GÜNteröre karşı insani değerler ve demokrasi için omuz omuza “hattı ve sathı müdafaada birleşmek” günüdür.
………………
Ankara’daki hain bombalı saldırıda hayatlarını kaybeden vatandaşlarımızı “barış ve demokrasi şehitleri”diye anıyor, onlara Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.
Şifa dilediğim yaralılar da “demokrasi gazileridir.”
Bu rezil saldırının failleri kana bulaşmış elleriyle lanetlidirler.
……………………..
İnsanlarımız neden öldürüldüler, yaralandılar?
Sadece “barış, demokrasi içinde birlikte kardeşçe yaşanacak bir Türkiye için”toplanmışlar.
“Kan dursun”demek için oradaydılar.
“Terörü”kınıyorlardı.
EVET…
“Tertemiz, saf, su damlaları gibi duru, doğal ve insani”bir dilek…
Patlamalardan birkaç saniye önce genç kızların ve delikanlıların el ele halay çeken görüntüleri onların “masumiyet kanıtıydı.”
Ve…
Arkalarındaki “katil”infilakla birlikte bu görüntüler her şeyi birkaç saniyeye sığdırarak bütün anlam derinliğiyle zihinlere damgalayan “belgesel”değerindedir.
Alandaki tüm güzellikleri ve onları içine çekip yutan “kara delik”bütün gerçekçiliğiyle her şeyi ortaya koyuyor.
………………………
Türkiye’nin hatta bu topraklar tarihinin en “rezil”ve “vahşet hacimli” terör saldırısı bu.
Zamanlaması, düzenlemesiyle “organize” olduğu belli.
“Klişe”bir söylem değil bu.
Çünkü…
“Bireysel hasta ruh”eylemleri öngörülemez, tedbir almak zordur.
Ama…
“Organize terör”için devletin güvenlik örgütleri çok daha etkili olabilir.
EMNİYET, jandarma ve MİT istihbarat birimlerinin görevi zaten meçhul olmayan terör örgütlerinin içlerine sızabilmek, önleyici, caydırıcı olabilmektir.
“Görevin”ötesinde… “Yetkili ve sorumludurlar”da…
Elbette hepsinin bu zorlu misyonu özenle ve inançla yüklendiklerini düşünüyoruz. (Daha önce Ankara’da ve İstanbul’da iki canlı bombayı yakalamış ve 33 canlı bomba yeleği unutmuş olmaları bunun örnekleridir.)
Ancak…
Beklentiler daha yüksek.
Onları aşan siyasi iradenin, güvenlik ve istihbarat örgütlerinin enerjisini herkesin bildiği- başka alanlara da yönlendirmeleri / dağıtmaları“olumsuzluk” nedeni belki de…
Bu durum “istihbarat” ve teröre karşı “etkin mücadele”odaklanmasını bozabilir.
Büyük kentlerde “canlı bombaların dolaştığı”biliniyordu.
Elbette kolay değil…
Gene de…
Dünkü büyük acı yaşanmadan canlı bombalar bulunmalı, etkisizleştirilmeliydi.
Hiç değilse alana girişlerinde saptanmalıydılar.
Dahası…
Allah korusun, Ankara’daki gibi başka büyük acıların bundan sonra da yaşanabileceği kaygısı “Hava kurşun gibi ağır” dizesini hatırlatıyor.
ORTADOĞUbataklığına sürüklenme süreci Türkiye’ye “kanla yoğurulmuş kum ve petrol çamurunu” sıçratmakta.
Ve gene “Allah korusun”diyorum.
Her gün sokaklarda, meydanlarda hatta ibadethanelerde infilaklarla yüzlerce insanın öldüğü Bağdat görüntülerini yaşamak “asla”kaderimiz olmasın/olmamalı.
Bunu düşünmek bile “dehşet ürpertileri”veriyor.
Tekrarlayayım…
Gün birlik ve beraberlik günüdür, bütün siyasi partiler, STK’lar, tek tek her vatandaşımız terörün karşısında “insani değerler, barış ve demokrasi için omuz omuza hattı ve sathı müdafaada”birleşmelidir.