Şubat krizi ile ç"ken birinci program "d"viz çıpası" na bağlanmıştı.Sancıları hafifti.Ama... İthalat kanatlanmıştı... İhracat düşüyordu. D"viz makası giderek açılıyordu. Kasım ve Şubat krizleriyle ekonomi patladı. Ekonomik programın dayandırıldığı "d"viz ayağı" ç"kmüştü. Bu yeni program ise "faize dayalı..." Birincisine g"re acıları daha fazla. Toplumsal tepkileri daha büyük.İkinci programın şimdiden duyulan çatırtıları yüksek faizdir. Programın dayandırıldığı "faiz ayağı" güven vermiyor... Ekonomiyi taşıyacak gibi g"rünmemekte. ™nemli ve kaygı vermesi gereken temel g"sterge budur. I"Piyasalar daima haklıdır. Hülle kabul etmez." Kenar süslemeleri Emlak Bankası sorunu zaten ç"züme ulaştı. Niyet Mektubu' nda "Tütün Yasası'nın Meclis'ten geçeceği" s"zü verilmişti. Bu gerçekleşti. Cumhurbaşkanı vetosu ise Niyet Mektubu' nun dışında boyut. IMF ile anlaşmaya varılan bütün matematik g"stergeler - yüksek faizler dışında - olumlu.™rneğin... Bir "nceki programın ç"kme nedeni olan cari "demeler açığı, şimdi "artı" da. Peki neden "faiz" hala yüksek?İşte temel sorun bu.O yüzden... IMF "faiz" üzerinde duruyor. Ve aynı nedenle Financial Times gibi gazeteler de "yüksek faiz düşürülmezse, IMF'nin ekonomik programı değiştirebileceği ya da anlaşmadan vazgeçebileceği" yolunda yayınlar yapıyor. Yoksa... IMF ile dar alana sıkışan Telekom y"netimi sorunu bir şekilde aşılabilir. Tarıyor Çünkü IMF ile hazırlanan programlar matematiksel...Bunların başarı katsayısı ise psikolojik...Yani... "Hükümete ve uygulamaya güven sorunu" na endeksli.Piyasa bu güveni yeterince duymuyor... Piyasaya bu güven verilmiyor.Ve... Yeni ekonominin altın kuralı: "Piyasa daima haklıdır." Piyasa, riski yüksek bulduğu oranda faizi yüksek tutuyor. "Ateşi düşürülemeyen faiz, bu hasta haliyle ekonomik programı taşıyamaz" kuşkuları yoğunlaşıyor. "Birinci programda d"viz çıpası tutmamıştı... İkinci programda faiz çıpası da tarıyor... Neden?" Siyaset boyutu "™ncelikli sorun, tüm hükümetler için geçerli ve genel...Türkiye'de 30 milyon seçmen var. Bunun sadece 6.5 milyonu vergi veriyor.O 6,5 milyondan alınan vergi ile 30 milyon seçmenin oyunu sağlamak, cambazlık riski..." Ayrıca... Katı ekonomik programlara bu 6,5 milyon vergi mükellefi destek veriyor. Ekonominin esenliğe çıkması, onların yararına.Ama... Geri kalan 23,5 milyon seçmenin hiç b"yle bir tasası, sorumluluğu yok. Kemer sıktıkça, onlar da hükümetin boğazını sıkıyor.™zelde bu hükümete güven aşımına gelince... 1- Daha "nce 2 kez krizle yol kazası yapmış... Sicili bozulmuş... Direksiyonuna kuşku duyulmakta. "Her an yeni bir vukuat endişesi" sürüyor. 2- Topluma "IMF ile anlaşmanın tam uygulanacağının inanç mesajı" verilmiyor. Kerhen, ite - kaka uygulama, ya son ana bırakılıyor... Ya da eksikli oluyor.Programın kararlılıkla sürdürüleceği hissedilmiyor. 3- Toplum elektriklenmiyor. 4- Bu nedenlerle... Program t"kezledikçe, düze çıkma takvimi geciktikçe, IMF kaş çatıyor, katılaşıyor.Toplumda IMF karşıtlığı, hatta düşmanlığı oluşuyor. "Ulusal onur sorunu" boyutunu alınca, hükümet de bu tepkilerle "rtüşen tavırlara giriyor. IMF ile ilişkiler geriliyor. 5- Hükümet ortakları arasında da tam uyum olmadığı g"rülüyor. 6- Derviş' in arkasında desteğin artık sağlam olmadığı, liderlerin bütün s"ylemlerinin satır aralarında sezilmekte. 7- "Erken seçim ve programın rafa kalkacağı" s"ylentileri sürüyor.İşte faizlerin ateşini yüksek tutan psikolojik sorun. Piyasa hülleyi yutmuyor. gcivaoglu@milliyet.com.tr "Neden güven yok?" sorusuna bazı yanıtlar: