1- Yöredeki PKK için "bir şeyler" diye tanımlanamayacak önemde "bir şeylerin" çok yakında gerçekleşecek olması...2- Kerkük'te referandumun takvimi...Türkiye'nin bastırması nedeniyle değil ama başta nüfus kütüklerinin hazırlanması olmak üzere, hazırlıkları yapmakla görevli komiteler çok yavaş çalışıyor.Öngörülen tarihe yetişmemesi mümkün.PKK konusunda ABD'ye "PKK'nın yöneticileri daha önce Suriye'deydi. Suriye, dost ülke değildi.Şimdi ise, dost ABD'nin egemen olduğu topraklarda PKK'nın karargâhı ve yöneticileri..."Bunun izahı olamaz" deniliyor.Kerkük sorununa gelince...Kerkük'te var olan petrol kuyularının işletilmesi ve geliri zaten Bağdat merkezli tüm Irak devletinin...Sadece Kerkük'te yeni açılacak kuyular ve gelirleri tartışılıyor. Kuzey Irak Kürt yönetimi bu yeni kuyulara kilitlenmiş durumda...Bu nedenle, Irak'ta zaten süren yangına, bir de yeni açılacak kuyulardan petrol dökülmesi, iç savaş alevlerini daha azdırır.Araplar da böyle bir olanaktan dışlanmayı kabul edemiyorlar.Irak'ın bütünlüğünün korunmasının önemi, Amerikalılara şöyle vurgulanıyor:Irak'ın bütünlüğü korunmazsa, Filistin gibi fakat Filistin'den de daha vahim bir sorun oluşur. Coğrafyadaki diğer ülkeler de etkilenir. Bilmiyorum bu kaygı coğrafyası kapsamında petrol üreten Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerinin de yer aldığı açıkça söylenmese de yeterince algılanıyor mu?.. Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Gül ile "ufuk turuna" dünden devam... Aldığım izlenime göre, Kuzey Irak için iki önemli beklenti var: Türkiye'nin Kuzey Irak'a askeri müdahalesi söz konusu mu?Bunu sormadım.Sorsam, hangi deneyimli devlet adamı, hele şu duyarlı süreçte ve de ABD'nin "bir şeyler yapacağı" işaretleri alınmışsa, "Evet geleceğiz. Kandil Dağı'nı kafalarına geçireceğiz" der?Ama...Bilinen gerçek şu ki, TSK'nın sınırın ötesinde azımsanmayacak bir gücü zaten var.Ayrıca...Hiç zaman yitirilmemesi gereken durumlar için TSK'nın harekete geçmesini öngören kırtasiye prosedürü de eksiksiz.Fakat...Sorun sadece sınırın ötesine askeri müdahaleyle çözülebilir mi?Yöreye ABD egemen oluncaya kadar TSK, Irak topraklarında bazıları çok derinlere kadar giden müdahaleler yaptı.Bunlardan 1-2'sinin sonrasında yöreye götürülen gazeteciler arasındaydım.Beklenen sonuç alınmadı.Sınırların bu tarafındaki dağlarda da PKK yok mu?Güvenlik güçleri, şehitler vererek silahlı mücadeleyi sürdürüyor.Önemli sonuçlar alındı.Fakat hâlâ sorun çözülmüş değil.Etkin tavır, askerin yanı sıra ekonomi ve demokrasiyle birlikte olmalı.Önümüzdeki süreçte özellikle başta "kültür" boyutu olmak üzere demokrasi yelpazesinin genişleyeceğini düşünüyorum.Gene Kuzey Irak'a dönelim... Yörede neredeyse bütün projeler Türk şirketleri tarafından yürütülüyor.Bu da bir güçtür. ASKER, EKONOMİ, DEMOKRASİ SANCISIZ ÇANKAYA Gül ile cumhurbaşkanlığı seçimini elbette konuştuk.Ama...Erdoğan'ın aday olup olmayacağını ne ben sordum ne o bir imada bulundu.Çünkü...Erdoğan'ın da bu konuda kesin bir söylem ortaya koymamasına rağmen Gül'ün bir şey söylemesi ne doğru olurdu, ne de mümkün...Buna karşılık..."Çankaya konusunun ve sonrasının AKP içinde hiçbir şekilde sorun oluşturmayacağını, bunun için gerekli karşılıklı güven ve geleneğin var olduğunu" dinledim.Böylece Türk siyaseti, daha çok AKP dışından etkilerle gerilebilir.Konuşmayı Dışişleri konutunda yaptık.Başbakanlık konutu 50 metre yukarıda...Bakalım zaman aktığında Gül'le, bir sonraki konuşmayı hangisinde yapacağız? gunericivaoglu@milliyet.com.tr