Leeds'den
İstanbul'a uçarken konu
Kopenhag finali...
"Galatasaray, Arsenal'i de devirir mi?"
Galatasaray'ın uluslararası virtüözü
Hagi, "zor maç ama hedef o" cevabını veriyor.
İki
Dünya Kupası oynamış
Taffarel gülüyor.
"Evet" anlamında kafasını sallıyor.
Diğer futbolcularla konuşuyoruz. Onlar da inançlılar.
Galatasaray'ın psikoloğu
Turgay Biçer "UEFA Kupası'nı alırız" diyor.
Ve nedenini açıklıyor:
"Arsenal daha önce de böyle kupalar aldı. Galatasaray'ın ise ilk Avrupa kupası olacak.
Çocuklar bu kupayı almaya susamış durumdalar.
Ne olursa olsun söker alırlar."
Bu yorumu daha sonra
Fatih Terim'le konuştuğumuzda şöyle diyor:
"65 milyon Türkiye insanının büyük isteğini içimizde hissediyoruz.Buraya kadar mükemmel geldik. Finişi de iyi yapmalıyız. Arsenal ile final oynamak, Leeds ile final oynamaktan iyidir."
Ve
Fatih Terim'den ilginç bir vizyon daha:
"UEFA Kupası'nın galibi, yaz sonunda Avrupa Şampiyon Kulüpler şampiyonu ile karşılaşacak.Ondan sonra...
Tokyo'da Kıtalar Arası Şampiyonlar Kulübü maçı var.
Amerika dahil, kıtalar şampiyonu ile bir karşılaşma daha..."
Ayrıca
Galatasaray'ın da içinde olduğu en iyi
16 Avrupa takımının katılacağı
Avrupa ligi de kurulmakta.
Galatasaray'ın,
Leeds'de açtığı kapıdan sonra bakınız nasıl bir ufuk görünüyor.
Büyü
Milli geliri dünya sıralamasının orta sınıf ülkeler düzeyinde olan
Türkiye'den bir takımı bu ufka hangi büyü taşıdı?
Turgay Biçer'in
"Kişisel Liderlik" kitabından bir alıntı:
"Büyü yoktur, büyücü vardır."İşte
Fatih Terim olayı...
Leeds'e uçarken ve dönüşte
Fatih Terim'i bu mercekle yakından izlemek olanağı vardı.
California Üniversitesi araştırmasına göre iletişimin
yüzde 55'i beden dili...
Yüzde 38'i ses tonu.
Yüzde 7'si ise konuşulan dil.
Fatih Terim, üçünü de çok iyi kullanıyor.
Artı...
Genlerinde
karizma ve
liderlik var.
40 yılın eşiğindeki gazetecilik yaşamımda,
Galatasaray gibi bir futbol kulübünün tüm yönetim kurulu üyeleri uçağın arka koltuklarında otururken,
Hoca'ya en ön sıranın verildiğini ilk kez görüyorum.
Dahası...
Bu görüntü, bizler dahil, hepimiz tarafından
"doğal" görülüyor.
Bu konumu,
Terim'e yöneticiler, sevgi ve saygıyla, gönülden sunuyorlar.
Gene aynı yönetim kurulu üyeleri, yol boyu
Fatih Terim'e
"İmparator" diye tezahürat yaptı.
Terim ise
sevecen, alçak gönüllü ve
özgüvenli.
Hissettim ki...
Yönetim, Fatih Terim'den kompleks duymuyor.
Ona güç veriyor.
Ondan da güç alıyor.
Fatih Terim için Galatasaray adeta evi.
Madalyonun tersi
Tabii bir büyük tehlikeye de işaret edelim.
Dünyanın en büyük kulüplerinin gözleri,
Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim'de ve
Galatasaraylı futbolcularda...
Bu güzelim takımı kapışmak için pusudalar.
Hele
Kopenhag'da
Galatasaray kupayı da alırsa, büyük paralarla sarı - kırmızılı armadayı darmadağın ederler.
Galatasaray yönetimi, sarı kırmızılı bu büyüklüğü koruyabilmeli.
Yazara E-Posta: gcivaoglu@milliyet.com.tr