Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

HDP’nin barajı aşmak için yöneldiği diğer potansiyel “Kürt kökenli olmayan” oylardır.
Ayırımları içselleştirmesem de düz mantıkla “Türkiye’deki diğer oylar” diyelim.
Aslında bu durum bir bakıma “öze dönüş.”
......................
ŞÖYLE ki:
‘ Abdullah Öcalan’ın yalnızlığının bittiği ve ilk açıldığı iki arkadaşı Türk’tü.
Adları Kemal Pir ve Haki Karel’di.
Öcalan, Kemal Pir ve Haki Karel ile enternasyonal bir ruh yakalamış, ikisini Kürt meselesine dahil etmiştir.
Kemal Pir ve Haki Karel ile Türk halkı temsil edilmiş, Türk halkına açılmak istenmiştir.
Kemal Pir ve Haki Karel Öcalan’a bağlanırlar. ‘
Yukarıdaki satırlar Abdullah Öcalan’ın hayatını anlatan bir kitaptan. (*)
Aynı kitaptan birkaç satır daha...

Öcalan’ın ikisiyle yaptığı tartışmalar bir süre sonra Öcalan’ın ifadesiyle “halkların buluşması” olarak yorumlanır ve onlar artık tohumdurlar.
......................
AYNI kitapta Öcalan’ın “sosyalizm” nedeniyle Kürt meselesine girdiği belirtiliyor.
Zaten “Kürdistan’daki devrim gelişmeden, Türkiye’de devrim olmaz. Kürdistan, Türkiye devriminin ricat alanıdır” söylemi o yıllardaki Öcalan’ın tezidir.
Bakınız...
HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş hem “Kürtlerin dışındaki kesimlerin oylarına” talip olduğunu açıklıyor hem de partisi için sık sık “sosyalizm” vurgusu yapıyor.
......................
ÖCALAN o zamanlar “henüz genç bir öğrenci ve fazla bir ağırlığı yok.”
Kısa bir süre hapis yattıktan sonra MİT’in gözlem radarlarına takılır.
Kitaba göre “Gitsin bakalım Kürdistan’a” gibi notlar düşülür.
.....................
HDP ve onu doğuran partiler (selefleri) yıllarca hep Güneydoğu partisi olmak sınırlarında kaldılar.
“Kürtlerin partisi” olmak vizyonuyla yetindiler.
Kaç seçimdir yüzde 6 oyun üzerine bir türlü çıkamadılar.
Bölgenin Kürt oylarında bile çoğunluğu alamadılar.
Toplamda birincilik AK Parti’nin oldu.
İlk kez Cumhurbaşkanlığı seçiminde HDP adayı Selahattin Demirtaş duvarı yıktı.
Aldığı oylar yüzde 10’a çok yaklaştı.
Kürt olmayan seçmenden de oy derledi.
Bunun HDP’ye özgüven dopingi yaptığı söylenebilir.
Bu genel seçimlere HDP bağımsız adaylarla değil doğrudan parti olarak gireceğini açıkladı.
“Kararlı” görünüyor.
Ve...
Daha ilk hareketlendiği yıllardaki, Abdullah Öcalan’ın yol haritası olan “halkların buluşması” tezine dönüyor.
Öcalan ile temelde, fikirde, yöntemde aynı düşünmemiz mümkün değil.
Hele “dökülen kanları, 30 binden fazla insanımızın ölümünü, şehitleri, dul anaları, babasız kalan çocukları” nasıl unuturuz?
Fakat...
İleriye bakarsak -ki bakmak gerek- Türk, Kürt ve diğer etnisiteden bütün insanlarımızın birlikte olacakları, kutuplaşmadaki buzulların çözüleceği, eşit ve özgür vatandaşlıkla harmanlanacağımız bir demokrasi ve onun vazgeçilmezi olan homojen siyasi partiler önemlidir.
AK Parti ve CHP bunu zaten yapmıştı.
Şimdi HDP de o “akıl yolunda.”
.......................
(*) Abdullah Öcalan “Amara’dan İmralı’ya” / Müslüm Yücel / Alfa Yayınları