Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

"Allah korusun" diye düşünsek de, anayasal demokratik hakkıdır.Ancak...Kendini TBMM iradesi yerine koyarak seçilecek cumhurbaşkanının "robot resmi"ni çizmesi yanlıştır.Anayasal ve demokratik hak aşımıdır.Ayrıca..."Cumhurbaşkanı seçilecek kişinin AKP'li olacağı ve TBMM'den olacağı" yolundaki söylemleri, "Meclis Başkanı'nın tarafsızlığı" ilkesine de aykırıdır.Tarafsızlık zorunluğu nedeniyle oy kullanma hakkı bile olmayan TBMM Başkanı'nın seçilecek cumhurbaşkanı için açıkladığı tanım, AKP'den yana açıkça tavır koymaktır.Bir hukuk adamının bunlara özen göstermesi gerekir.Hatta...Kendisini "potansiyel" cumhurbaşkanı adayı gösteren açıklamaları bağlamında, devletin doruğunu hedef alan kişi, "hukuk ilkeleri üzerine titrediğini" vurgulayan söylemlerin sahibi olmalıydı. Bülent Arınç'ın cumhurbaşkanlığı seçimi için her konuşmasından, "Ben de varım" mesajı algılanıyor. Bu bir siyasi hedeftir. Erdoğan köşke çıkmazsa, tek seçenek Arınç mı?Peki... "Gül'e n'olmuş?.."Gül neden olmasın?..Başbakanlık, Başbakan Yardımcılığı, Dışişleri Bakanlığı yaptı. Türkiye'nin iç ve dış politikasında sorumlu ve aktif görev aldı.Erdoğan'ın eşinin başörtüsü nedeniyle cumhurbaşkanı olmaması gerektiği yolundaki yorumlara AKP'den bir söylem yansıtayım:"Bütün sorun, bir bez parçası mı? Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nün altındaki Başbakanlık Konutu'nda, yani asfaltın öte yanında zaten o bez parçası var. Asfaltın altındaki köşkten, yukarısındaki köşke neden çıkmasın?.."Asfaltın öte tarafında Dışişleri Konutu var.Aynı mantıkla aynı söylem Gül için de geçerli olabilir.Hele Arınç'ın şu tarafsızlık sınavlarından sonra... Gül'e n'olmuş? Yıllarca parlamento muhabirliği yapmıştım.Parlamentodaki basın tribünlerine girerken ilk öğretilen şey, "Bazen kürsüde konuşan hatipten etkilenebilirsin ama sakın alkışlama. Gazeteci, tarafsız kalmalıdır" olmuştu.Bütün parlamento muhabirleri bu kuralı uygular.O özeni gösteren gazetecilerin de Meclis Başkanı'ndan aynı özeni istemeleri, yasaların da ötesinde o çatı altındaki "tarafsızlık" ilkesinin gereğidir. GAZETECİNİN TARAFSIZLIĞI Sinemalarda gösterime giren "Hırsız" adlı film en az iki nedenle izlenmeli...Birincisi... Juliette Binoche'un gene çok iyi oynaması... Ve genç kızların bayıldıkları Jude Law'un çizdiği duyarlı, çevreci, insancıl mimar karakteri...İkincisi... Türkiye'nin son yıllar gerçeği olan "sokak çocukları, kapkaç çeteleri ve hırsızlık" bataklığı için dersler...Londra'da King Cross, göçmenlerin, işsizlerin, uyuşturucu satıcılarının, kapkaç ve hırsızlık örgütlerinin yığıldıkları bir yöre...Orada mimarlık bürolarını açan iki duyarlı mimar, bu çocuk çeteleri ve onların arkasındaki karanlık güçlerle karşı karşıya gelirler.Yoksulluk, işsizlik, çetelerin eline düşmek, çocuk yaşta oldukları için çok hafif cezalarla kurtulmak...Hepsi 2007 Türkiye'sini andırıyor.Ya aradaki fark?..Polisin özel birimleri, deneyimli dedektifleri, hepsini tanıyorlar, biliyorlar ve suçun işlenmesinden sonra elleriyle koymuş gibi bulabiliyorlar. gunericivaoglu@milliyet.com.tr HIRSIZ