O yöntemi uygulayalım. Önce "normal" ölçütü... Demokraside "normal" nedir? Anayasa ve yasaların uygulanmasıdır. Meşru cumhurbaşkanını TBMM'nin seçmesidir.TBMM çoğunluğu AKP'de olduğuna göre istediğini seçebilir."Makul"e gelince...Ara dönemler dışında, TBMM'de çoğunluk ya da nispi çoğunluk partisinin genel başkanları cumhurbaşkanı seçildiler. Son örnekler, Turgut Özal ve Süleyman Demirel'dir. Bu da "makul"ü tanımlıyor.TBMM'de çoğunluğa sahip AKP Genel Başkanı Erdoğan, karar verirse, "makulü normalde aramak" rotasında birkaç adım atarak, Çankaya asfaltının konut bahçesinden öte tarafındaki Köşk kapısına çıkabilir. Ancak ecnebi, bu ezbere kafa karıştıran soru işaretleri koyuyor.Şöyle ki: Artık "görünmezler" arasındaki Metin Toker'in bir siyaset rotası vardır. Toker, "Makulü normalde aramak" diye yazardı. Bu üç sözcüğü siyaset sistemine yerleştirmiştir. Yoksa "ecnebiden al haberi" mi desek?..Türkiye'de iş yapan bazı yabancı şirket yöneticileri, "Erdoğan Çankaya'ya çıkmayacak" diyorlar. Başka dostlar da içte ve dışta yabancı sermayeden benzer söylemlere tanık olmuşlar.Onların minik kuşları, Başbakan Erdoğan'ın çevresinden olabilir mi?Güvenilir bankacılara göre, "Ocak ortalarından bu yana Türkiye'ye 8 milyar dolar aktı." Bunun "kaynağı", dünya piyasalarında olumlu rüzgârlar ve likidite bolluğudur.Türkiye'ye yöneliş "nedeni" ise "seçim" krizi yaşanmayacağı kanısıdır.Yani... Erdoğan'ın partinin başında ve başbakan kalacağı, cumhurbaşkanı bunalımına girilmeyeceği yolunda uygun kanallardan devreye giren güvenceler...Ve... AKP'nin genel seçimlerde, gerilese de, yüzde 30 dolaylarında oyla gene tek başına iktidar olacağı veya olası ikili koalisyon hükümetinde hâkim-büyük ortak konumuyla siyasi iktidarı sürdüreceği yolundaki söylemler... Minik kuşlar Peki, İstanbul'da mukim ecnebiye, "Neden Erdoğan değil?" mesajları üfleniyor? Belki minik kuşlar -bence küçük olasılıkla- doğru söylüyorlar.Ya da "istikrar" rüzgârları estirerek ekonomiye dışarıdan giriş vanaları açık tutulmak mı isteniyor? Böylece amaç, cumhurbaşkanı seçimi öncesi, ekonominin olası bir türbülansa girmesini önlemek mi?Son söz...Peki neden kuşkular yansıtan bunca senaryo?Anlaşılan... Ya normalde ya makulde tereddütler var... Ya da Türkiye'nin "makulü normalde aramak" rotasından çıktığı sicil izleri hâlâ hatırlarda...Demokraside köklü gelenekleri olan ülkelerden İstanbul'a gelmiş ecnebide bile kafa karışır mıydı? Sicil Crazy Horse, Paris'te neredeyse çıplak dans eden kızlarıyla ünlüdür. Randevu evlerinden esinlenen kırmızı renklerle sıvanmıştır.Müşterilerinin çoğunluğu yabancılardan oluşur. Amerikalı, Japon, Arap... Bir süredir, Crazy Horse koltukları, masaları "yok" satıyor. Sürekli dolu.Ve... Salonu dolduranlar Fransız... Hem de aralarında politikacı, yazar, çizer de çok. Nedeni... Fransa'nın ünlü entelektüeli, yazar ve filozofu, sol kanadın kanaat önderlerinden Bernard-Henri Levy'nin (BHL) eşi Arielle Dombasle Crazy Horse'ta dans ediyor. Onun neredeyse çıplaklığı, gişeleri kapatmış. Arielle Dombasle'yi Mine Kırıkkanat'ın satırlarıyla yansıtayım..."............. bitmek bilmeyen uzun bacakları, tornadan çıkmışçasına kusursuz vücudu ve yüzüyle muhteşem bir sarışın... İdeal güzellik ölçülerinin tek kişide toplanan özeti, sanki...Kültürlü, müthiş zeki, eğlenceli ve şarkı söylüyor, gitar çalıyor, dans ediyor, tiyatro oynuyor, film çeviriyor... Dansa balerinlikten, gitara klasik gitardan, tiyatroya okuldan geliyor. Ses zaten Allah vergisi."Arielle gerçekten çok güzel ve kalitelere sahip, ama Fransızların kısaca BHL diye adlandırdığı Bernard Henri Levy'nin eşi olmasa 50 yaş dolaylarında böyle bir çekim alanı yaratabilir miydi?Burada Arielle'den çok BHL'e odaklanmış karışık "insanlık halleri" var gibi... gunericivaoglu@milliyet.com.tr ENTELEKTÜEL ÇIPLAK