Borsanın düşmesi, döviz fiyatlarının fırlaması, sıcak paranın geri çekilmesi ile ekonomide ciddi bir fay kırılması yaşanabilirdi. Enflasyon yeniden tırmanışa geçerdi, IMF kemeri biraz daha sıkardı. Toplumda tepkiler tsunamiye dönüşürdü.Böyle bir manzarada muhalefetin ve diğer duyarlı kurumların elleri daha güçlenirdi.Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçilmesi için Meclis'te yeterli oya sahip olmasına karşın, ters yönden esecek bu kuvvetli rüzgârlara rağmen Çankaya'ya yürüyüşü çok zorlaşırdı.........................Oysa...Bunların hiçbiri olmadı."Güney Kıbrıs'a bir liman ve bir havaalanı açmak" söylemi, havada ses titreşimleri olarak kaldı. Kâğıda geçmiş bir öneri haline getirilmedi. Ama... Bu çalımla Türkiye'nin yanında yer alan İngiltere, İsveç ve diğer bazı AB üyesi devletlere bir asist yapıldı.Başbakan Erdoğan'ın da dün söylediği gibi, "Türkiye, AB yolculuğunu sürdürecek..."Öte yandan... Kıbrıs eksenli 8 başlığın dondurulmuş olmasıyla da AKP rahatlıyor. O duyarlı konunun 1 yıla yakın süre gündemde olmaması nedeniyle AKP, önce cumhurbaşkanlığı seçimi, sonra genel seçimler sürecinde iç politikada fazla sıkışmayacak..........................Eğer çok vahim bir hata yapmazsa Erdoğan ilkbaharda cumhurbaşkanı seçimlerine stabilize ettiği zeminde kazasız yürüyebilir.Tabii burası Türkiye, değil 4 ay, 4 gün bile politikada uzun süredir. Her şey olabilir.Ancak...Satırlarımız "normal" koşullar içindir..........................Peki...Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçilmesi, AKP'yi bozar mı, yoksa genel seçimlere rüzgâr mı estirir?İkincisi daha güçlü olasılık...Çünkü..."Erdoğan yerine, AKP'nin başına ve başbakanlığa Abdullah Gül'ün gelmesinin" planlandığı biliniyor.Daha önce de Abdullah Gül başbakandı.Ayrıca...Şu slogan, AKP tabanında iyi iş yapabilir:"5 yıl boyunca yarım iktidardık. Cumhurbaşkanı, vaatleri tutmamızı engelledi. Şimdi Çankaya da bizim. Artık programımızı, vaatleri uygulayabiliriz. Tam iktidar olmamız için bizi gene tek başına iktidar yapın."Bu slogan, AKP tabanındaki kırgınlara ve kopmuş olanlara yeni bir umut olabilir.Gerçi... Ilımlı seçmenden tepki alabilir ama onlar zaten AKP'yi bir kereliğine denemişlerdi.Kendi partilerine dönmeleri doğaldır...........................Bu slogan, karşı seçmenleri de tahrik edecektir.Onlar da barajı aşacağına inandıkları ve kendi zihniyetlerine en yakın gördükleri partilere oy vermek için sandığa gitmeye daha bir kararlı olacaklardır.Yani...2007 Genel Seçimleri için, "Seçmen katılım oranı çok yüksek olacaktır" söylemi, gerçekçi tanımdır.Biri, "AKP'yi tam iktidar yapmak", diğeri "AKP'yi tam iktidar yapmamak" için sandıklara gitmeyi vicdani görev olarak göreceklerdir...........................2007 seçimleri, cumhuriyet hafızasının bir bölümünü "silmek" ya da "korumak" zihniyetlerinin de sandık karşılaşması olacak. gunericivaoglu@milliyet.com.tr AB'den "devam" kararı ile düğmeye Brüksel'den basıldı. Çankaya'ya uzanan yolda bir yeşil ışık daha yandı. Gerçekten, Başbakan Erdoğan, Çankaya güzergâhında bu yeşil ışıktan geçerek bir önemli virajı almış bulunuyor. 8 başlık üzerinde dondurma kararı, gerçi hoş değil ama ya ipler kopsaydı?..