Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bugün Zamanında seçimin de yapılamayacağı artık kesin.Şimdi de... Anayasa'yı değiştirmek ve "5+5 formülüyle cumhurbaşkanını halka seçtirmek" formülü dayatılıyor.Bunun da olamayacağı -şu ilk tur seçime rağmen- görünmekte.Ama... Gelişmeler, şu karışık ortama rağmen bellidir.24 Haziran'la 22 Temmuz arasındaki bir tarihte genel seçimler yapılacaktır.Katılım oranının yüksek olacağı seziliyor. Bu bir derbi seçim... Bazen "neyin olabileceğini görmek için önce nelerin olmayacağını görmek gerekir". Türkiye'de siyaset bu süreci yaşıyor. AKP'nin dayattığı bir cumhurbaşkanının bu TBMM tarafından seçilemeyeceği ortaya çıkmıştır. Yeni Meclis oluşacak ve her halükârda "uzlaşmayla" belirlenecek sağduyulu, laik, demokrat, elbette inançlara da saygılı bir "ortak aday" saptayacak ve seçecektir.Çünkü... "Meclis'in tüm toplantılarının açılması için 184 katılım sayısını öngören Anayasa değişikliği" AKP girişimi, sonuca -herhalde- ulaşamayacaktır.Çankaya, demokrasinin ve laisizmin "güvenlik supabı" olmayı sürdürmeli.Sezer, görevi devrederken sanırım gözü arkada kalmayacak.Sandık sonuçları hakkında bir dizi senaryo yazılmakta.Hangisi gerçekleşirse gerçekleşsin, sonuç -galiba- bu.Seçim sonucu oluşacak iktidara gelince... AKP'nin tek başına ya da kurulacak koalisyon hükümetinin "büyük ortağı" olarak iktidarı devam ettirmesi en güçlü olasılıktır.İçeride ve dışarıda herkes bu siyaset mimarisi nedeniyle rahat nefes alır.Çizilmiş şu yol haritasından sürpriz sapma, Türkiye'nin başını ağrıtır. Derin nefes alınacak AKP "5+5 formülüyle cumhurbaşkanını halka seçtirmek" için dayatıyor.Cumhurbaşkanının vetosundan tutunuz da, Anayasa Mahkemesi'nin "yeni bir TBMM içtüzük ihdası" gerekçesiyle bu dayatmayı sıfırlamasına kadar engeller apaçık ortada..."Siyasal hukuk", Anayasa Profesörü Mümtaz Soysal'ın kullandığı bir deyim...Anayasa'ya göre "hemen seçim" sürecine girmiş bir Meclis'in, Anayasa değişikliği gibi çok "radikal" ve "84 yıllık sistemi değiştirecek" girişimi aslında "siyasal hukuk" tanımı içinde mi?Hâlâ sürdüğü varsayılan ve çok tartışma götürür olan yasama işlevi için bir diğer deyim de gene Prof. Soysal'ın kullandığı "istimrar"dır.Meclis'in, "amacını sağlayana kadar sürekli" -hatta tatilde bile- "açık sayılması" kuraldır.Kurtuluş Savaşı sırasında istiklalin kazanılmasına kadar Meclis'in sürekli açık olduğu varsayılan bu kural, padişahlığın/halifeliğin ya da başka güçlerin karşısında Milli Egemenlik ilkesinin korunmasıdır.Türkiye'ye özgü bu kural "sistemin ruhudur".Ancak... Amacı, "derhal seçim sürecine" girmiş bir Meclis'ten, yeni seçilecek Meclis'in temel görevlerinden biri olan "cumhurbaşkanı seçmek" yetkisini koparıp almak için kullanılamaz.Bu kural, "rejimi tehdit eden oluşumlara karşı bir güvenlik supabı" olarak güncel hale dönüşebilir. SİYASAL HUKUK Manisa'daki mitingde bazı "arızalı" sloganlar vardı.İzlenimlerimi gazeteye telefonla yazdırmak için, miting meydanının seslerini kesen Sultan Camii avlusuna geçmiştim.Tekrar miting alanına döndüğümde gazeteci arkadaşlar, "sayıları 20-30'u bulan bir grubun Doğan Medya dışarı" diye slogan attıklarını söylediler.Ben oradayken mitinge katılanlardan sadece sevgi ve dostluk gördüm. Söyleştik... Beraber fotoğraflar çektirdik.Kişisel bir sorunum olmadı, ama küçük bir grup tarafından "Doğan Medya dışarı" diye slogan atılmasını şöyle bir düşündüm.Doğan Medya'nın dışında kalan bizim sektörden manzaralara bakınız...Geniş erişimi olmayan, laik çizgideki bir iki grubun dışında, "görüntü olarak" devletin el koyduğu 2 gazete ve televizyon (oralarda çalışan meslektaşlarımı ve onların gazetecilik ilkelerini tenzih ederim) kalanı ise zaten AKP'nin yanında yer alan gazeteler, televizyonlar, radyolar...Doğan Medya'nın, burnundan kıl aldırmayan pek çok hükümetler, kendilerini vazgeçilmez sanan nice liderler görmüş ve hep dik kalmış yarım yüzyılı aşan gazeteleri ve diğer sağlam duran yayın kuruluşları "meydandan çıkacak da, meydan diğerlerine mi kalacak"? gunericivaoglu@milliyet.com.tr DOĞAN MEDYA