Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Kendini üçüne de yakın hissettiği DSP, CHP ve YTPden birine girse, diğerlerinden oy alacak.Belki üçünün de barajın altında kalmalarına bile neden olacak.Barajı geçecek olan da yüzde 12 veya 13te kalacak.Tutun ki o üç parti arasında bütünleşmeyi sağlayamadı. Siyasetten vazgeçti. Üniversite hocalığına yöneldi.O zaman "yüzde 25 -30luk bir çoğunlukla çağdaş iktidardan Türkiyeyi mahrum bıraktın.Erdoğanın AKPsine Türkiyeyi mahkûm ettin" diye yargılanacak.O nedenle Ecevitin "DSPye gel" davetine olumlu cevap vermedi."Büyük platformda bütünleşmek" için Baykal, Cem ve Bayarla da konuşacak.Türkiyeden uzak kaldığı süreçte oluşturduğu somut formül önerilerini sunacak.Kendisi için hiçbir beklentisi yok. Derviş zorda. AB treni Türk tarafının bu sorusuna AB tarafının çok ilginç yanıtı oluyor.AB nezdinde Büyükelçi olarak o taplantıya katılan Nihat Akyoldan naklen, yansıtıyorum."Hafta, hatta gün meselesidir..."Yani simgesel olarak "hiç bekletilmeden tam üyelik görüşmelerinin tarihi belirlenir" mesajı verilmekte. AB Ortaklık Konseyinin nisan ayı toplantısında, Türkiyedeki kuşkular konuşuluyor: "Türkiye, AB için uyum yasalarının tamamını çıkarsa, idamı kaldırsa, resmi olmayan dillerde - Kürtçe gibi - eğitim ve Radyo ve TV yayınını kabul etse, AB gene, tam üyelik görüşmelerini başlatmaz gibi kaygılar var. Ne dersiniz?..." ABden bilgi notu Bu konuda "belirleyici" sayılabilecek bir ölçüt var.Cumhurbaşkanı Sezerin liderlerle düzenlediği "AB uyum yasaları zirvesi" ile aynı zamanlarda, ABnin Ankara temsilciliği tarafından bir bilgi notu elden ele dolaşmaktaydı.ABnin beklentilerinin bir bakıma dökümüydü.İşte TBMMde görüşülen çerçeve yasanın içeriği ile bu notta yer alan beklentiler örtüşmekte.O nedenle, uyum yasalarının TBMMde kabul edilmesinin, AB Kopenhag toplantısında "tatmin edici bulunması" beklenebilir. Peki ANAPın öncülüğündeki çerçeve yasa önerisi AB beklentilerini karşılıyor mu? İştir kişinin ayinesi "Evet..."Fakat "tam üyelik görüşmelerinin başlama tarihinin verilmesi" için "uygulama" da gözlenecek.Örneğin...Resmi dil Türkçenin dışındaki - Kürtçe gibi - dillerde eğitim, radyo ve TV yayınlarının uygulamaya başlanması.Yani...Yasaların kâğıt üzerinde kalmaması.Eğer uygulama inandırıcı olursa işte yazının başında değinilen "hafta, hatta, gün meselesi" söylemindeki sürat vitesine geçilebilir.Hiç değilse, Türkiye tarafına ABden mesajlar böyle. Yasaların çıkması yeterli mi? Kıbrıs sürgüsü O sorun çözülmeden, ABye tam üyelik görüşmelerinin başlama tarihi - uyum yasaları çıksa bile - verilir mi?Aldığım izlenimlere göre "evet.."Kopenhag kriterleri arasında Kıbrıs yok ki...Fakat, Kıbrısta çözüm olmaması, tam üyelik görüşmelerini sürgüler.Nasıl mı?Uyum yasaları ile kilit açılır ama Kıbrısta çözümsüzlük, görüşmelerin üzerine sürgü çeker.Yunanistan verilen tarihte görüşmelerin başlamasını veto ile engeller.Tabii, bunun da faturası ABye ve Yunanistana da çok tuzlu olur.İhtilafı içine almış olur.Türkiyenin KKTC için olası tavırlarıyla, AB bunalımın tarafı haline gelir.O nedenle Yunanistan Dışişleri Bakanı Papandreu, ABye "Türkiyeyi karşıya alacak tavırlardan kaçınılması" uyarılarında bulunmakta.Yunanistan 15 bin doları bulan fert başına milli geliriyle artık bir başka zihniyet coğrafyasında."Savaş" gibi olasılıklardan olabildiğince uzak durmaya çalışıyor.O nedenle Kıbrıs bağlamında Türkiyenin ABye tam üyeliğini kundaklamak hiç işine gelmiyor.Kısacası...Kıbrıs konusunda da akılcı çözümler yılın sonu yaklaşırken sisler arasından karşımıza çıkıverir......Sonuç...Türkiye, politikasını başkalarına göre değil, kendi doğrularına göre çizmelidir. g.civaoglu@milliyet.com.tr Peki Kıbrıs sorunu?