Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Banka mevduatlarından kesilen stopaj vergi oranları neden vadelere endekslendi?
Görünürdeki amaç... Elbette "TL'ye itibar kazandırmak... Dolarize olan toplumda TL'ye dönüşü başlatmak... "
Peki... Başka ve daha derin nedenler de var mı?
Galiba evet...
Hazine'nin bankalara olan kısa vadeli devlet kağıdı borçları, takas işlemiyle zamana yayıldı.
Hazine, borç ödemede rahatladı.
Ama... Ya bankaların nakit durumu?
Takastan sonra bankalar, Hazine'den alacaklarını 3 - 5 yıla yaymışlardır ama, ortalama 3 aylık vadeye dayalı kasa mevcuduyla nasıl dayanacaklar?
İşte duyarlı konu...
Hedef "mevduatları da 3 aydan daha uzun vadelere yaymak."
Hatta... "Asıl neden budur" denebilir.
Merkez Bankası'ndaki banka mevduat karşılıklarına da artık faiz ödenmeye başlanacak olması, gene bankaların fonlanması gereğidir.

"Mevduat hesaplarını, kademeli stopaj oranlarıyla uzun vadelere yaymak" kararı olumludur.
Teori olarak mümkün denebilir...
Fakat... Bankaların "sağduyu" göstermeleri ve Türkiye'nin bıçak sırtında yürüdüğünün bilincinde olmaları koşuluyla.
Yoksa... Ya müşterilerle gizli anlaşmalar yaparak, stopaj vergisinin arttığı oranda faizleri de yukarı çekerlerse?
Müşterinin o zaman bir zararı olmayacaktır. Gene gecelik repoda ya da kısa vadede kalır... Aynı net getiriyi sağlar.
Bankaların bir centilmenlik anlaşması yapması gerek.
Unutmasınlar ki... Hepsi aynı gemideler.
Diğer duyarlı konu, siyasette dikişlerin gene atmamasıdır.
Gevezelik... Gereksiz polemik... Tribünlere oynamak... Bir kez daha herşeyi berbat edebilir.
Bakınız... IMF İkinci Başkanı'nın gelecek olması ve "ekonomik programda revizyon" söylentileri, dün doların az da olsa ateşini yükseltti... Borsayı düşürdü.
Buna karşılık... Kemal Derviş'in İstanbul Sanayi Odası'nda yaptığı ve televizyonların canlı olarak yayınladığı konuşma gerçekçiydi.
Bakalım ihtiyatlı da olsa iyimserlik yaratacak mı?

Dalgalı kur sistemi devam edecek... Belli.
Ancak... Şu haliyle mi?
Merkez Bankası'nın sadece ihaleler yoluyla döviz fiyatlarına müdahalesi, etkin olmuyor.
Çünkü... Merkez Bankası, önceden ilan edilmiş, gıdım gıdım bir satış takvimine bağlanmış bu nane ruhu gibi döviz ihaleleriyle elindeki kağıtları göstermiş oluyor...
Oysa... Alıcının, vericinin belli olmadığı ekrandan satış... Telefonla satış gibi doğrudan müdahalelerle spekülatörlerin ellerini yakabilir.
Bunu özel Türk bankalarıyla birlikte yapmaya başladığı içindir ki... Son günlerde dolar nispi bir istikrara kavuştu.
Fischer geldiğinde IMF'ye "serbest dalgalı kur sisteminden istikrarlı kur sistemine geçiş" önerilecek.
Şöyle ki: Merkez Bankası, ekonomi verilerine göre, açıklanmayacak ve sadece kendisinin bildiği bir döviz bandı uygulayacak.
Bu bandın ortasında olması gereken kur çizgisi... O çizginin 3 puan yukarısı ya da 3 puan aşağısıyla oluşan "kabul edilebilir kur bandı."
Bu bandın dışına çıkan bir durum olduğunda, Merkez Bankası ekrandan ya da telefonla satış yaparak ve özel bankaları da ihale satışlarıyla fonlayarak döviz kurlarında istikrarı sağlayacak.
IMF'nin bu esnekliği kabul etmesi gerek.
Serbest dalgalı kurda ısrar, "Türkiye'yi iğne üzerinde oturtmak"tır.
.........
Not: Türkiye'nin uluslararası yüzakı Prof.Mehmet Öz, dünyada ilk kez, göğüs kemiklerini kesmeden, göğüste delik açarak bir kordon ucundaki mikro robotla kalp ameliyatı gerçekleştirdi. Ucundaki kamera aracılığıyla yönlendirdiği mini robota kalp deliğini kapattırdı.
Bu olay bu tıp tarihinde bir devrimdir. Artık by - pass ve diğer ameliyatlar, küçük bir delikten giren robotlarla yapılabilecek.
Öz'ü yürekten kutluyoruz.