Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

ÇEKİÇ Güç'ün görev süresinin uzatılması konusunda ABD tarafı bizim Dışişleri'ne ve Genel Kurmay'a başvurdu.
"Çekiç Güç'ün yeni statüsü ne olacak, konuşmaya başlayalım..."
Bu arada, şu izlenimlerimin altını çizeyim.
ABD her üç ya da altı ayda bir... Yahut her yıl, görev süresinin uzatılıp, uzatılmayacağı siyasi polemik konusu olmayacak belirli ve kalıcı bir statü istiyor.
ABD'nin Çekiç Güç işlevlerinden tamamen vazgeçeceği ve İncirlik'te simgesel olarak 48 uçak bırakacağı iddialarının derininde başka gerçekler var.

Örneğin... Çekiç Güç'ün Zaho karargahından yapılan kara bağlantılı denetim operasyonları, zaten, artık mümkün değil.
Zaho'daki karargah önce Silopi'ye alınmıştır. Sonra Kuzey Irak'taki bütün duyarlı alanlar, Barzani tarafından Saddam'ın gizli servisi, Muhaberat ajanlarına açıldığı için Çekiç Güç'ün kara operasyonları büsbütün imkansız hale geldi.
Silopi'deki merkez İncirlik'e çekildi. Dumura uğradı.
HAVADAN denetime gelince...
Bu uçuşlar sürmekte. Öyle anlaşılıyor ki; Tepegöz gibi sürecek de...
Saddam kuvvetlerinin 36. paralelin yukarısına uçuş yasağı devam edecek. Bu nedenle tepesinde bulunan daire biçimindeki radarıyla bütün bölgeyi gözetleyen Awacs'ların ve EF 111'lerin burunlarında ve karınlarında sürekli fotoğraf çeken Tornedo ve Jaguar uçaklarının keşifleri kesilmeyecek.
HARM füzeleri taşıyan ve radarlara etkili olan F 16 HTS uçakları bölgeyi baskı altında tutacaklar. Amerikan F 15 ve Türk F 16'ları bütün bu uçuşlara korumalık yapacaklar.
Gözlemlerin amacı Saddam güçlerinin 36. paralelin ötesine geçmesini ve hava sahasını denetlemek olduğu kadar, 36. paralelin güneyindeki füze rampalarının kuzeye dönük tehditlerini de gözlemek ve bastırmaktır.
ABD'nin bu faaliyetler için 3 Awacs'ı, 6 tanker uçağı, 32 savaş uçağı bölgededir. İngiltere ve Fransa'nın birer tanker uçağı ile altışardan oniki Tornedo ve Jaguar uçağı bulunmaktadır.
Toplam 48 savaş uçağı zaten hazırdır.
Rakamların dili, işte böyle.
İncirlik'te bulunan bütün Amerikan kuvvetleri, Çekiç Güç kapsamındadır.
Herhalde bu gücün adı değişecek... Ya da sık sık varlığı tehlikeye girmeyecek bir statüye kavuşturulacak. Pamuk ipliğine bağlı olmaktan kurtarılacak.
ABD'nin Çekiç Güç ya da bir başka ad altında, bu kuvvetlerin varlığını sürdürmek eğiliminin işareti "İncirlik'teki eğitim uçuşlarını artırmak" yolunda başvurularıdır.
Gidici olsalar ya eğitimi aynen sürdürürlerdi... Ya da azaltırlardı.
Türkiye açısından Çekiç Güç önemi birkaç açıdan önemlidir.
Bunlardan en önemlisi, Kuzey Irak'a, yani sınırın ötesine yapılacak silahlı kuvvetler operasyonlarıdır.
Çekiç Güç'ün hatırına şimdiye kadar sınır ötesi operasyonlarımıza Avrupa sessiz kalabiliyordu. Çekiç Güç gittikten sonra aynı anlayışı göremeyebiliriz. Sınır ötesine ilk operasyonumuzda Avrupa kamuoyu ayağa kalkabilir.
Gerçi, eskiden bu konuda Saddam yönetimiyle aramızda "sıcak takip" anlaşması imzalanmıştı. O zaman da sınırın ötesine geçebiliyorduk.
Şimdi, Erbakan, belki, Saddam'dan aynı yeşil ışığı alabilir...
Fakat, unutmamak gerekir ki; artık Kuzey Irak'ta Barzani'nin borusu ötmektedir.
Hem yöredeki Kürtler adına politikası gereği, hem de zaten Talabani ile uğraşırken, bir de PKK ile cephe açmamak için Barzani'nin Türkiye'nin sınır ötesi harekatlarına karşı, uluslararası kamuoyuna çağrıda bulunması olasılığı az değildir.
Böyle bir durumda susmasının karşılığı ise çok yüklü bir fatura olabilir.
ABD neden geri adımlar atıyor?
Çünkü... Artık Saddam'ı düşüremeyeceği, gizli servislerin kiralık katilleriyle öldürtemeyeceği, ülkede ihtilal yaptıramayacağı görülmüş gibidir.
ABD Başkanlık Seçimleri de bittiğine göre, Clinton, artık Saddam'ın daha fazla üstüne gitmekte bir yarar görmüyor olabilir.
Saddam'la ilişkilerin yavaş yavaş yumuşamasını önündeki 4 yıla yayacaktır. Zaten bir dönem daha seçilmesi anayasal olarak mümkün değil.
Yörede söz sahibi olabilecek diğer Kürt lideri Talabani ise İran'la anlaştı. ABD ile İran arasında giderek yoğunlaşan dirsek temasları sürüyor. İlişkileri buzdolabından çıkarıldı.
Yarınlarda Talabani ile Barzani anlaşırsa, ABD, hem onlarla hem de arkasındaki iki büyük devletle - İran ve Irak'la - ters düşmeyecek. Bölgedeki petrol bekçiliğini belki de koruyacak.
Günaydın