Güneri CIVAOĞLU
Türkiye'yi birkaç gün içinde allak bullak edecek
"siyasi El Nino" fırtınası geliyor galiba...
Yaprakların, dalların, hatta damların uçuşacağı, ağaçların köklerinden sökülebileceği bir
El Nino...
İlk esintilerin bile tahribatı, büyük.
Örneğin...
RP'nin kapatılma kararı olasılığı nedeniyle,
Hazine yardımına el koyması...
Bu kararın
11 Anayasa Mahkemesi üyesinin 11'inin de ittifakla almış olması
Ankara siyaset kulislerinde
El Nino'nun ilk meteoroloji algıları olarak yorumlanmış.
Ankara'da müthiş bir kasırga öncesinin gerginliği yaşanmakta.
Barometre göstergeleri kötü hava alarmı veriyor.
Gözler
yüksek yargı organlarında.
Anayasa Mahkemesi'nden sızdırabildiğim - ama tam doğrulatamadığım - bilgilere göre
RP'de sadece birkaç yaprak uçmayacak... Epeycesi savrulabilir.
Çünkü partiyi kapatma kararı çıkarsa, hem
Anayasa'yı hem
Siyasi Partiler Yasası'nı bir arada kapsayan gerekçeler çalışması yapılmış.
Bu durumda
Genel Başkan'a ve partinin kapatılmasını gerektiren suçları işleyen birkaç kişiye siyaset yasağı ile yetinilmez...
Partinin, grubun, bütün yetkili kurullarının başkanvekilleri ve
üyelerine de siyaset yapma yasağı gelir.
Çok sayıda
RP'linin milletvekilliği düşer.
RP bir bakıma omurgasını yitirir.
RP'nin yerine kurulacak parti belini doğrultmakta çok zorluk çeker.
Hele süratle seçime gidilirse...
Başkent
Ankara'da işte
siyaset barometresindeki böyle kuşkulu işaretler nedeniyle
El Nino yaklaşıyor değerlendirmeleri yapılmakta.
Anayasa Mahkemesi'nin yanı sıra,
Yargıtay'da çakan şimşekler de gözleniyor.
Parsadan için kararın onayı da
DYP'de kara bulutların alarmı olabilir.
Örtülü ödeneğin parti siyaseti için kullanılması gerekçesi
DYP'nin başına çorap örebilir.
Başkent kulislerinde
"o fırtınanın sonra eseceği ve birkaç aylık sürece ihtiyaç olduğu" söylenmekte.
Asıl
El Nino'ya daha ileri tarihlerde katılabilir.
Necmettin, "İslam'ın yıldızı" anlamına geliyor.
Anayasa Mahkemesi'nden kapanma kararı çıkarsa,
72 yaşındaki
Necmettin Erbakan'ın yıldızı giderek sönecektir.
Gerçi,
1980'li yıllarda
Demirel de siyasi yasaklıydı ve kadrosuna egemendi.
Ayakta kaldı.
Siyasi haklarını, söke söke geri aldı... Bugün de
Cumhurhurbaşkanı'dır. Ama,
Erbakan daha çok 1960'lı yılların
Celal Bayar'ına benzetilebilir.
Bayar, o zamanlar hemen hemen bugünkü
Erbakan'ın yaşlarındaydı. Siyasi haklarına yeniden kavuştuğunda, parti liderliği ve politika yaşamının hoyrat mücadele koşulları için artık kocamıştı. O tarihlerde
Bayar ile saatlerce süren sohbetlerimiz olmuştu.
Beyni pırıl pırıldı.
Kişiliği, iradesi kırılmazdı.
Otoriterdi.
Bütün eski
DP milletvekilleri üzerinde egemendi.
Ama fiziki çöküş içindeydi.
Kimse için böyle koşulları dilemem.
Satırlarım da bir ön yargı veya dilek değildir.
Ama,
"El Nino'nun bir kolu da İstanbul'u vurmazsa, Recep Tayyip'in yıldızının parlayacağını" söyleyebilirim.
RP'nin kapatılma davası siyasi hesapların malzemesi.
Anavatan'ın derin hesapları...
DYP'de timsahın gözyaşları...
Hep
RP mirasına birer büyük gözaltıdır.
Hatta
RP'nin gençler takımı da, eğer
El Nino kendilerine dokunmazsa,
"dinozorları (!)" yollarının üzerinden kaldıracağı için kapatmaya
"içten içe" karşı değiller.
Böylece önleri açılacak.
Bu satırlarda
- RP'nin olası sakıncalarını - çok kez belirttim.
Aynı kuşkularım sürüyor.
Öncelikle, bir hukuk kökenli olarak hukuka siyasetin bulaştırılması çok sakıncalıdır.
Anayasa Mahkemesi kararı ne olursa olsun, siyasetin ucuzunu ve sulusunu yapanlarca çamura bulanmamalıdır. Adalet kirlenirse ileride kimin, kimlerin zarar göreceği hiç bilinemez...
Ayrıca...
6 milyon oyun sahipsiz, umutsuz ve dışlanmış kalmaması... Bu durumu sömürebilecek
Cezayir özentilerinin üreyebileceği açık yara haline getirilmemesi gerekir.
En önemlisi,
El Nino'nun rejim tehlike ve tehditlerine çanak tutmamasına dikkat...
Demokrasiyi, özenle korumalıyız.
Yazara EmailG.Civaoglu@milliyet.com.tr