Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Tanıdığım zaman İsmet İnönü hükümetinin "en genç" bakanıydı.Ben de çiçeği burnunda yeni gazeteci ve hukuk fakültesi öğrencisiydim. Dışişleri Bakanı'ndan akşamın geç saatlerinde görüşmek üzere bir randevu koparmıştım.Tam içeri gireceğim sırada kapıda ansızın Çalışma Bakanı Bülent Ecevit göründü. Tanışıyorduk.O bilinen nezaketiyle elimi sıktı. Hatır sordu. Ardından, "Randevusuz geldim, özür dilerim ama Sayın Bakan'la çok acele görüşmem mümkün mü?" diye sordu. Özel Kalem Müdürü, "Şimdi Güneri Bey'i alıyorduk, ama önce siz buyurun. Müsait" cevabını verdi.Bülent Bey'in, bir genç gazetecinin yüreğini kazanan söylemi şöyleydi:"Hayır, hayır. Ben sıramı beklerim."Bakan'ın Özel Kalem Müdürü de, ben de, Ecevit'e, "beklemesine gerek olmadığını, önce kendisinin konuşabileceğini" söyledik. Israr ettik.Kabul etmedi.Bakan'ın odasına önce ben girmek zorunda kaldım. Daha o günden başlayarak Ecevit'in nezaketinin ve tevazuunun "gerçek" olduğunun pek çok kanıtını yaşadım......................................Daha önce de yazdığım bu anıdan sonra Ecevit'in ikinci özelliğine geçeyim. Ecevit, dürüst insandı. Yarım yüzyıllık siyaset yaşamında ve daha önceki gazetecilik yıllarında hiçbir şaibeli olaya adı karışmamıştır. Bu anlamda örnektir......................................Bir diğer özelliği... Ecevit cesurdu.Kimsenin "sol" söylemini ağzına almayı cesaret edemediği yıllarda ortanın solu ve demokratik sol hareketini başlatmış ve liderliğini yapmıştır.Ortanın solu CHP'ye yüzde 42 oy sağlamıştır. O tarihten sonra hiçbir seçimde sol yüzde 30'un üzerine çıkabilmiş değildir......................................Sınır ötesi onur savaşımında da cesurdu. Kıbrıs'a harekât onun Başbakanlığı döneminde gerçekleşmiştir. ABD ve İngiltere tehditlerine karşın bu kararı alabilmek büyük riskti. Kıbrıs, Türkiye'nin -uluslararası anlaşmalarla birlik gönderdiği durumlar dışında- cumhuriyetten sonra ilk sınır ötesi askeri harekâttır.....................................Ecevit, iyi şair, iyi yazar, iyi hatipti. O konuşurken Meclis sıraları dolardı. Ecevit bir aydındı. Resim, müzik edebiyatta derinleşmişti.....................................Ecevit'in onaylamadığımız yönleri yok muydu? Vardı elbette. Örneğin...Atatürk ve İnönü'nün "Kurtuluş Savaşı'nı, Lozan Antlaşması'yla" tamamlamak bilgeliğini sanıyorum yeterince algılayamamıştı. Kıbrıs harekâtının kozlarını barış masasına taşıyıp sonuç alamadı.Bunun yerine, Türkiye'yi seçimlere götürmeyi ve başarıyı oya dönüştürmeyi yeğledi.Yüzde 42 oy gerçekleşti ama Kıbrıs sorunu hâlâ Türkiye'nin başında "Demokles'in kılıcı" gibi sallanıyor.........................................1970'li yıllarda Avrupa Birliği'ne tam üyelik için Yunanistan'la birlikte Türkiye'ye de öneri gelmişti. Ecevit Başbakan'dı. "Avrupa ortak, biz pazar olamayız. Avrupa'nın bostanı olmayı kabul edemeyiz" diyerek öneriyi geri çevirmişti. Bu yanlışın faturasını hâlâ ödüyoruz.....................Cumhurbaşkanı Sezer'le Çankaya Köşkü'ndeki çatışmayı "Cumhuriyet tarihinin en büyük siyasi bunalımını yaşıyoruz" diye kamuoyuna büyüterek açıklaması, Şubat 2001'de ekonomik krizi ateşledi. O ekonomik çöküntü AKP'nin iktidara gelmesinin başlıca nedenidir....................................Ancak son tahlilde Ecevit'in en önemli özelliğine işaret edeyim.Su katılmamış bir demokrattı.Bütün darbelerde sesini yükseltip direnen, bu yolda hapse giren bir siyasi liderdi. ..................................Farklı bir siyasetçiydi. Allah rahmet eylesin. Ailesine ve ulusumuza başsağlığı diliyorum. g.civaoglu@milliyet.com.tr Bülent Ecevit'i de yitirdik.