ONU, önce Nilgün Cerrahoğlu'nun yaptığı ve Milliyet'te yayınlanan röportajda görmüştüm.
Göğsüne gür sakalları. Uzun beyaz saçları ile dikkat çekiyordu.
"Herhalde, mafyayı ve 7 kez Başbakanlık ve 35 kez bakanlık yapmış Andreotti'yi İtalyan Gizli Servis yöneticilerini, mafyayla içiçe siyasetçileri ancak böyle bir heybetli savcı köşeye sıkıştırabilirdi."
Kalın sesli... Akşamları önüne konan sarmısak, fesleğen ve kırmızı biberli bir koca tencere makarnayı, üzerine yaprağıyla beraber çekilmiş yeşil renkli, bol zeytinyağı boca ederek iştahla yiyen... Bu arada bir şişe Cianti şarap deviren...
Ölüme meydan okuyan filozof bir hukuk adamı izlenimleri yaratmıştı.
NİLGÜN Cerrahoğlu'na, "onu Kanal D'deki Durum programıma getirip getiremeyeceğimi" sormuştum.
Önerimi ustaca hayata geçirdi.
Cuma akşamı Kanal D'deki odamda, karşı karşıyaydık.
O fotoğraftaki imajla, hiç ilgili bulunmayan bir Scarpinato vardı karşımda.
Sakallarını, hayli kısaltmış ve biçim vermişti. Saçları gene neredeyse omuzlarına kadar iniyordu... Ama, hiç de aslan yelesi gibi kabarık ve meydan okur havada değildi.
Sesi, kalın ve korku verici olmaktan uzaktı.
Mütevazi giyimli ve mütevazi tavırlıydı.
Yumuşak sesli, içine kapanık, İtalyan'ların tersine hiç de konuşkan olmayan bir bilim adamı görüntüsündeydi.
Boş zamanlarında bir film senaryosu üzerinde çalışmaktaydı.
Şarap bir yana, içmek için sadece maden suyu istedi.
Fakat, bu görüntüden sonra sorular sorulup, cevaplar gelmeye başladıkça, anlaşıldı ki... O kadife eldiven içinde bir demir yumruk' tur.
GECE, Milliyet ve Kanal D İcra Kurulları Başkan Yardımları Mehmet Ali Yalçındağ ve eşi Arzuhan Yalçındağ'ın düzenledikleri yemekte Scarpinato, bütün bu gelişmelerin perde arkasını anlattı.
İşin özü... Mafya, yarım yüzyıla yakın süre içinde İtalyan siyaset hayatının simgesi olan Başbakan Andreotti'nin kanatları altındaymış.
Baba filminden adını duyduğumuz Corleone kasabasından mafya babası Riina, Savcı Falcone'ye bunu fısıldıyor.
Riina'nın itiraflarından sonra Falcone, otoyolda kanalizasyona konan 1 ton dinamit ile havaya uçurularak öldürülüyor.
Bu suikastta Falcone'nin yanı sıra eşi, çocukları ve korumaları da ölüyorlar.
Geride yanardağ krateri gibi bir çukur kalıyor.
Onun yerine gelen savcı Borsalino da aynı sırra vakıf... Mafya 100 kilo dinamit dolu bir valizle onu da uçuruyor.
Borsalino'nun yerini bir savcılar ekibi alıyor.
Önde gelen isim, konuğumuz olan Roberto Scarpinato.
Scarpinato, önce, doğrudan Andreotti'nin etrafına bir koruma duvarı ören, İtalyan milli istihbarat servisinin kuvvetli adamı ikinci başkan Bruno Contrado'yu tutuklatıyor.
Ancak... Ondan sonra çember çözülüyor... Anderotti'ye ulaşabiliyor.
Andreotti için yargı yolunu açmak üzere dokunulmazlığın kalkması başvurusu yapıldığında, Andreotti çıkıyor kürsüye "dokunulmazlığımın kaldırılmasını ve aklanmayı ben de istiyorum" diyor.
Dokunulmazlığı kaldırılıyor. Andreotti, kendi adamı olan yüksek yargıçlara güvenmektedir.
Ancak, güvendiği dağlara kar yağıyor. İki yıllık uğraşmadan sonra Scarpinato, davanın açılması kararını almayı ve Andreotti'yi yargıç karşısına çıkarmayı başarıyor.
Ne ilginçtir ki... Andreotti de, yargıç karşısında bizlere pek yabancı gelmeyen şeyleri söylüyor.
"Bu davayla sadece, devlet hizmetleri yapan bana değil, devletin itibarına da zarar veriyorsunuz..."
Şu anda kaçak durumda olan ve dokunulmazlığının kaldırılması istenen Sosyalist - eski başbakan -Craxi ise, "dokunulmazlığının sürmesini" istiyor. İtalya kamuoyunda bu çok ayıp bir şey.
Bu yüzden sokağa çıkamaz hale geliyor.
Çünkü nerede görünse, etrafını çeviren halk, ona gülerek ceplerinden çıkardıkları 1000 liretlik banknotları sallıyor ve alay ediyorlar.
Zaten Scarpinato da bize, "bu mücadeleyi medya ve kamuoyunun baskısı, bütün İtalya'da yapılan mitingler ve gösterilerden aldıkları güçle kazandıklarını" söylüyor.
Türkiye'deki Susurluk olayını, neredeyse buradaki bir savcı kadar biliyor. Oradaki görüntüler ve bulunanlar Scarpinato'ya göre "birinci sınıf kanıt..."
Çatlı'yı Mehmet Ali Ağca'yı, Oral Çelik'i ve daha nicelerini.
Yasalar izin verse de, keşke bizim değerli savcılarımızla, yargıçlarımızla, adaleti şeffaflaştıran böyle görüşmeler yapabilsek.
Bizde de Scarpinato'lar çok...