9’UNCU Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e TBMM’de kurulan komisyon ziyareti beni 1980’li ilk yıllara götürdü.
Zaman tünelinden hafıza izlenimlerimi sunayım.
12 Eylül ihtilalinden sonraydı.
O EV
GÜNİZ Sokak’taki evden Demirel iki kez sürgüne gönderildi.
O evde 12 Mart muhtırasıyla başbakanlıktan alındı.
O evde Org. Faruk Gürler’in dayatmayla namlı ucunda ve jetlerin tehdit uçuşları altında Cumhurbaşkanı seçilme dayatmasını engelledi.
Cumhurbaş-kanlığı köşkünde 28 Şubat’ın karakolda bitmesini engellemek için siyaset bilgeliğini gene demokrasinin hizmetine nasıl verdiği yakın geçmişin gazete koleksiyonlarında.
................
Son yılların siyaset jargonunu kullanayım:
“Kimse kusura bakmasın... Güniz Sokak’taki ev ancak bir demokrasinin sadakat müzesi olarak ziyaret edilebilir.”
Bu bir “vefa” ziyareti olur.
AHLAK DERSLERİ / BİR BARIN ADI
PARİS’TE Rue Mazarin’de (Mazarin Sokak) bir kafe vardır.
Günün her saatinde tıklım tıklım çocukluk çağını henüz yeni aşmakta olan gençlerle tıklım tıklım doludur.
Adı bakın nedir?
“CONDUİTE DE ZERO...”
Anlamı “HAL VE GİDİŞ SIFIR...”
Hani...
Karnelerde “hal ve gidiş” hanesini ve karşısındaki notu hatırlayın.
İşte o...
Önünden her geçişimde içerdeki kızlar ve delikanlı yeni yetmeler cama vururlar, yüzlerine komik ifadeler verirler, matrak şeyler yaparlar.
Tabii sadece bana değil.
Önlerinden geçen herkese.
Öyle eğlenirler.
“Hal ve gidiş” notları sıfır ya!
Ne yapsalar yeridir.
O mekânın sahibini içimden tebrik ettim kaç kez.
Tam bir “marketing” zekası.
Gençlerin psikolojisini iyi okumuş ve açtığı mekâna o yaşların ruh halini yansıtmış.
Türkiye’ye dönelim.
Bakın bunu neden anlattım.
AHLAK DERSLERİ
AHLAK dersleri konacakmış.
Geniş anlamda bir yaşam kültürü olarak planlanırsa sanılandan fazla yararlı olur.
“Çevreye duyarlılık, eleştirel bakış, hoşgörü, gelenekler, ortak değerler, saygı, dürüstlük, demokrasi, özgür irade, kişi hürriyetinin başkasının hürriyeti ile sınırlı olduğu... Hatta diş fırçalamaya, tırnak temizliğine, çatal bıçak tutmaya kadar uzanan bir yaşam kültürü ufuk çizgisi...”
Aslında...
Zor konudur.
Çocuklar ve gençler böyle anlatımları “vaaz çekmek” diye algılar.
Tam tersini yapmak çocuk ve genç isyankâr psikolojisine daha uygundur.
O nedenle bu dersin didaktik, dayatmacı, tepeden bakan sıkıcı konferans havasında olmasından kaçınmak gerekir.
Aksi halde...
Okulların civarında “hal ve gidiş sıfır” kafeleri pıtrak gibi çoğalır.
Fotoğraftaki gibi...
Özay Şendir
Netanyahu için sonun başlangıcı…
18 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Eğitim vezir de eder rezil de!..
18 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Toparlanmanın devamı gelir mi?
18 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Hande Subaşı: Modellikten geliyorum, ama modayı hiç takip etmiyorum
18 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Yunanistan’ı anlamama sendromu
18 Mayıs 2025