Genç kadın genç kalan adam
ÇOK satan “Yaş 75, Yolun Yarısı” kitabının yazarı usta gazeteci Ertuğrul Akbay ve “Matruşka” albümüyle başarılı sanatçı Gökçe Şeffaf Oda konuklarım...
Programa Gökçe’nin dönüm noktası “Tuttu Fırlattı” şarkısıyla başlıyoruz.
Sesi balla hardal harmanı gibi...
Güzel dans ediyor...
Hayattan zevk alıyor.
Ayrılık şarkılarını bile eğlenerek söylüyor. Gökçe’ye “Albümünün adı neden Matruşka?” diyorum.
“İçimde matruşka gibi bir sürü kadın var” diye yanıtlıyor.
Onu her gördüğümde farklı bir Gökçe tanıyorum. Bu sefer daha “feminen” bir Gökçe’yle karşılaştım.
Gökçe şarkılarını genellikle araba kullanırken yapıyormuş. “Nerede olursam olayım, birden söz ve müzik geliyor. Hemen telefona kaydediyorum. Sonra üzerinde çalışıyorum. Oturup şarkı yapıyım diye düşünmüyorum” diyor.
GENÇ KALMA SIRLARI
AKTİF gazetecilik yıllarında röportajlarıyla “tiraj adam” diye anılan Ertuğrul Akbay, bu kez kitaplarıyla yüksek satışlara imza atıyor.
Akbay, kitabında sağlıklı yaşam sırlarını veriyor. Onu uzun yıllardır tanıyorum.
Tuttuğunu koparan, hayatında “imkânsız” kelimesinin olmadığı biri...
“Yaşlandığımızı ilk boy kısalmasıyla anlarız” diyor.
Ama o yaşlanmaya meydan okumuş.
Geçen yıl konuğum olduğunda boyu 1.88’di, şimdi 1.89 olmuş. Spor yaparak 1 cm uzatmış. Yağ oranını azaltıp, kas oranını artırmış. Ertuğrul yerinde duramıyor.
Şimdi de sağlıklı beslenmenin peşinde. Bitkisel yağlar üretiyor, satıyor.
Buğday rüşeymi, kabak yağıyla ilgili önemli bilgiler veriyor.
Ertuğrul’un söylediği her şey not alınmalı. Gençlik sırları içeriyor.
İşte oyuncu ışığı
FİLMİN ADI “YENİ DÜNYA...”
Aldous Huxley’in “Cesur Yeni Dünya” adlı çok okunan kitabına çağrışım yapan bir isim.
Ama...
Sadece “adı” değil içeriğinde de paraleller var.
Huxley’in dünyası çok ileri bir medeniyeti anlatır.
Belki birkaç yüzyıl sonrasını...
Bütün bebekler tüpte üretilir.
Hem de toplumun ihtiyaç duyduğu sosyal kesimlere göre...
Nüfus planlaması bu ölçütlerle düzenlenir.
Alfalar en üstün sınıftır.
Güzel insanlardır, yöneticidirler.
Sonra bürokrat betalar,
usta gamalar...
En alt kesim deltalardır.
Toplumun en zor ve en ağır işlerini yaparlar ama mutludurlar.
Çünkü daha tüpteyken başlayarak sonra da bebekliklerinde yastık altlarına yerleştirilmiş aparatlarla onlara sürekli “Siz çalışmak için yaratıldınız. Üreten sınıfsınız. Diğer kesimler gibi tembel değilsiniz. Toplumu siz taşıyorsunuz. Asalak değil üretici olduğunuz için mutlusunuz” diye fısıldanmıştır.
Deltalar buna inanmış ve şartlanmışlardır.
Günümüzde hâlâ “deltalar” çoğunlukta.
AŞKALE’DEN BİR DELTA AİLESİ
CANER Erzincan’ın “Yeni Dünya” film galasındaydım.
İzlerken bir “delta” ailesini algıladım.
“Down” sendromlu çocuklarını, uzman eğitim tesislerinde okutmak için İstanbul’a gelen birbirlerine âşık çiftin hikâyesi.
Bir bacağı trafik kazasında sakatlanmış baba rolündeki Erkan Petekkaya gerçekten “ödül hak eden” performans ortaya koymuş. Devlet Tiyatrosu kökeni ve hem tiyatro hem kamera önü deneyim birikimini yıllar içinde nasıl da demlemiş.
Anne rolünde Şükran Ovalı da çıtayı yükseklerde tutan bir oyunu ortaya koyuyor.
Kendisi de “Down” sendromlu Soner Erzincan başarılıydı.
Hele babasının cinayet işlemesini önleyen sahnede zirve yaptı.
Bu film mutlaka izlenmeli.
Eleştirim yok mu?
Soner Erzincan keşke oğul değil de Erkan Petekkaya’nın kardeşi rolünde gösterilseydi.
Rain Man (Yağmur Adam) filminde Dustin Hoffman’ın Tom Cruise’nin kardeşini oynaması gibi.
Anne rolündeki Şükran Ovalı da o yaşta bir çocuğun annesi olmak için fazla genç.
Fakat bu filmin hikâyesi, yönetimi, oyuncuların performansı öylesine güçlü ki bu ayrıntıları örtüp geçiyor.
PETEKKAYA DAVULDA
ZORLU‘daki gösterimden sonra Frankie’de Afterparty vardı.
Filmin sanatçıları ve “sinema dostları” oradaydı.
Sahnede Atiye müthişti. Erkan Petekkaya önce şarkı söyleyerek mikrofonda, sonra davulda ustalığını gösterdi. Sinan Akçıl da sahnedeydi.
İyi bir gösterim güzel bir kutlamayla noktalandı.