Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bugün "Bir kamyona çuvallar gibi atılışlarını, tekme ve yumruk darbelerini, kelepçeli bileklerinin kanayışını, küfürleri" yazdı. "ÇUVAL" adlı kitabında yayımladı.Çuvalı biliyorduk da bu rezil davranışları, hakaretleri, küfürleri, tükürük atışları, medyaya yansımış değildi.Böylesi bir çirkefi yaşadığını anlatmak, askerlerimize, komutanlarına "onur kırıcı" gelmiş, olmalı.Nitekim... Türk özel kuvvetleri eski Süleymaniye Timi Komutanı Aydın E. kitaba önsöz yazmış."2003'ten beri üzerine Gordion düğümü kadar sağlam bir kilit vurduğum 4 Temmuz acısını seninle paylaşarak.........." satırları, bu uzun suskunluğun izahı...Belki de bizimkiler anlatsalar dünya kamuoyu için bu denli etkili olmayabilirdi.Ama... Aynı grupta -terörist sanılarak- başına çuval geçirilerek, aynı kamyonda götürülen ve bütün bu iğrenç davranışları, hakaretleri, uygulanan şiddeti aynen yaşayan Türklere yapılanlara da tanık olan bir İngilizin kaleminden anlatımı herhalde Tanrı'nın bir lütfu...Kitap, çok ses getirecektir.Çuvalı geçirenler, bu insanlık suçlarıyla kamuoyu önünde çuvallıyorlar. İngiliz pandomim sanatçısı Michael Todd, 4 Temmuz 2003'te Süleymaniye'de Türk askerleriyle birlikte tutuklanmıştı. Türk askerleri gibi onun da başına çuval geçirilmişti. İstanbul Caz Festivali, Esma Sultan'da konserle başladı. Gerçekten güzel konserler izleyeceğiz.Caz, Missisippi Deltası'nda başlamış. Nehir yoluyla ABD'ye yayılmış. Deltada Fransız kültürüyle siyah Afrika folkloru harmanlanmış. O yüzden cazın "gevezelik etmek" anlamına gelen Fransızca "jasser" fiilinden türediği iddia edilir.Başka bir teoriye göre de "caz" kelimesi, Arabistan'dan Sudan'a, oradan da Afrika'ya ve Afrikalı kölelerle Missisipi Deltası'na...Ve bu teoriye göre caz, Arapça kökenli "cazip, cezbe, haz" kelimelerinden türemiştir."Caz"ın kökeni böyle karışık...Ne olduğunu değil, ne olmadığını söylemek daha kolay."Patatesin kızgın yağa atıldığında çıkardığı "cazz sesinin caz müziğiyle hiçbir ilgisi yok." (Cüneyt Sermet-bir gazete yazısı...)..........................14. Uluslararası İstanbul Caz Festivali'nde Yaşam Boyu Başarı Ödülleri alan Ayten Alpman ve Rüçhan Çamay'ı yürekten kutluyorum. CAZ VE PATATES KIZARTMASI Yazıya "Allah korusun, ağzımdan yel alsın" diye başlayıp bir de Bodrum'dan caz haberi yansıtayım...Türkiye'nin yetiştirdiği en iyi caz sanatçılarından biri olan Fatih Erkoç, Bodrum'un buluşma noktası Marina'da trombon, piyano, ney, gitar çalıyor, cazın unutulmaz klasiklerini söylüyor.Ve bir konser kazası...Dinleyicilerle sahne sohbeti tam kıvamındayken "rahmetli Nükhet Duru" deyivermez mi? Millet şaşırdı. En çok da "Ben ne dedim" şaşkınlığına düşen Fatih Erkoç... MERHUME(!!) NÜKHET DURU Hemen düzeltti: "Çok affedersiniz, Nükhet Ruacan demek istemiştim. Nükhet Duru Hanım çok yaşayacak inşallah" diye düzeltti.Bir kahkaha koptu.Hepimiz zaman zaman böyle şeyler yapıyoruz. Ağzımızdan, düşündüğümüz değil, başka bir kelime çıkıveriyor.Buna psikolojide "lapsus" deniyor.En tehlikelisini, meslek büyüğümüz Altemur Kılıç Abi'miz yapmıştı.Bir seyahatten yeni dönen eşi Güzide'ye, o yokken bir kaçamak yaşadığı sevgilisinin(!!) adıyla seslenmişti.O gece sevgili Güzide'ye "hoş geldin yemeğinde" bu vahim "lapsus" yüzünden Altemur Abi'nin yanaklarının nasıl al al olduğunu, başından terlerin damla damla süzülüşünü, döne döne ve tekrar tekrar "özür dileyişini" hiç unutmam.Güzide, dünya tatlısıdır.Kızmış gibi görünüp Altemur Abi'yi yaptığına yapacağına tövbe edecek hale getirmişti. gunericivaoglu@milliyet.com.tr