"Roosevelt, bir adamın cumhurbaşkanı olabileceğini kanıtladı.
Truman, herhangi bir adamın cumhurbaşkanı olabileceğini kanıtladı.
Eisenhover ise, cumhurbaşkanına gerek kalmadığını kanıtladı."
Ankara'da hükümet arayışları, bundan bir süre önce Hasan Pulur'un 2 ay önce köşesinde yer alan bu satırları anımsatıyor.
Eğer...
Bülent Ecevit Başbakanlığı'nda bir "gerçek" hükümet oluşamazsa... Yukarıdaki üç halden birine uyan "sanal" bir hükümet kurulur.
Şu kritik dönemde, Türkiye'yi taşıyabileceği kuşkuludur.
Elbette...
"Ecevit olmasa, bu Meclis hükümet çıkaramayacak mı?" diye düşünülebilir.
Yerinde bir sorudur.
Demokrasimiz tek bir şahsa endekslenmiş değildir.
Ama...
Ecevit'in kurulma şansı olan ve çok açık dile getirilmeyen - özgün - formülü, - şimdilik - siyasetin gerçekçi enlem ve boylamlarının kesiştiği duyarlı ve kabul edilebilir noktadır.
Tarafsız ya da hesap verme sorumluluğu olmayan bir başbakan çok daha sonra başvurulabilecek son çaredir.
Sözü uzatmadan formülü belirteyim:
"Ecevit Başbakanlığı'nda, Anavatan - DYP - DSP ve CHP ortak hükümeti..."
Bu formülün özellikleri şöyle:
"1- DYP, düşürülen Anavatan - DSP - DTP hükümeti içinde, DTP'nin yerini alan bir stepne durumundan nispeten biraz çıkmış olabilir.
2- Çiller'in dünkü açıklamaları doğrultusunda, Meclis'te grubu olan bütün partilerin değilse bile, - hiç değilse - grubu olan dört partinin temsil edildiği bir hükümet modelidir.
Geniş tabanlı değil, ama tabanı genişletilmiş bir hükümet.
3- FP konusunda sezilen tepkileri aşabilecek bir formül."
Zaten önümüzde kaç aylık bir süre kaldı?
Cumhurbaşkanı'nın kuracağı bir seçim hükümetinde, FP'den 10 bakanın yer alacağı, anayasal bir zorunluk.
Madem bu parti yasal ve meşru olarak Meclis'tedir... Hükümette yer alması da doğal.
Ne var ki, seçimlere kadar FP'nin genel başkanları ve kurmayları dahi, hükümette yer almamayı, bu konuda ısrarlı olmamayı tercih ediyorlar.
Yukarıdaki satırlarda, gerçeğin aynalarındaki görüntüleri yansıttık.
Buna karşın...
Daha bu ilk aşamada, böyle dörtlü bir hükümet formülü açıkça dile getirilmiyor.
Ecevit, üçlü koalisyon için bütün olsalıkları deneyecek.
Bugün, bir yurtiçi gezide.
Zaten, Yılmaz'la beraberler.
Konuşacaklar.
Çiller'in bugün toplayacağı DYP Genel İdare Kurulu ve yarınki Grup Toplantısı sonuçlarını bekleyecekler.
Üçlü koalisyon olasılığı belirse de... Umut kalmasa da... Ecevit, Çiller ile bir kez daha görüşecek.
İşte o sırada...
CHP'nin de katılacağı dörtlü koalisyon gündeme gelebilir.
Bu modelin gerçekleşme şansındaki ilk parti, gene DYP.
Milletvekilleri, örgüt, DYP seçmeni, Anavatan ile bir hükümet içinde yer almaya tepki gösteriyor.
DYP'nin şu son haftalarda yakaladığı rüzgarı, böyle bir beraberlik halinde yitireceği kanısı var.
Seçim sonuçlarını, son üç ay belirler.
Bu kritik aylara, - kendi saptamalarına göre - avantajını yitirmeden girmek istiyor.
Öte yandan...
Hükümette yer almayan ve sadece yıkan...
FP ile aynı paralelde bir görüntüden de sakınıyor.
İşte DYP Genel İdare Kurulu ve Meclis Grubu, böyle çok yönlü bir ince ayarı gözlüyor.
Bir sonuç çıkar mı?
Siyasette 24 saatin bile uzun süre olduğu dikkate alınırsa, önyargılı olmamak gerekir.
Diyalog, üslup ve çıtayı bir düzeyde tutmak çok önemli.
O takdirde, bugün tepki veren siyasi parti tabanları, özenli tutumlar gösterilirse, daha hoşgörülü olabilirler.
Deneyimli bir DYP kurmayı şöyle dedi:
"1961'de Menderesi, Zorlu'yu, Polatkan'ı idam sehpalarında kaybetmiş, başta Bayar olmak üzere, bütün milletvekilleri hapiste olan Adalet Partisi'nin '27 Mayıs İhtilali'nin ne içinde ne de dışındayız diyebilen' CHP ile ortak hükümet kurabileceği kimsenin aklına gelir miydi?"
Ama...
Aynı deneyimli kurmay, Yılmaz'ın 55. Hükümet için başbakanlık turlarına başladığı sırada, Çiller ile çok kısa süreli konuşmasından bir sahneyi de yansıttı:
"Mesut Bey, Çiller'e 'Hanımefendi, Cumhurbaşkanı size zaten görev vermeyecek' deyince, Çiller, 'Siz, Cumhurbaşkanı'nın avukatı mısınız?' cevabını verdi.
Ardından...
Yılmaz'ın 'Partinizden 40 milletvekili alır, bu hükümeti gene kurarım' sözleri üzerine, ip koptu."
Dünkü Ecevit - Çiller görüşmesi, nazik bir üslup içinde geçmiş.
Çiller de açıklamasında, "Birkaç kez kendisinin ve partisinin itirazının, Ecevit'e ve partisine değil, üçlü formüle...
2 eksenli ve 2 modelli önerileri doğru bulmadığını... 2 eksenin birleşeceği bir uzlaşma hükümeti istediğini" söyledi.
Son söz, demokrasilerde çare tükenmez.
Bu olmazsa da, çözüm daima üretilir.
Yazara E-Posta: g.civaoglu@milliyet.com.tr