşkanı ile kararın öncesinde konuştuklarını... Kendisinin - Başbakan Butto görevden alındığı takdirde ülkede karışıklıklar çıkmasını önlemek üzere orduyu görevlendirme güvencesi verdiğini - "söyledi.
Zaten 5 Kasım'ı 6 Kasım'a bağlayan gece, Benazir Butto odasına çekilip ışıkları söndürdüğünde istihbarat birimleri havaalanını kontrole alıyor... Gulham Karamat'ın emri ile tanklar da, Butto'nun bulunduğu Başbakanlık Konutunun etrafını çeviriyorlar. Görünüşteki Anayasal, ama aslında sivil giyimli darbe yapılıyor.
Bu gece 22.45'de DURUM programında yukardaki satırların çok daha genişini ve çok ilginç açıklamaları izleyeceksiniz. Ayrıca konuyu tartışacağız.