Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Gençlerin ve kadınların öteki Diyarbakır ve öteki Mardin'inden gözlemler yansıtayım.
Çarşamba sabahı erken saatlerde Diyarbakır Gençlik ve Kültürevi'ndeydim.
Diyarbakır'ın tarihi eser "bey" konaklarından biri.

Harem ve selamlık ayrı girişleri... Yüksek duvarların çevrelediği geniş avlu.
Kışın sıcak, yazın serin tutan Diyarbakır taşından görkemli bir bina.
Konuğu olduğum GAP Sosyal Projeler Koordinatörü bu Aygül Fazlıoğlu evin sorumlusu Didem Yılmaz'la tanıştırıyor.
Bu girişimin Diyarbakır'a 5 bin gençle pozitif enerji pompaladığının kanıtlarını dinliyorum.
Didem, çağdaş estetiği yansıtan, sarışın, açık renk gözlü bir genç kız.
Kendini hizmete adamış.
GAP İdaresi öncülüğünde, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, Habitat, Yerel Gündem 2001 ile ortak projeler yürütülüyor.

Kurumlaşmayı gençlerin kendileri sağlıyor.
Örneğin bulunduklurı bina...
Olağanüstü Hal valisine seslenen bir şiir yazmış, sonra bunu şarkı haline getirip kendi çaldıkları enstrümanlarla seslendirmişler.
"Gençlere hizmet üretecekleri mekan verin" mesajlı bir şarkı.
Vali duygulanmış. O görkemli binayı verdirtmiş.
İçeride, Diyarbakır'da sayıları pek çok olan "sokaktaki çocuklara" meslek edindirme eğitimi veriliyor. Örneğin reklam panoları için serigrafi atölyeleri bunlardan biri... Müzik, yabancı dil, Türkçe, bilgisayar, kilim dokuma, nakış gibi el işleri derslikleri var.
Ayrıca gene GAP İdaresi öncülüğünde ÇATOM diye anılan Çok Amaçlı Toplum Merkezleriyle işbirliği halindeler.
Yetişkin kadınlara Türkçe, sağlık, çocuk sağlığı, meslek edinme kursları düzenlenmekte. Gençlerin ve kadınların ürünlerine satış hatta ihracat olanakları sağlanıyor.

Kızların ve delikalıların nasıl da keyifli, neşeli ve tutkulu oldukları görülmeli.
Politikanın kurtlar sofrasında hangi nutuklar atılırsa atılsın, yörede kültür harmanı oluşmakta. Ayrılık değil, kaynaşma süreci yaşanmakta.
Kan kültürünün yerini, yaşam sevinci, severek çoğalma kültürü almakta.
Geçmişin duvarları yıkılıyor, batıyla doğu arasında bağlar oluşturuluyor.
Örneğin...
Gençler Bursa'yı Diyarbakır'ın kardeş kent ilan etmişler.
Karşılıklı etkinlikler düzenliyor, birbirlerine dans, müzik, tiyatro grupları gönderiyorlar.
Diyarbakır'da gazeteye yazımı geçmek için sur içindeki Klas Otele geçtik. Genel Müdürü Didem'den önce Gençlik Evi'nin başındaylmış. Arkadaki avlu ve binanın bir bölümü 500 yıllık tarihi eser... Mankenlerle çorap reklamı için çekim yapılıyor.
Nereden nereye?
Daha birkaç yıl önce böyle etkinlikler "ulusal dava"ya aykırılık (!) diye yargılanırdı. Terörün hedefi olurdu.

Mardin Türkiye'nin Avrupalı kentidir denebilir.
Türk, Kürt, Arap, Süryani, Yahudi kültürüyle yoğrulmuştur.
Her ailenin sınırların ötesinde vardır. Her evde bir müzik enstrümanı ve onu çalanlar bulunur.
Nişantaşı'ndaki, Akmerkez'deki genç kız görüntüleri Mardin'de de doğaldır.
Gecenin çok ileri saatlarinde genç kızlar sokakta yürürler, kimse tarafından rahatsız edilmezler.
Dağa yaslanmış mimarisi ve işlemeleri harikulade taş evleri, camileri, kiliseleriyle İsrail'deki Yafa'yı da andırır.
Oradaki Gençlik ve Kültür Evi ve ÇATOM çok aktif... Daha köklü ve fonksiyon zenginliği daha fazla... Yöneticileri Yazar Murathan Mungan'ın yeğenleri Pınar ve Seylan Mungan adlı güzel, çağdaş ve zeki genç kızlar Diyarbakır'da izlediğimiz hizmetleri - buna kuaförlüğü de eklemişler - üretmenin ötesinde, bir tiyatro kurmuşlar.
Örgütledikleri gençlik ve kadınlarla birlikte sineması olmayan Mardin'e dört salonlu, bir sinema kompleksi kazandırıyorlar. Mardin'in kardeş kenti Antalya...
Yafa restoranlarını andıran tarihi ve tertemiz lokantaları... Vali Koçaklar çocuklar ile Belediye Başkanı Tutaşı'nın gençlerle kenetlenmesi, mucizenin adı.
İşte öteki Diyarbakır ve Mardin.